Kahramanmaraş merkezli depremlerden dolayı ağır hasar gören Diyar Galeria İş Merkezi ve üstündeki sitenin yıkımına yönelik alınan karara tepkiler sürüyor. Site sakini Av. Muhammet Polat, yıkılımla ilgili teknik ve bilimsel bir çalışmanın yapılmadığını belirterek, “Yıkım kararıyla ilgili bir rapor yok ortada. Hasar tespit komisyonunca dışarıdan gözlemle alınan bir karar var. Bu şekilde acil yıkım kararı alınamaz” dedi.
Ahmet BARAN/YENİGÜN ÖZEL – Asrın felaketi olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin etkisiyle Galeria İş Merkezi'nin 2 bloğu yıkıldı. 89 kişinin yaşamını yitirdiği depremin ardından ayakta kalan 2 bloğun da risk teşkil ettiği gerekçesiyle yıkım kararı alındı. Önceki gün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi koordinasyonuyla Galeria İş Merkezi ve üstündeki sitenin yıkımına başlandı. Yıkım çalışmaları sırasında sitede kedilerin olduğu fark edilmesi üzerine Diyarbakır Valiliği’nce yıkım durduruldu. İki gün süren kurtarma çalışmalarında 7 kedi kurtarılarak, sahiplerine teslim edildi. Site içerisinde hayvanların kurtarılmasının ardından yıkım çalışmasının devam edeceği öğrenildi.
YIKIMIN DURDURULMASI İÇİN BARO HAREKETE GEÇTİ
Diyarbakır Barosu tarafından yıkım kararının durdurulması için bina sakinleri adına dava açıldı. Davada Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi, yıkım kararı, savunmalar ve gerekli belgelerin mahkemeye sunulması için taraflara beş gün süre verdi. Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, bunun yıkımın karar çıkana kadar durması anlamına geldiğini vurgulayarak şöyle dedi: “Eğer yıkım yapılırsa ve mahkeme yıkımın durması yönünde karar verirse, yıkımı yapanlar bu zararı karşılamak zorunda kalır. Mahkeme kararını verene kadar yıkımın süreceğini sanıyoruz.”
[caption id="attachment_143203" align="alignnone" width="800"]
‘FAYDASIZ BİR YARGILAMA SÜRECİ’
Yıkımın durdurulmasına yönelik yürütülen çalışmalara değinen site sakini Av. Muhammet Polat İçten, faydasız bir yargılama sürecinin oluştuğunu aktardı. Polat, “İki dava açtık. Birini şahsım adına, diğeri de site sakini olan daimi bir müvekkilim adına açtık. Mahkeme ‘idareden savunmayı bekleyip’ sonra yürütmeyi (yıkımı) durdurma talebini değerlendireceğini söyleyip 5 günlük süre verdi. Tebligatla birlikte değerlendirildiğinde bu 10 günlük bir süre demek. İdarede bu 10 günlük sürede cevabını verebilecek. Ancak bu süreçte yıkım durmayacak. Aslında bu faydasız bir yargılama süreci. Yürütmeyi durdurmada çoğu işlemde mahkemeler şunu söyler: Bu işlem bir bina yıkım işlemi değil, telafisi imkansız bir zarar yok deyip yürütmeyi durdurmayı vermedikleri zamanlar oluyor. Burada tam istedikleri gibi bir örnek var ortada; bina yıkılıyor, telafisi imkansız bir işlem gerçekleşiyor. Buna rağmen yürütmeyi durdurmaktan imtina ediliyor” dedi.
TAHLİYE İŞLEMLERİ İÇİN VALİ SU İLE İKİ KEZ GÖRÜŞÜLDÜ
Av. Muhammet Polat İçten, tahliye işlemleri nedeniyle yıkımın durdurulması için Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su ile 2 kez görüşme yaptıklarını söyledi. Diyar Galeria’da muhasebecilerin, avukatların ve değerli kağıtları, eşyası, ziynet eşyası olan insanların olduğunu hatırlatan İçten, şunları söyledi:
“Bu süreçte Vali Bey ile iki kez toplantı yaptık. Burada teknik ve bilimsel bir inceleme yapılmadan yıkım kararı alındığını beyan ettik. Yıkım kararıyla ilgili bir rapor yok ortada. Hasar Tespit Komisyonunca verilen sadece dışarıdan gözlemle alınan bir karar var. Bu şekilde acil yıkım kararı alınamaz. Bunun teknik bir incelemesinin yapılması gerek. Ortada bilimsel bir mütalaa veya rapor, çözüm endeksli bir yaklaşım yok ortada. İnsanları buzdolabı vesaire eşyalarını kurtarmaya çalışan bir algı oluştu. Ancak eşyalar da bir ihtiyaç. İnsanların giyeceğe de, değerli eşyalarına da ihtiyaçları var. İnsanlar içerideki değerli eşyalarını çıkarıp, iaşesini, bir süreliğine yaşamını sürdürebilmek, geçimini sağlayabilmek derdindeler ve bunların tümü insani talepler. Yükte hafif maddi ve manevi kıymetli eşyalarını çıkarabilme telaşındalar. Kimse orada buzdolabı vesaire peşinde değil. Site sakinlerinin ana talebi sürecin oldu bittiye getirilmeden detaylı bir inceleme neticesinde karar alınmasıdır.”
‘DERDİMİZ EŞYA DEĞİL’
Site sakinlerinden Aziz Özkeçeci ise, depremlerde telafisi olmayan acılar yaşadıklarını belirterek, “Zaten büyük bir yıkım yaşadık. Yıkılan B Blokta beş aile ferdimiz vardı. Cenazeleri geçen hafta enkazdan çıkarıldı. Sağ kurtulduğumuz için sevinemedik bile. Bir de bunun üzerine içeride malımızı mülkümüzü kaybettik. Buna da şükür diyoruz. Ancak yaşamımızın idamesi için içeride kalan kıymetli eşyalarımızı almak istiyoruz. Derdimiz eşya değil. Birçok kişi birikimini, kıymetli ziynet eşyaları, para vesaire eşyalarını almak istiyor. İnsanların mağduriyetinin giderilmesi için kimsenin hayatını tehlikeye atmadan uzman ekipler eşliğinde özel eşyalarımızın çıkarılması için bir çaba harcanmasını istiyoruz. Tek talebimiz bu” ifadelerini kullandı.