TÜM BEL-SEN Kadın Meclisi, Diyarbakır’daki belediyelerde kadın personellere yönelik mobinglere yönelik açıklama yaptı. DİSKİ’de basın görevlisi olarak çalışırken görevden alınan Beyda Yıldız’ın hukuk mücadelesine ve karşılaştığı zorluklara dikkat çekilen açıklamada, "Mahkeme kararlarını yok sayan DİSKİ genel müdürü Fırat Tutşi aldığı hukuksuz karardan geri dönmezse Cumhuriyet Başsavcılığına görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunacağımızı buradan belirtmek istiyoruz" denildi.
YENİGÜN HABER - Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Kadın Meclisi, kayyım belediyelerde dışardan atanan memurlara ve belediye emekçilerine yönelik uygulandığı iddia edile “sürgün ve baskılara” ilişkin açıklama yaptı.
Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bulunan şube binasında yapılan açıklamaya TÜM BEL-SEN üyeleri katıldı. Açıklamada konuşan TÜM BEL-SEN Kadın Sekreteri Ayşe Kuran, ekonomik ve siyasal krizin beraberinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğini de getirdiğini, sosyal krizlerin de toplumun bütün kesimlerine sirayet ettiğini belirtti. Kayyım belediyelerindeki kadın personellerine yönelik mobingin giderek sistematik bir hal aldığını ileri süren Kuran, “Kamusal alanda kadın iradesini kabullenemeyen atanmışlar, kadın emekçilerin çalışma haklarını gasp ederek yıldırma politikası peşinde” dedi.
‘BİNLERCE ÇALIŞAN İHRAÇ VE SÜRGÜN EDİLDİ’
TÜM BEL-SEN Kadın Sekreteri Kuran, açıklamanın devamında şunları söyledi:
“2016 yılındaki Darbe girişiminin ve 2019 tarihinde yapılan seçimlerin ardından başlatılan ve ağırlıklı olarak KHK’ler ile yürütülen yeni sürecin en önemli uygulama alanlarından biri de Belediye ve yerel yönetimlere yönelik gerçekleşen görevden almalar ve kayyum atamaları oldu. İki dönemde de gerçekleşen uygulamalar boyunca; binlerce belediye çalışanı ya görevinden ihraç edildi ya sözleşmeleri feshedildi ya da görev yerleri değiştirildi.
Bu süreçten en çok etkilenen çalışma alanlarından biri de kadın daire başkanlıkları, kadın müdürlükleri, kadın birim, dernek ve yapıları oldu. Kimi belediyelerde kayyum atanması ardından, kadın birimleri ve yapıları feshedilirken, kimi birimlere ise erkek yöneticiler atandı.
Kayyum atanan belediyelerin hemen hepsinde, dışardan atama ile getirilen ve birçoğu daha sonraları yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma ve taciz gibi suçlarla yargılanan yöneticiler eliyle, emeği ile geçinen aldığı maaşıyla onurlu bir yaşam mücadelesi veren Sendikamız üyelerini hedefe koymuş; meşruluğu tartışılan disiplin kurullarında, asılsız ve hukuk dışı iddialarla ya kademe durdurma, maaştan kesme ya da memuriyetten men cezalarına maruz bırakılmaktalar.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin halkın oylarıyla seçilmiş eş başkanları görevden alınıp yerlerine kayyum atandıktan hemen sonra, ilk hedef başta sendikamız yönetici ve üyeleri olmak üzere AKP iktidarına yandaş olmayan belediye emekçileri olmuştur.
‘ÜYELERİMİZ SENDİKAMIZDAN İSTİFAYA ZORLANDI’
Sendikamız Diyarbakır şube yöneticisi, işyeri temsilcisi ve üyesi birçok arkadaşımızın hukuksuz bir biçimde ihraç edilmesi sonrasında, ihraç edilmeyen üye ve yöneticilerimiz de yoğun bir baskıya maruz kalmış, hukuksuz ihraç ve açığa alma uygulamaları, tehdit aracı olarak kullanılarak üyelerimiz sendikamızdan istifaya zorlanmıştır.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirmek adına çalışan belediyenin kadın birimlerini kapatıp, faaliyetlerini durduran kayyum yönetimi, emekçilere yönelik saldırılarında da kadın emekçileri özellikle hedef seçmiştir.”
“BEYDA YILDIZ’IN CAN GÜVENLİĞİ KASTEN TEHLİKEYE ATILIYOR”
Açıklamanın devamında DİSKİ’de basın görevlisi olarak çalışırken görevden alınan Beyda Yıldız’ın hukuk mücadelesine ve karşılaştığı zorluklara dikkat çekildi.
TÜM BEL-SEN Kadın Sekreteri Ayşe Kuran, kadın emekçilere yönelik en belirgin örneğin Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı DİSKİ Genel Müdürlüğünde çalışmakta olan Beyda Yıldız’a yapıldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“DİSKİ Genel Müdürlüğü’nde ‘Kameraman’ kadrosuyla memur olarak basın sorumlusu görevini sürdüren Yıldız’ın kadrosu dışında çalıştırılmak suretiyle ilçe ilçe keyfi bir şekilde gezdirilerek defalarca hukuksuz bir biçimde soruşturma ve cezalarla karşı karşıya kaldı. En son sürgün edildiği Ergani arıtma tesisinde bir yıl görev yapan Yıldız, İdare Mahkemesi’ndeki davasını kazandı. Geçtiğmiz günlerde mahkeme kararının ardından Merkez Arıtma Tesisi’nde görevlendirilen Yıldız, bir haftası dolmadan bu de kez Hazro Şube Müdürlüğü’ne sürgün edildi. Beyda Yıldız, 2019 yılında yine hukuksuz bir şekilde Hazro Şube’ye sürgün edilmiş bu süreçte beyin kanaması geçirmiştir. Tam teşekküllü bir hastanenin dahi bulunmadığı Hazro İlçesi’ne üyemizin sürgün edilmesi can güvenliğini kasten tehlikeye atmaktır. Karşı kaldığı mobbing nedeniyle Yıldız’ın sağlığı tehlike altına girerken hastaneden aldığı heyet raporları ise yok sayıldı.
“DİSKİ MAHKEME KARARLARINI YOK SAYIYOR”
Eski görev yerine dönmek için açtığı davayı kazanmış olup görev yerinde 10 gün kadar çalıştıktan sonra tekrar ilçe belediyeye sürgün edilmiştir. 18 Nisan 2022 tarihinde yeniden yürütmeyi durdurma davasını açmış bulunmaktayız. Mahkeme kararlarını yok sayan DİSKİ genel müdürü Fırat Tutşi aldığı hukuksuz karardan geri dönmezse Cumhuriyet Başsavcılığına görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunacağımızı buradan belirtmek istiyoruz.
Biz TÜMBEL-SEN olarak bir memurun kadrosu dışında çalıştırılamayacağını buradan yineliyoruz. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 45. Maddesi’nde ‘Hiçbir memur sınıfının dışında ve sınıfının içindeki derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılamaz’ deniliyor. Yıldız’ın kameraman kadrosunda bulunması sebebiyle kadrosuna uygun pozisyonda ve DİSKİ Genel Müdürlüğü Müşteri Hizmetleri ve Kurumsal İletişim Dairesi Başkanlığı’nda çalıştırılması gerektiğini buradan kamuoyu önünde bir kez daha vurguluyor; kadın emekçilere yönelik psikolojik baskı, taciz ve her türlü mobbingin kabul edilemez olduğunu siz değerli basın emekçilerinin aracılığıyla bir kez daha haykırıyoruz.”