Metin BekiroğluYENİGÜN HABER – Diyarbakır Sanayi Siteleri esnafı, kendilerine tahsis edilen 3 parsel arazinin “hukuka aykırı” bir şekilde satıldığının iddia ederek, duruma tepki gösterdi.
Diyarbakır’da 1’inci, 2’nci ve 3'üncü Küçük Sanayi Siteleri’nde faaliyet yürüten esnaflar, Bağlar ilçesi Oğlaklı Mahallesi’nde bulunan 176, 177 ve 184 numaralı parsellerin ellerinden hukuksuz bir şekilde alındığını belirterek, 2’inci Sanayi Sitesi İdari Binası önünde açıklama yaptı.
Hukuka aykırı satışlarla sabote edildi
Esnaf adına açıklamayı Diyarbakır 2. Sanayi Sitesi Başkanı Hasan Arslan okudu. Arslan, söz konusu parsellere, “Yaş ve Kuru Gıda Paketleme Kooperatifi” ve “Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)” tarafından el konulduğunu belirtti.
1., 2. ve 3. Küçük Sanayi Sitesi başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ve çalışanlarla birlikte yaptığı basın açıklamasında Arslan, kent içinde sıkışıp kalan sanayi sitelerinin şehir dışına taşınması için yıllardır sürdürülen planların, hukuka aykırı satışlarla sabote edildiğini söyledi.
Sanayiyle ilgisi olmayan kişi ve kooperatiflere satıldı
Arslan, özellikle Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Oğlaklı Mahallesi’nde yer alan ve mülkiyeti hazineye ait olan 176, 177, 184, 354 ve 355 nolu parsellerin, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ve ilgili küçük sanayi kooperatiflerinin başvurusuna rağmen, sanayiyle ilgisi olmayan kişi veya kooperatiflere satıldığını ifade etti.
Arslan, “Bu alanlar, şehir içinde kalan sanayi sitelerinin taşınması için planlanmıştı. Ancak kamu yararı gözetilmeden, 6306 sayılı kanun kapsamında bile değerlendirilemeyecek yapılar üzerinden rant amacıyla başka kişilere devredildi. Bu, Diyarbakır sanayi esnafının geleceğini yok saymaktır” dedi.
Mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı
Sanayi esnafı tarafından açılan davada, Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi önemli tespitlerde bulunarak 13 Mayıs 2025 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme kararında şu gerekçelere yer verildi; Aynı taşınmaza birden fazla kurum ve kooperatif başvuruda bulunmasına rağmen, hangi kuruluşa satış yapılacağına dair açık ve objektif bir kriter belirlenmemiştir. Satış süreci eşitlik ilkesine ve kamu yararına aykırı bulunmuştur. Yönetmelik hükümlerine riayet edilmemiş, idarenin takdir yetkisi keyfi şekilde kullanılmıştır. Kamu hizmetine daha yakın olan başvuru sahipleri dikkate alınmadan satış yapılmıştır. Bu durumun, kamu yararını değil özel çıkarları gözettiği yönünde haklı bir izlenim oluşturduğu belirtilmiştir”
Biz bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz
1., 2. ve 3. Küçük Sanayi Siteleri’nin kent içinde kaldığı, altyapı yetersizlikleri, trafik yoğunluğu, çevresel sorunlar ve ticari zorluklar nedeniyle faaliyetlerini sürdüremeyecek hale geldiği vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:
“Sanayi sitelerinin şehir dışına taşınması, kent planlamasının doğal bir gereğidir. Ancak bu süreçte esnafın emeği, beklentisi ve alın teri hiçe sayılmıştır. Bu hukuksuzluk kabul edilemez.
Sanayi esnafının şehir dışına taşınarak daha düzenli, modern ve sürdürülebilir bir sanayi altyapısı oluşturulması gerekiyor. Ancak yapılan bu satışlarla esnafın iş alanın daraltıldığı gibi, gelişme ve büyüme fırsatları da engellendi. Bu satış, sadece bireysel çıkarlar uğruna yapılmadı; aynı zamanda Diyarbakır’ın ekonomik geleceği de baltalandı. Biz bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz”
"Mahkeme kararını uygulayın!"
Arslan, mahkeme kararının ivedilikle uygulanması ve tahsislerin sanayi esnafı lehine yeniden değerlendirilmesini talep ederek, “Adaletin gereği yerine getirilmeli, şehir içindeki sanayi sitelerinin taşınması süreci tekrar rayına oturtulmalıdır. Bu alanlar rant aracı değil, kamu yararı doğrultusunda kullanılmalıdır.” dedi.