İl Valisi Karaloğlu, Diyarbakırlı kadınların, Kudüs'ün fethine olan inancıyla Selahaddin Eyyubi'ye emanet ettiği gül suyunun, Mescid-i Aksa'da kullanıldığını belirterek, "Diyarbakır, Anadolu'da Kudüs'ün kardeş şehridir ve İslam'ın kapısıdır” dedi
Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, yaklaşan Ramazan ayı ve Diyarbakır'ın fethi dolayısıyla kentte yapılacak etkinlikler ile şehrin inanç turizmi açısından önemi hakkında İLKHA'ya açıklamalarda bulundu. Vali Karaloğlu, Ramazan ayında, bu mübarek ayın ikliminin Diyarbakır'da yaşayan herkes tarafından hissedebilmesi için bir gayret içerisinde olduklarını söyledi. Meteorolojiden aldıkları bilgilere göre bu Ramazan ayının serin ve yağışlı geçeceğinin tahmin edildiğini aktaran Karaloğlu, bu nedenle açık hava etkinliklerini istedikleri düzeyde yapamayabileceklerini ifade etti.
‘Vatandaşlarımıza Ramazan'ı hissettireceğiz’
Hava durumunun elverişli olduğu günlerde Ramazan etkinliklerini açık alanda, aksi durumlarda ise Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezinde yapacaklarını söyleyen Karaloğlu, "Vatandaşlarımıza mutlaka Ramazan'ı hissettireceğiz. Ramazan'ın manevi atmosferine insanları çekecek etkinliklerimiz olacak. Hazırlıklarımız var. İnşallah hep birlikte güzel bir Ramazan geçiririz. Ramazan'ın feyzinden bereketinden bütün şehir olarak istifade ederiz” temennisinde bulundu. Diyarbakır'ın İslam orduları tarafından fethedilmesinin önemine işaret eden Karaloğlu, "Diyarbakır, Anadolu'da İslam'ın kapısıdır. Diyarbakır, Hazreti Ömer döneminde İslam orduları tarafından 639 yılında fethedilmiş ve 1382 yıldır kesintisiz İslam yurdudur. 1382 yıldır, Ezan-ı Muhammedî okunuyor Diyarbakır'da” dedi. Bu yıl, Diyarbakır'ın fethinin 1383'üncü yıl dönümünü kutlayacaklarını söyleyen Karaloğlu, "Geçen sene pandemiye rağmen Diyarbakır'ın fethini kutladık. Kısmen açık alanlarda, kısmen online olarak… Ama bu sene daha dolu dolu bir programla inşallah fetih şuurunu Diyarbakır'da yaşayan herkesin gönlüne düşürmek istiyoruz. İnşallah bu sene de yine Diyarbakır'ın fethini 27 Mayıs'ta kutlayacağız." ifadelerini kullandı.
‘Diyarbakır, Anadolu'da Kudüs'ün kardeş şehridir’
Lice ilçesine bağlı Duru Mahallesi'nde bulunan Ashab-ı Kehf mağarasına işaret eden Karaloğlu, 28 Mayıs'ta da mağara ashabı olarak bilinen "Yedi Uyur"un uyanışını kutlayacaklarını ifade etti. Karaloğlu, "Putperestliğe karşı inancını koruma mücadelesi veren 7 Uyur'un, 7 Mümin'in uyanışını, nasıl yıllardır bölge halkı kendiliğinden, kimsenin organizasyonu olmadan kutluyorsa inşallah geçen sene yaptığımız gibi bu sene de Ashab-ı Kehf'te uyanış etkinliğimiz olacak; yine biz gideceğiz vatandaşımıza misafir olacağız." şeklinde konuştu.
Hazreti Ömer döneminde Diyarbakır'ın fethinin Kudüs'ten sadece bir yıl sonra gerçekleştiğini hatırlatan Karaloğlu, şöyle konuştu:
"Diyarbakır Anadolu'da Kudüs'ün kardeş şehridir. Selahaddin-i Eyyubi, Diyarbakır'da Diyarbakır annelerini fetihten 5 yıl önce ziyaret eder. Diyarbakır anneleri de aslında bir kerametle Selahaddin Eyyubi'ye elde ettikleri gül sularını ve gül yağlarını teslim ederler ve derler ki; Ey komutan Kudüs'ü fethettiğin zaman Diyarbakır'dan aldığın bu gül yağıyla, gül suyuyla minberini, mihrabını temizle. Bu güzel kokularla Mescid-i Aksa'yı donat. Selahaddin Eyyubi gül suyunu bir emanet olarak saklar ve bunu bir fetih işareti olarak da alır. Diyarbakırlı kadınların kendisine o gül yağını, gül suyunu emanet etmesini fetih müjdesi, muştusu olarak da alır. Fetih tamamlanınca da 'emanetimi getirin' der ve Mescid-i Aksa'yı Diyarbakır'dan gönderilen o gül suyuyla gül yağıyla gül kokusuyla bezer. Onun için Diyarbakır, Anadolu'da Kudüs'ün kardeş şehridir ve İslam'ın kapısıdır. Biz aslında fetihle beraber Diyarbakır'da yaşayan insanımıza diyoruz ki; Diyarbakır sıradan bir şehir değil; Diyarbakır önemli bir İslam şehridir. 1383 yıldır bu şehirde İslam medeniyeti Anadolu'yu bu şehirden şekillendirdi diyoruz. Diyarbakır'ın dışında yaşayan insanlara da diyoruz ki Diyarbakır'a bakarken Anadolu'da fethedilmiş ilk şehir olarak görün. Anadolu'yu İslam'la mayalayan şehir olarak görün ve Diyarbakır'ı öyle değerlendirin demek istiyoruz."
Diyarbakır/Hani Pir Aziz Türbesi
Diyarbakır'ın kültür ve inanç turizmi açısında büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Karaloğlu, "2020 yılında Diyarbakır'a atandıktan sonra kasım ayında bir turizm çalıştayı yaptık. Çalıştayın ismi Diyarbakır'da, 'Mezopotamya'nın Altın Üçgeninde (Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa) Kültür ve İnanç' çalıştayıydı. Diyarbakır turizmi dediğiniz zaman inanç turizmi olmadan olmaz." diye belirtti.
Diyarbakır/Eğil Ziyaret Tepesi
Vali Karaloğlu, inanç turizmi kapsamında; Lice'deki "Ashab-ı Kehf "Mağarası, Eğil'deki Zülkifl ile Elyesa peygamberlerin medfun bulunduğuna inanılan "Ziyaret Tepesi", Ergani'deki "Makam Dağı", Hani'deki "Pir Aziz Türbesi" gibi yerlerde yaptıkları hizmetleri anlattı, Diyarbakır'ın ayrıca sahabeler ve evliyalar diyarı da olduğunu ifade etti. "Diyarbakır inanç turizmi, kültür turizmi bakımından Türkiye'nin en önemli destinasyonu olacak"
Diyarbakır/Ergani Makam Dağı
Diyarbakır'ın inanç turizmi açısında çok önemli bir merkez haline getireceklerini söyleyen Vali Münir Karaloğlu, "Biz Diyarbakır'ı tarif ederken zaten 'İslam'ın 5'inci Harem-i Şerifi' diyoruz; Ulu Camii dolayısıyla. Diyarbakır'da inanç turizmi bakımından çok sayıda varlığımız var, değerimiz var. Şimdi yeni yeni işte Hazro'da vatandaşın çok ziyaret ettiği bir türbemiz var; orayı onaracağız inşallah, projelerini yapıyoruz. Diyarbakır'da halkın değer verdiği, inanç bakımından değer verdiği hangi nokta varsa, neresi varsa bizim için önemlidir, oraları yeniden ihya etmek, yeniden inşa etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönem Diyarbakır inanç turizmi, kültür turizmi bakımından Türkiye'nin en önemli destinasyonu olacak." diye konuştu. (İLKHA)