Diyarbakır'da öldürülen Narin Güran için görevlendirilen CHP heyetinin Diyarbakır'da görüşmeleri devam ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından görevlendirilen heyette CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül yer alıyor. Heyet, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren'i ziyaret ederek dosyaya ilişkin son bilgileri aldı.
Ziyaret sonrası basına yapılan açıklamada söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, toplumun adalet beklentisi olduğunu vurguladı. Eren, şunları söyledi:
“Şu an motivasyonumuz bir önce faillerin tespiti ve yargı önüne çıkarılması”
" Soruşturmanın gizliliğini açık şekilde ihlal eden ifade tutanaklarının ya da soruşturma makamlarının tutmuş olduğu tutanakların sosyal medyada, basında paylaşılıyor olması konusundaki rahatsızlığımı ve eleştirimi bir kez daha yapmak istiyorum. Kamuoyu tabi dosyadan bilgi almalı, yayın yasağını asla savunmadık bu tür kısıtlamaları doğru bulmuyoruz ama dediğimiz gibi bizim Narin'i bulma konusundaki gizlilik kararının hayatta olma ihtimaline binaen anlamlı ve kıymetli olduğunu hep söyledik. Bu aşamadan sonra Narin aramızda yok ama hepimizin toplumun vicdanında artık bir büyük yara ve herkesin Narin için bir adalet beklentisi, talebi var. Bizlerin bu saatten sonra temel sorumluluğu Narin'in ölümüne sebebiyet veren doğrudan, dolaylı ilgisi olan herkesin yargı makamları önüne çıkarılarak hak ettikleri cezayı almaları. Toplum Narin’i unutmayacak, bizler unutmayacağız. Bu cinayetlerin sosyolojik ve toplumsal birçok faktörü var bunlar ayrı bir tartışma konusu, bunlar üzerine yıllardır aslında iktidarların ya da devletlerin politikalarına ilişkin eleştirilerimizi, çocuk politikası ve kadın hakları alanındaki politikalara yönelik eleştirilerimizi hep ifade ettik. Bunlar üzerine konuşmamız gereken önemli konu başlıkları ama şuan motivasyonumuz bir an önce faillerin tespiti ve yargı önüne çıkarılması."
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya da şöyle konuştu:
“Faillerin bulunarak en ağır şekilde cezalandırılması için takipte olacağız”
“Narin'in kaybının 8. gününde Diyarbakır'ımızdaydık. O gün umutlarımız vardı ama birkaç gün önce o umutlar boşa çıktı ve Narin’imizin küçücük bedeni bir çuvalın içerisine koyulmuş bir şekilde bulundu. Narin’imizi küçük bir çuvalın içerisine sığdırdılar ama 85 milyonun vicdanını o çuvala sığdıramayacaklar ve sığmadı. Türkiye’de bütün insanlık ayakta bu ülkede öldürülen her çocuk her kadın her insan, insanlık onurumuzu ve insan olma bilincimizi yitirmemize sebep oluyor. Bizden parçalayarak koparttığı her masum insan bizim de insanlığımızdan bir parça kopararak alıyor. Sorumlular ise toplumsal yaşamda hukuk öncesi doğal şiddet ortamının hakim olması koşulunu bizzat yaratanlardır. Ahlakın sükut ettiği, cinsiyetçi tahakkümü kutsayan gerici bir yaşam biçimini topluma dayatan bu çağ dışı anlayış ise bu vahşetin ta kendisidir. İstanbul Sözleşmesini hedef alan, 6284’ü hedef gösteren bu karanlık zihniyetten işte bu zihni kurumuş, kalbi kurumuş, insanlığını kaybetmiş güruh güç almaktadır. Biz yine bugün Narin’imizin acısını paylaşmaya geldik. Diğer yandan hukuken Narin’e bunu yapanların adaletin önünde bir an evvel faillerin bulunması ve en ağır şekilde cezalandırılması için takipte olacağız. Bir başka Narin daha böyle bir sonu yaşamasın, bu toplum bir daha böyle bir vahşetle karşılaşmasın diye CHP olarak Narin’in davasını ciddiyetle, titizlikle, yakından birebir takip edeceğiz."
2016 yılından beri TÜİK tarafından kayıp çocuklara ilişkin veri açıklanmadığını belirten CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, çocukların korunmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"CHP Genel Başkanımız Özgür Özel tarafından Narin’in soruşturma evrelerini izlemek ve bu konuda rapor hazırlayıp sunmak amacıyla dört kişilik bir heyet olarak görevlendirildik. Burada soruşturmanın gizliliği bir gerçek ama kamuoyunun aydınlatılması mutlaka gerekiyor. Adaletli bir sonuca ulaşabilmek için kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor. Bu konuda yerinde incelemelerde bulunmak için baro başkanımız ile görüştük, Tabipler Odası’na gideceğiz ve STK’larla görüşmelerimiz olacak. Olayın her yönü ile araştırılması için kamuoyunun sürekli aydınlatılması için bizler de bu çerçevede çalışmalar yapacağız. TÜİK 2016 yılından bu yana kayıp çocuklara ilişkin veri paylaşmıyor. Kayıp çocuklarla ilgili veri yoksa ülke olarak mevcut durumu bilmiyorsanız kayıp çocuklarla ilgili nasıl politika oluşturacaksınız. 2008-2016 arasında ülkemizde kaybolan çocuk sayısı toplam 104 bin 531. Çocuklar savunmasız, çocuklar korunmuyor. Çocukların geleceği ile ilgili ailelerin kaygıları var bu noktayı da unutmamak gerekiyor. Çocukların güvenli ortamda yaşadığı, çocukların korunduğu, gelecekle ilgili kaygılarının olmadığı bir toplum CHP iktidarında mutlaka olacaktır."
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise “En etkili bir biçimde bu soruşturmanın yapılması ve sorumluların ortaya çıkması için üzerimize düşen ne varsa onu yapacağız" dedi.