Diyarbakır T tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü olan Y.G ve M.G kardeşler infaz koruma memurları tarafından darp edildikleri gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başvurunun ardından hükümlüler Kayseri cezaevine gönderildi. Hükümlü vekili Av. Vedat Yüce, müvekkillerinin Kayseri’ye gönderilmesini doğru bulmadığını söyleyerek, “Naklin nedeninin suç duyurusu sonrası atılan karşı atak mı yoksa güvenlik gerekçesiyle mi yapıldığını henüz bilmiyoruz. Araştırmaları yaptıktan sonra detayları ileriki süreçte netleştireceğiz. Müvekkillerin iddiası doğruysa ortada bir hak ihlali var demektir” dedi
Yağmur Ensari / YENİGÜN ÖZEL- Diyarbakır T-1 Cezaevinde kalan hükümlü Y.G ve M.G, infaz koruma memurları tarafından kötü muameleye maruz kaldıkları ve darp edildikleri iddiasıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yaklaşık 30 kişi tarafından darp edildiklerini ve oluşan yaralanmaları delil amaçlı A-4 koğuşu içinde bulunan güvenlik kameralarına gösterdiklerini söyleyen hükümlüler, soruşturma başlatılmasının ardından Kayseri Cezaevine gönderildi. Geçmiş dönemde ismi geçen infaz koruma memurları tarafından başka mahkûmlarında benzer uygulamalara maruz kaldığını ve açılan soruşturmaların inceleme yapılmadan kapatıldığını ileri süren hükümlü yakınları, şöyle konuştu:
Aile: Bu işlem hak aramaktan vazgeçirmeye yöneliktir
“Suç duyurusunda bulunmamızın ardından yakınlarımız başka şehre gönderildi. Bu cezaevinde gardiyanlar geçmiş dönemde de A.A isimli mahkûmu darp etmişlerdir. A.A darp edildikten sonra tıpkı bizim gibi şikâyetçi olmuş ancak herhangi bir sonuç alamamış. Yakınlarımızın darp edildiğine hem A.A hem de diğer mahkûmlar tanık olmuştur. Bu noktada yargının yanımızda olması gerekirken olayın üstü kapatılırcasına yakınlarımızın başka şehre gönderilmesini üzüntüyle karşılıyoruz. Cezaevi yönetimince uygulanan bu işlem hak aramaktan vazgeçirmeye yöneliktir. Bir suçtan dolayı hüküm giyen insanlar cezalarını zaten çekmektedirler. Cezaevinde olmalarından dolayı hiç kimseye insan onuru ile bağdaşmayan davranışlar yapılamaz diyoruz ve bu haksız uygulamadan derhal geri dönülmesini istiyoruz.”
[caption id="attachment_82548" align="alignnone" width="348"]
‘Mektuplar gönderilmiyordu’
Cezaevinde yaşanan sorunlar nedeniyle mahkûmlar tarafından yazılan mektup ve dilekçelerin ilgili kurum/kuruluş ve kişilere keyfi uygulamalar nedeniyle gönderilmediğini savunan mahkûm yakınları, şu iddialarda bulundu:
“İnfaz koruma memurları tarafından darp edildikten sonra yakınlarımızın yazdıkları dilekçelerin ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilmediğini öğrendik. İşledikleri suçlar nedeniyle ıslah edilme amacıyla devlet bünyesinde bir kuruma götürülen yakınlarımız insan onuru ile bağdaşmayan, hak ve özgürlüklerini kısıtlayan davranışlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Yetkililerin suç duyurumuzun ardından soruşturma açmasını ve konunun takipçisi olunmasını istiyoruz.”
‘Yakınlarımızı Diyarbakır’a göndersinler’
Mahkûm yakınları, Kayseri’ye gönderilen Y.G ve M.G’nin tekrar Diyarbakır cezaevine getirilmesini talep ederek “Yakınlarımızın pandemi sürecinde sağlıkları hiçe sayılarak sürgün edilmelerini kabul etmiyoruz. Soruşturmanın başlatılmasını ve yakınlarımızın yeniden Diyarbakır’a getirilmelerini istiyoruz. Suç duyurusunda bulunduğumuz için yakınlarımızı sürgüne göndererek bizi susturmak istiyorlar” diye konuştu.
‘İddiası doğruysa ortada bir hak ihlali var demektir’
Hükümlü vekili Av. Vedat Yüce ise konuya ilişkin şöyle konuştu: “Müvekkillerim cezaevinde infaz koruma memurları tarafından kötü muameleye, şiddete maruz kaldıklarını ve uygunsuz koşullarda yaşamlarını sürdürmek zorunda kaldıklarını beyan ettiler. Müvekkillerle görüşme sonrası Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Şuan savcılık kalemiyle yapmış olduğumuz son görüşmede cezaevindeki kamera görüntüleri ve tanık beyanlarının alınması için yazı gönderildiği bilgisine ulaştık. Soruşturma devam ediyor ve soruşturma süreci başladıktan sonra müvekkillerimin yakınları kendileriyle iletişim kurmak istediği zaman cezaevi yetkilileri başka bir cezaevine nakledildiklerini söylüyorlar. Nâkilin nedeninin suç duyurusu sonrası atılan karşı atak mı yoksa güvenlik gerekçesiyle mi yapıldığını henüz bilmiyoruz. Araştırmaları yaptıktan sonra detayları ileriki süreçte netleştireceğiz. Müvekkillerin iddiası doğruysa ortada bir hak ihlali var demektir. Cezaevlerinin amacı bireylerin ıslah edilip topluma kazandırılmasıdır. Devlet bünyesinde çalışan memurların bu iddialara karışmaması, aracı olmaması gerekmektedir.” (Haber Merkezi)