Diyarbakır Barosu, Duhok’un Zaho ilçesinde Türkiye tarafından düzenlendiği iddia edilen 8 kişinin öldüğü, 23 kişinin yaralandığı bombardımana ilişkin suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Bunun üzerine Diyarbakır Barosunun kurumsal kimliğine yönelik tehdit, şantaj ve hedef göstermeler yapıldığına ilişkin ikinci bir açıklama yapan Baro, tehditlere boyun eğmeyeceklerinin altını çizdi. Türkiye sivilleri hedef alan her türlü saldırının karşısında olduğuna dikkat çeken Dışişleri Bakanlığı ise “Saldırılar terör örgütü kaynaklıdır. Türkiye gerçeğin ortaya çıkması için hazırdır” dedi. Saldırıyı kınaya bölge baroları da sorunlarının biran önce ortaya çıkarılarak yargılanmasını istedi
Diyarbakır Barosu, Duhok’un Zaho ilçesinde Türkiye tarafından düzenlendiği öne sürülen bombardımana ilişkin açıklama yaptı. Baro açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Kürdistan Federe Bölgesinin Zaho ilçesinde TSK’nın bombardımanıyla, içlerinde çocukların da olduğu siviller hayatını kaybetmiştir. Roboski’de olduğu gibi söz konusu Kürtler olunca insancıl hukuk değersizleşiyor. Yaşamını yitirenlerin ailelerine ve Kürdistan’a başsağlığı diliyoruz. Diyarbakır Barosu, sivillerin yaşamına mal olan bu saldırılarla ilgili sorumluların tespiti ve cezalandırılması için gerekli suç duyurularında bulunacak ve etkin bir hukuki sürecin takipçisi olacaktır.” İfadeleri kullanıldı.
‘Diyarbakır Barosu tehditlere boyun eğmeyecek!’
Diyarbakır Barosunun Zaho açıklaması bazı kesimler tarafından sosyal medya ve basın yoluyla eleştirildi. Söz konusu eleştirilere tepki gösteren Diyarbakır Barosu konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Diyarbakır Barosunun kurumsal kimliğine yönelik tehdit, şantaj ve hedef göstermeler yapıldığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler yer aldı;
“20.07.2022 tarihinde; gerek basın yayın organlarında yansıyan haberlerde gerekse de Irak merkezi ve Irak hükümet yetkililerinin açıklamalarında TSK’nin bombardımanı sonucu; Kürdistan Federe Bölgesi Duhok bölgesine bağlı Zaho ilçesindeki sivil bir yerleşim alanında aralarında çocukların da olduğu birçok sivil insanın yaşamını yitirdiği ve yaralananların olduğu bilgisi kamuoyuna yansımıştır.
Diyarbakır Barosu, yerel haber merkezlerinde söz konusu haberleri teyit etmiş, merkezi ve yerel hükümet yetkililerin resmi açıklamalarını da esas alarak; geçmişte benzer durumların yaşandığı gerçeğiyle, yaşam hakkını ihlal edici bu fiile yönelik, sorumlular hakkında gerekli yargısal yollara başvuruda bulunacağı bilgisi ve yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dileğini resmi tvitter hesabında kamuoyu ile paylaşmıştır. Söz konusu paylaşımdan sonra, geçmişte aşına olduğumuz tarz ve üslupta gerek basın yoluyla, gerekse sosyal medya hesapları üzerinden, Diyarbakır Barosu’nun kurumsal kimliğine yönelik tehdit ve hedef gösterici saldırılar başlamış ve halen devam edilmektedir.
‘Savaşa karşı barışı savunmaya devam’
Diyarbakır Barosu kurulduğu günden bu güne hukukun üstünlüğünü savunmuş, insan hakları ve adalet mücadelesi ile uluslararası hukuk camiası ve toplum nezdinden saygın bir yer edinmiştir. Diyarbakır Barosu bu tehdit diline boyun eğmediği gibi; hak, hukuk ve adalet mücadelesini her türlü bedeli ödemeyi göze alarak, sürdürmeye de devam edecektir. Gücünü bu kentin kültürel ve siyasal dokusundan alan Diyarbakır Barosu, her türlü hukuksuzluğa ve kimden gelirse gelsin, bütün hak ihlaline karşı duramaya, insan haklarına dayalı demokratik bir toplum düzeninin inşası için mücadele etmeye ve tabi ki her koşulda savaşa çatışmaya ve şiddete karşı barışı savunmaya devam edecektir.”
Dışişleri Bakanlığı'ndan açıklama
Bazı yayın organları tarafından Türkiye'nin hedef gösterilmesi sonrasında Dışişleri Bakanlığı'ndan açıklama yapıldı. Yazılı açıklamada, "Irak'ın Dohuk Vilayeti'nin Zaho İlçesi'nde bir dere kenarına bugün gerçekleştirilen saldırıda, ilk belirlemelere göre 8 kişinin hayatını kaybettiği; 23 kişinin ise yaralandığı büyük üzüntüyle öğrenilmiştir. Bu elim hadisede hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyor; yakınları başta olmak üzere dost ve kardeş Irak halkına ve Hükümetine taziyelerimizi iletiyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Türkiye sivilleri hedef alan her türlü saldırının karşısındadır.
