Diyarbakır Tramvayı; Siyaset Değil, Memleket Meselesi

Diyarbakır sokaklarında kime dokunsanız, hangi dolmuşta veya otobüste seyahat eden bir hemşerimizle konuşsanız, konu döner dolaşır aynı cümleye gelir: “Hani bizim tramvay?”

Tam 15 yıldır bu kentin üzerinde bir hayalet gibi dolaşan, seçim dönemlerinde vaat olarak parlatılan ama ne hikmetse bazı hesaplar öne çıkarılarak, her seferinde rafa kaldırılan Diyarbakır Tramvay Projesi, nihayet "hayal" olmaktan çıkıp "proje" haline geldi.

Ancak bugün geldiğimiz nokta, sadece teknik bir hazırlık değil, bir samimiyet sınavıdır.

Engeller Aşıldı, Sıra "Birlikte Başarmakta"

Eş Başkanlar Serra Bucak ve Doğan Hatun’un göreve gelmesiyle birlikte, 8 yıldır tozlu raflarda bekletilen dosyanın kapağı yeniden açıldı.

Son 6-7 ayda yapılanlar azımsanacak işler değil; güzergah temizliği yapıldı, kamulaştırma gibi en zorlu hukuki süreçler tamamlandı. Daha da önemlisi, Vali Murat Zorluoğlu’nun projeye verdiği tam destek ve gerçekleştirilen tahsisler, yerel yönetim ile devlet aklının bu projede buluşabileceğini gösterdi.

Üstelik müjdeli bir haberimiz daha var: Proje, Cumhurbaşkanlığı 2025 Yatırım Programı’na dahil edildi. Yani merkezi hükümet, "Bu projeye ihtiyaç var" dedi.

İlbank Genel Müdürü ile yapılan görüşmelerde finansman modelleri masaya yatırıldı.

Buraya kadar her şey umut verici. Ancak...

Altyapı Kurumlarına Çağrı: Sorumluluktan Kaçma Lüksünüz Yok!

Şimdi projenin önünde "görünmez" ama çok kritik bir engel duruyor: Altyapı deplaseleri.

Dağkapı’dan Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kadar uzanan o 14 kilometrelik hattın altı; elektrikten doğalgaza, internet hattından suya kadar devasa bir ağla örülü. Özellikle Ofis, Batıkent ve Bayramoğlu gibi yoğun bölgelerde bu hatların taşınması gerekiyor.

Buradan TEDAŞ, Telekom ve Diyar Gaz başta olmak üzere ilgili tüm kurumlara sesleniyorum: Bu kentin evlatları, 37 dakikada hastaneye, okuluna, işine ulaşacaksa; bu proje uluslararası kredilerle, büyük emeklerle hayata geçiriliyorsa, "bu maliyeti belediye karşılasın" diyerek kenara çekilemezsiniz. Kendi altyapınızı taşıma bütçesini üstlenmek, sadece bir bütçe meselesi değil, bu kente olan vefa borcunuzdur.

Eğer bu kurumlar güçlü adımlar atmaz, "bugün git yarın gel" mantığıyla süreci yavaşlatırsa, proje gecikir. Geciken her gün, Diyarbakır halkının cebinden çıkan zaman ve paradır.

Tramvay Projesi, Siyaset Üstü Bir Mesele

Cumhurbaşkanlığı’nın yatırım programına aldığı, valiliğin desteklediği, belediyenin gece gündüz çalıştığı bir projede; bürokratik engellerin veya kurumlar arası koordinasyonsuzluğun kurbanı olmak bu kente haksızlıktır.

İktidarın yerel temsilcilerine ve Ankara’daki karar vericilere çağrımızdır: Diyarbakır, 1,8 milyonluk nüfusuyla modern bir ulaşımı fazlasıyla hak ediyor. İlbank’ın finansman desteği ve kurumların deplase bütçelerini üstlenmesi noktasında sergilenecek "güçlü irade", Diyarbakır halkının gönlünde unutulmaz bir yer edinecektir.

2026’da ilk kazmanın vurulması, 2029’da o ilk vagonun Dağkapı’dan hareket etmesi bir hayal değil.

Yeter ki kişisel veya siyasi hesaplar, bu şehrin ortak yararının önüne geçmesin.

Diyarbakır halkı 15 yıl bekledi. Bir 15 yıl daha beklemeye ne tahammülü var ne de niyeti.

Gelin, bu projeyi hep birlikte; "Biz yaptık" değil, "Diyarbakır için hep beraber yaptık" gururuyla tamamlayalım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri