Diyarbakır Merkez Bağlar İlçe Belediyesi, Kayapınar ilçesinde bulunan arsalarının bir bölümünü satışa çıkardı. Kayapınar Mahallesi'nde bulunan 7 parseldeki arsalar, kapalı teklif usulü ile ihaleye çıkarıldı. Satışa sunulacak alanların büyüklüğü 232 ile 718 metrekare arasında değişirken muhammen bedelleri de 1 ila 4 milyon arasında değişiyor. Yine kayyum yönetimindeki Diyarbakır Yenişehir Belediyesi de Dökmetaş mahallesindeki 3 taşınmaz arsayı kapalı teklif usulüyle satışa çıkardı.
Gazete Duvar'a konuşan Diyarbakır İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mahsum Çiya Korkmaz, söz konusu arsa satışlarının rant amaçlı olduğunu ve yerel seçimler yaklaşırken bu satışların artabileceğini söyledi.
‘KAYYUM BU RANTTAN FAYDA GÖRÜYOR’
Sayıştay Başkanlığı’nın kayyum yönetimindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin ana hizmet birimi binası dahil tüm taşınmaz malların üzerinde haciz bulunduğuna ilişkin 2021 yılında yayımlanan raporuna atıfta bulunan Korkmaz, “Tamamen halkın hizmeti için kullanılması gereken alanları gelir karşılığında bazı kapital kesimlere peşkeş çekiyorlar. Burada bir karşılıklı faydalanma durumu söz konusu. Hem rantçı ve fırsatçılar rantına rant katıyor hem de ilgili kayyum bu ranttan fayda görüyor. Dolayısıyla ortada halkın yararına bir şey kalmıyor” dedi.
Arazilerin satışından iyi niyet beklenemeyeceğini belirten Korkmaz, “Yandaşlara pazarlık usulü yüksek ihaleler, hatalı imalatlar sonucu ilçeden ilçeye taşınan otogarlar, çöken binalar, her yıl yenilenen ve yine çöken asfalt yollar ve dahasını sayabileceğimiz sebepler yüzünden belediye kasaları neredeyse milyar liralara ulaşan bir borç batağı içerisinde. Halkın vergilerini bu kadar hunharca yiyip hesap dahi vermeyen bir zihniyetin arazileri satmasından iyi niyet beklenemez” ifadelerini kullandı.
KAYYUMLAR HANGİ GEREKÇEYİ ÖNE SÜRÜYOR?
Korkmaz, kayyum yönetimindeki belediyelerin arsaları satışı çıkarma gerekçesi olarak “Taşınmaz malların işgale uğraması ve bu işgallerin giderilememesinden kaynaklı satış suretiyle gelir sağlanmasını” öne sürdüğünü belirtti.
Ancak Korkmaz’a göre amaç bu olsa dahi Hazine‘ye ait taşınmaz malların satılarak elden çıkarılması doğru ve rasyonel bir çözüm değil. Korkmaz’a göre çözüm, işgalleri önleyecek etkili ve caydırıcı düzenlemelerin yapılarak titizlikle uygulanmasında yatıyor.
‘SEÇİM YAKLAŞTIKÇA ARSA SATIŞLARI ARTABİLİR’
Kayyumların atandıkları ilk günden bugüne ‘rant ve talan politikası’ benimsediklerini belirten Korkmaz, arsa satışlarının yerel seçimlerle ilgili olduğunu düşünmediğini ancak seçim yaklaşırken satışların artabileceğini söyledi.
Korkmaz, şöyle konuştu: “Bu bir anlayış ve yaklaşım meselesi. Geldikleri günden itibaren talancı bir perspektifle baktılar ve kamuya ait yerleri parsel parsel sattılar. Seçim yaklaşınca birden ortaya çıkan bir durum değil ama seçime doğru giderayak daha da artırabilirler bu satışları” dedi.
Korkmaz, arsa satışlarında ihale tarihinin son gün yayınlanması ve ekspertiz raporları alınmadan fiyatların belirlenmesinin satışlardaki başlıca sorunlardan olduğunu söyledi.
‘İNSAN HAKLARINA VE KENT HAKKINA BİR SALDIRI SÖZ KONUSU’
Belediyelerin görevinin halka hizmet olduğunu hatırlatan Korkmaz, “Belediyeler bu alanlarda halk için konut üretip satış veya kiralama yöntemine gitseydi son dönemlerde yaşadığımız konut piyasasının fahiş artışı bile kontrol edilebilir. Ancak park, okul, sosyal tesis vb. sosyal donatı alanlarının oluşturulmasını ve kentsel yaşam kalitesinin yükseltilmesini sağlamak anlamında görevli olan belediyelerin bunu gerçekleştirebilmek adına elinde bulunan en önemli araçtan vazgeçtiğini görüyoruz. Belediyeler bu arazileri bireysel mülkiyete konu ederek yeni konut ve iş alanları açılmasını sağlıyor. Dolayısıyla bu durum insan haklarına ve kent hakkına bir saldırı niteliğindedir” dedi.(Haber Merkezi)