‘Türkiye gerçeğin açığa çıkması için adımlar atmaya hazırdır’
Türkiye terörle mücadelesini uluslararası hukuka uygun şekilde, sivillerin, sivil altyapının, tarihi ve kültürel varlıklar ile tabiatın korunmasına azami hassasiyet göstererek yürütmektedir. Masum insanları hedef alan ve terör örgütü kaynaklı olduğu değerlendirilen bu gibi saldırılarla ülkemizin terörle mücadeledeki haklı ve kararlı tutumunun hedef alındığı kıymetlendirilmektedir. Türkiye gerçeğin açığa çıkması noktasında her türlü adımı atmaya hazırdır. Irak hükümeti yetkililerini hain terör örgütünün söylem ve propagandasının etkisi altında açıklamalar yapmamaya, bu elim hadisenin gerçek faillerinin açığa çıkarılması için iş birliği yapmaya davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
Şanlıurfa: Sorumlular yargılansın
Van, Şırnak, Şanlıurfa ve Mardin baroları da gerçekleştirilen saldırıyı kınadı.
Şanlıurfa Barosu, sivil yerleşim yerlerinin top ateşine tutulması yaşam hakkının ağır ihlali olduğunu ve hiçbir şart altında kabul edilemeyeceğini vurguladı. Açıklamada, “Daha önce de çok ağır ve telafisi imkansız sonuçlar doğuran benzer saldırılar halen hafızalardaki tazeliğini korurken yeni saldırıların devam etmesi herkes için ciddi tehdit oluşturmaktadır. Urfa Barosu olarak sivil yerleşim yerlerinin korunması için ulusal ve uluslarararası makamları göreve davet ediyor, bu vahim olayın sorumlularının tespiti ve yargı önüne çıkarılması için etkili bir soruşturma yapılmasını talep ediyoruz” çağrısı yapıldı.
Şırnak: Saldırılara son verilmeli
Şırnak Barosu, saldırıların son bulmasını istedi. Açıklamada, “Yaşanan vahim saldırı sonucu yaşamını yitirenlerin ailelerine ve Federe Kürdistan yönetimine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Ağır yaşam hakkı ihlalleri ile sonuçlanan saldırının faillerinin tespiti ve faillerin yargılanmaları amacıyla ulusal ve uluslararası makamları etkin, tarafsız bir soruşturma yürütülmesi için göreve çağırıyoruz. Daha önce de çocuk ve sivil insanların yaşam hakkına yönelik ağır ihlaller oluşturan Federe Kürdistan Bölgesindeki sivil yerleşim alanlarına yönelik gerçekleştirilen benzer saldırılara son verilmesi çağrımızı da yineliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Van: İkinci Roboski
Van Barosu, saldırıyı “İkinci Roboski” şeklinde tanımladı. Barodan yapılan açıklamada, “T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada olayın TSK tarafından gerçekleştirilmediği belirtilerek, faillerin tespiti için işbirliğine hazır olunduğu belirtilmiştir, Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise yapılan araştırma neticesinde saldırının Türkiye tarafından gerçekleştirildiğinin netleştiği ifade edilmiş. Irak ve Kürdistan Federe Bölgesinde Türkiye’ye ait elçilikler önünde protestoların da yaşandığı öğrenilmiştir. İkinci Roboski olarak hafızalara kazınacak olan, sivillere yönelik yaşam hakkının ağır bir şekilde ihlal edildiği saldırıyı kınıyoruz. Saldırıda yaşamını yitirenlerin ailelerine ve Federe Kürdistan Bölgesi'ne başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Zaxo’da yaşam hakkının ağır bir şekilde ihlal edilerek, sivillerin ölümlerine sebep olan saldırıyla ilgili sorumluların tespiti ve cezalandırılması ile yaşanabilecek ağır provakasyon ve olayların önüne geçebilmek için ulusal ve uluslararası makamların derhal etkili ve tarafsız soruşturma yürütmesini talep ediyoruz. Bu vahim olayın ve hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz” denildi.
Mardin: Kınıyoruz
Mardin Barosu da, “Irak ve Irak Kürdistan Federe Hükümet yetkilerinin açıklamalarına göre TSK'nin gerçekleştirdiği top atışları neticesinde 20/07/2022 tarihinde, Kürdistan Federe Bölgesi'nin Zaho ilçesinde, içlerinde çocukların da bulunduğu 8 sivil hayatını kaybetmiş, 23 sivil de yaralanmıştır. Sivillere ve sivil yerleşim yerlerine yönelik yaşam hakkının ağır bir şekilde ihlaline yönelik gerçekleştirilen bu saldırıyı kınıyor, olayda yaşamını yitirenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı; saldırıda yaralananlara ise acil şifalar diliyoruz. Sivil ölümlerin yaşandığı saldırı ile ilgili tereddütsüz ve ivedilikle sorumluların tespiti ve cezalandırılması için ilgili ve yetkili makamlardan etkili ve tarafsız soruşturma yapılmasını talep ediyoruz" açıklaması yaptı. Zaho Kaymakamı Muşir Beşir, Türkiye tarafından gerçekleştirildiğini kaydettiği bombardımanda 8 kişinin yaşamını yitirdiğini, 23 kişinin de yaralandığını açıklamıştı. (Haber Merkezi)