Diyarbakır'da işçi ve emekçi örgütleri "Birlikte Değiştireceğiz” 1 Mayıs'ı İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingle kutladı.
YENİGÜN HABER – 1 Mayıs, Kamu Emekçiler Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Diyarbakır Şubeler Platformu, Tabip Odası, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Bölge Temsilciliği ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu öncülüğünde “Birlikte Değiştireceğiz” şiarıyla İstasyon Meydanı’nda kutlandı.
[caption id="attachment_113967" align="alignnone" width="700"]
“Demokrasiyi yeniden kuracak emekçileriz”
Mitingde konuşan Tertip Komitesi Başkanı Kamuran Taş, Emekçiler, yoksul haklar için insanca yaşanabilir bir memleket istediklerini belirterek, “Ölümüne çalıştırılan işçilerin, işyerinde yoksulluk altında alınan ücretlerin, taşeron köleliğin, güvencesizliğin olduğu bir memleket değil, çalışırken, ölmediğimiz, insanca yaşayabileceğimiz bir memleket istiyoruz. Devletin hukuka uygun davrandığı bir ülke istiyoruz. Bizler kentlerde yaşamı var edenleriz. Baskıcı rejimin bertaraf ettiği demokrasiyi yeniden kuracak emekçileriz. İşsizliğe, savaşa, yoksulluğa, güvencesizliğe mahkum eden bu düzeni biz değiştireceğiz. Savaşsız ve sömürüsüz bir dünyanın olduğuna inanıyoruz. Bu düzeni beraber değiştireceğiz. Artık yeter diyoruz. Tüm baskılara rağmen, direnişten vazgeçmeyen emekçileri biliyoruz. Biz çoğuz, milyonlarız, güzel günler göreceğiz” dedi.
“Cinsiyet eşitsizliği derinleşiyor”
Ardından konuşan KESK MYK üyesi Gönül Kural, Kürt sorununa dikkat çekerek, “Kürt sorunu çözümsüz kılınarak, toplumsal sorunlardan iktidarlarını kalıcı kılmak istiyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşiyor. Kadınların omuzlarına yüklenen iş gücü artıyor. Kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar hedef haline getiriliyor. Bunlar yetmezmiş gibi İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırıyorlar. Emek düşmanı politikalarına karşı çıkıyoruz. Emeğin eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin hakim olduğu bir ülke istiyoruz. Savaşların olmadığı, Kürt sorunun çözüldüğü, cezaevlerinde işkencelerin olmadığı bir ülke istiyoruz. Kadınlara yönelik şiddetin son bulduğu bir ülke istiyoruz. Birleşerek, bunları gerçekleştireceğiz” diye belirtti.
“Umudumuz var ve bunu değiştirebiliriz”
TTB Merkez Konseyi üyesi Yerlikaya Halis Yerlikaya ise, bilimden yaşamdan yana yana değil, sermayeden yana olan sağlık politikalarının kendilerini öldürdüğünü ifade ederek, “Eksik yanlış uygulamalar, salgını değil algıyı yönetmeye çalışan, beceriksiz politikalar nedeniyle Kovid’den binlerce kişi yaşamını yitirdi. Salgında halka değil, sermayeye destek verildi. İnsanca yaşamak mücadelesi veriyoruz. Emek bizim, söz bizim, sağlık hepimiz diye haykırmaya devam edeceğiz. Dayatılan sömürü düzeninin kader olmadığını biliyoruz. Umudumuz var ve bunu değiştirebiliriz” dedi.
“Faşizme karşı her alanda direniş de büyüyor”
Mitingde konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ da, emekçilerin mücadelesinin her geçen gün büyüdüğünü kaydederek, “2022 yılı emekçiler için direniş yılı oldu. İşçiler alanlara çıkarak, haklarını talep etti. İktidarın politikalarına hayır dedi. Kazananlar emekçilerin direnişi oldu. AKP-MP faşizminin her geçen gün derinleştiği doğrudur. Ancak bu faşizme karşı her alanda direniş de büyüyor. İktidar, işçiler için değil, kendileri ve yandaşları için politikalar yürütüyor. İşçiler sömürülen emeklerine karşı alanlara çıkarak, büyük bir direniş ortaya koydu. AKP-MHP iktidarını sürdürmek için, emekçilere, kadınlara, halklara, gençlere saldırıyor. Kadınların öncülüğünde başlayan direniş AKP ve MHP’nin sonunu getirecek” diye konuştu.
“Kürtler ihaneti affetmeyecek”
AKP-MHP’nin, iktidarını savaş politikaları üzerinden yürüttüğüne dikkat çeken Dağ, şöyle konuştu: “Savaş politikaları her alanda yürütülüyor. İmralı’da tecrit derinleşince, kadına, gençlere ve halka karşı savaş politikaları devreye girdi. Tecrit ağırlaşınca halkın iradesine kayyım atıldı, işçiler işten atıldı, barış ve demokrasi yürüten siyasetçiler gözaltına alınıp, tutuklandı. Bu savaş politikaları bugün de sürüyor. Sadece Diyarbakır, İstanbul, Ankara’da tek değil, Kürt halkına yönelik düşmanlık her yerde yürütülüyor. İktidar krizin görülmemesi için yine savaş politikalarını devreye koydu. Son günlerde KDP ile işbirliğiyle nasıl Kürt halkına saldırdığını görüyoruz. AKP-MHP’nin düşmanlığını iyi biliyoruz. Operasyon yapıyoruz diyenler, Kürtleri soykırımdan geçirmek istiyorlar, Başur’u da işgal etmek istiyorlar. AKP-MHP iktidarını Kürt kanı üzerinde sürdürmek istiyor. Hiçbir Kürt gücü bu kirli politikalara alet olmamalıdır. Bir parti bu kirli politikaya alet olursa Kürt halkı hiçbir zaman o partiyi affetmeyecek. Kürt halkı hiçbir zaman ihaneti affetmeyecek, ihanet edenler kaybedecek. KDP, AKP’nin oyuna gelmemelidir. Kürt halkı savaş istemiyor. Kürt halkı KDP’nin Kürtlere karşı politika yürütmesini istemiyor. Kürt halkına yönelik savaşın dayatılmasını istemiyoruz. Kürtlere karşı yürütülen kirli savaşın başarıya ulaşmasını hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz. Kürtlere karşı, kadınlara, gençlere karşı politika yürütenler kaybedecek.”
1 Mayıs mitingi müzik dinletisinin ardından sona erdi.
TİP'li gençlerin alan dışındaki yürüyüşü engellenmek istendi
Diyarbakır’da bugün düzenlenen 1 Mayıs mitinginin ardından alandan ayrılan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Diyarbakır İl Örgütü’nün flamalarla alan dışında yürümelerine polis izin vermedi.
1 Mayıs mitinginin ardından Ofis Sanat Sokağı’ndaki TİP Diyarbakır İl Örgütü’ne ellerinde flamalarla gitmek isteyen partili gençler, polisin uyarılarına rağmen yürümeye devam etti. Polisler tarafından önünü kesilen grup, yapılan görüşmelerin ardından flamalarıyla yürümeye devam ettiler.