Diyarbakır’da bir araya gelen kayıp yakınları, Paris’teki saldırının etkili bir şekilde soruşturulmasını talep ederek, “Kürtler öldürülmeye, katledilmeye, işkence görmeye ve çeşitli hak ihlallerine maruz kalmaya devam etmektedir” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 724’üncüsünü Bağla) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Kayıpların fotoğraflarını taşıyan aileler, 24 Aralık 1993’de Bitis’in Tatvan ilçesine bağlı Karcikân Vank (Ulusoy) köyünde gözaltına alındıktan sonra kaybettirilen Ramazan ve Hamide Şarlı kardeşlerin akıbetini soruldu.
PARİS SALDIRISI
Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Yakup Güven, bir yandan kaybettirilenlerin bulunması ve faillerin yargılanması için mücadele ederken, bir yandan da yeni kayıp ve hak ihlallerin yaşandığına tanıklık ettiklerini belirterek, “Dün maalesef Paris’te sivil bir Kürt kurumuna yapılan saldırıda üç Kürt yaşamını yitirdi. Ne yazık ki tarihin sonsuz bir tekrarı gibi sürekli ülke içinde ülke dışında her yerde Kürtler öldürülmeye, katledilmeye, işkence görmeye ve çeşitli hak ihlallerine maruz kalmaya devam etmektedir. Olayın etkili bir şekilde soruşturulması olayın aydınlatılması olayın faillerinin ve ilişkili kişi ve kurumların ortaya çıkarılması elzem bir konudur. Biz öldürülen üç Kürt’ün aslında çözümsüzlükte ısrar edilen Kürt meselesinden bağımsız ele alınmaması gerektiğini biliyor ve tecrübelerimiz bize böyle olduğunu defalarca hatırlatmıştır” dedi.
KÜRT MESELESİNDE BARIŞÇIL YÖNTEM VURGUSU
DBP ve il örgütlerine yönelik dün yapılan operasyon ve mahkemesi görülen Türk Tabipleri Birliği Konseyi Başkanı Şebnem Koru Fincancı’nın durumuna değinen Güven, “On barışçıl yöntemlerle Kürt meselesine yaklaşması lazımdır yıllardır Kürtlerin demokratik siyaset yürütme hakkına, sivil mücadele yürütme hakkına, hak mücadelesi verme çabasına saldırı olduğunu, Kürtlerin tüm sivil demokratik mücadele alanlarının kapatılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Dolayısıyla sürekli bizim burada ifade ettiğimiz gibi Kürt meselesinin demokratik barışçıl yöntemlerle çözümü için bir an önce siyasi iktidarın yetkililerin bu sorunu kalcı yönde adımlar atması barışçıl yöntemlerle Kürt meselesine yaklaşması lazımdır. Gözaltına alınma ve tutuklanma mekanizmasının bir tehdit gibi kullanılması, yeni mağduriyetlere yol açmakta hem de on yıllardır çözülmeyen bu meseleyi daha da derinleştirmekte. Bilim insanı Şebnem Korur Fincancı’nın da dün çıktığı mahkemede, hakkında ceza talebiyle tutukluluğunun devamına karar verildi. Şebnem Hoca bir hak savunucusudur, bir an önce yapılan bu hukuksuzluğun son bulması lazım ve Şebnem Hocanın özgürlüğüne kavuşması lazım” diye konuştu.
HAMİDE VE RAMAZAN ŞARLI’NIN AKIBETLERİ SORULDU
Konuşmanın ardından kaybettirilen Şarlı kardeşlerin hikayesini okuyan İHD Amed Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Akdeniz, Tatvan ilçesine bağlı Ulusoy köyünde gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan Hamide ve Ramazan Şarlı’nın akıbetini sordu.
Konuşmaların ardından oturma eylemi yapıldı.