YENİGÜN HABER – İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle her hafta Diyarbakır, Batman ve Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde gerçekleştirdiği eylem devam etti.
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde 788’inci kez bir araya geldi. Eylemin yapıldığı alanda, kayıpların fotoğraflarının yer aldığı pankart açıldı. Aileler de kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Halepçe Katliamı'nda hayatını kaybedenlerin anıldığı bu haftaki eylemde, 12 Mart 1994'te tarihinde Riha’nın Girê Sor (Siverek) ilçesinde kaybedilen gazeteci Nazım Babaoğlu’nun akıbeti soruldu. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi eyleme katıldı.
DİSK Basın-İş Temsilcisi Hakkı Boltan, Halepçe Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anarak, "Çatışmanın egemen olduğu bu coğrafyada barışın sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
Kayıp yakını Meside Ocak, adalet istediklerini belirtti. Ocak, "Birbirimizden kilometrelerce uzak olsak da aynı inançla, aynı taleple her cumartesi farklı kentlerde alanlardayız. Kayıplarımız bulunana kadar eylemimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
BABAOĞLU'NUN AKIBETİ SORULDU
İHD Diyarbakır Şubesi yöneticilerinden Berfin Elçi, Nazım Babaoğlu’nun hikayesini okudu. Elçi, şunları söyledi: "Özgür Gündem gazetesi Riha bürosu çalışanları bölgede devlete bağlı paramiliter güçlerin ve korucuların işlediği iddia edilen birçok suç ile ilgili de haber yayınlamıştır. Bunlardan biri de Bucak Aşiretine mensup dört korucunun Girê Sor’da görevli bir öğretmenin evini basarak öğretmene ve kız kardeşine cinsel saldırıda bulunduklarına dair hazırladıkları haberdir. Bu haber Özgür Gündem gazetesinde yayınlanınca Riha Bürosu çalışanlarına yönelik tehditler daha da artar. Haberin yayınlanmasından sonra; gazetenin etrafında şüpheli kişilerin dolaşmaya başlaması üzerine, can güvenliklerinin sağlanmasına dair resmi kurumlara yaptıkları başvurulara cevap verilmez ve hiçbir önlem alınmaz.
12 Mart 1994 sabahı Girê Sor’da yerel bir gazetenin çalışanı ve ilçenin Anadolu Ajansı temsilcisi Murat Yoğunlu, Özgür Gündem Riha Bürosu’nu telefonla arar. Murat Yoğunlu, gazetenin yetkililerine Girê Sor’da korucularla ilgili çok önemli bir haber olduğunu ve mutlaka muhabir göndermelerini söyler. Bunun üzerine Nazım Babaoğlu, sözü edilen haberi takip etmek ve Murat Yoğunlu ile buluşmak üzere Girê Sor ilçesinde bulunan İrfan Matbaasına gider. Görgü tanıklarının beyanlarına göre; Nazım Babaoğlu, İrfan Matbaası adlı işyerine gittiğinde Bucak Aşiretine mensup korucular tarafından zorla dışarı çıkartılarak bir araca bindirilip Sedat Bucak’ın evine götürülür. Nazım Babaoğlu’ndan 12 Mart 1994 tarihinden bu yana bir daha haber alınamaz. Sedat Bucak’ın evinde alıkonulan ve daha sonra serbest bırakılan bazı kişiler de Nazım Babaoğlu’nu orada görmüş, ona ne sorduklarını, ne yaptıklarını duymuşlardı. Nazım Babaoğlu’nun alıkonulduğu günlerde, Riha’da Hüseyin Taşkaya ve ismi öğrenilemeyen iki kişi daha yine korucular tarafından kaybettirilmişti. Kayıp olan kardeşi Hüseyin Taşkaya’yı ararken Sedat Bucak’ın evinde Nazım'ı gören ve günler sonra gazetedeki resminden tanıyan Aziz Taşkaya; Nazım Babaoğlu’nu gördüğünü ve kim olduğunu sorduğunda, kendisine ‘Bu genç, gazeteci’ cevabı verildiğini aktarır. Aynı evde alıkonulan ve sorgulanıp bırakılan başkaları da Özgür Gündem Gazetesine gelerek bildiklerini anlatır.”
Elçi, Babaoğlu’ndan o günden bu yana haber alınamadığını belirterek, failleri bulunana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.
Açıklama, oturma eylemiyle son buldu.