YENİGÜN HABER – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde halk buluşması düzenledi. Etkinliğe, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, etkinlikte gündemdeki gelişmeleri değerlendiriyor.
Bölgede tehlikeli bir girdap olduğunu; bu girdaptan kurtulmanın tek yolunun toplumsal barışı sağlamak olduğunu söyleyen Bakırhan, şunları söyledi:
“Kendi toplumsal barışını sağlamayan, içerisindeki farklılıkları yok sayan ve klasik inkâr anlayışıyla devam eden ülkeler büyük bir yanılgıya kapılabilir. Bu durumun sonuçları, tüm ülkelerde yaşayan halkları ve emekçileri ilgilendireceğinden, bu mesele hepimizi, en başta da ülke yönetenleri etkileyen bir durumdur.
TOPLUMSAL BARIŞ VURGUSU
Evet, bir noktada karar vermek lazım; ya çatışmalı sürecin içerisinde yer alınacak ya da bu çatışmalı süreçte en güvenli olan seçenek tercih edilecektir. Güvenli olan, toplumsal barışı sağlamaktır, Kürtlerle barış sağlamaktır, cumhuriyetin bugüne kadar reddettiği, inkâr ettiği, yok saydığı, yok etmeye çalıştığı halklar ve inançlarla toplumsal barışı sağlamaktır.
ORTADOĞU’DAKİ GELİŞMELER
Ayrıca, ekonomik adaleti sağlamak, daha fazla demokrasi ve özgürlüğü hayata geçirmek gerekir. Dolayısıyla, Ortadoğu’daki gelişmeleri yakından takip etmek, bizlere büyük görev ve sorumluluklar yüklemektedir.
Maalesef, iktidarlar bu konuda çok kararlı ve güçlü görünmekle birlikte, gelecekte yaşanacak sorunların kendi ülkeleri üzerindeki etkilerini göz ardı ediyorlar ya da bazen, iktidarlarını korumak adına bilerek veya bilmeyerek bu süreçlere ülkelerini sürüklüyorlar. Ortadoğu’da savaş ve kaos ortamında Türkiye’deki iktidar ve muhalefet arasındaki kutuplaşmaya üçüncü bir yol öneriyoruz. Ortadoğu’da bu çatışmaların sona ermesi, emperyalist sistemin enerji ve ticaret yollarını denetim altına almasıyla değil; halkların, inançların ve emekçilerin özgürce yaşadığı, güvence altına alındığı bir düzenle sağlanabilir. Tekçi, milliyetçi ve otoriter yönetimlerin halkları ve inançları yok sayarak sürdüğü sistemden çıkış mümkün değildir.
TOPLUMSAL BARIŞ SAĞLANMALIDIR
Biz diyoruz ki, Türkiye’de en temel meselelerden biri Kürt sorunudur ve bu sorunu defalarca dile getirdik. Bu salondaki tüm arkadaşlarımız bu konuda büyük bedeller ödedi, emek verdi. Tüm engellemelere rağmen burada olmak, bu meseleyi sahiplenmek ve çözümü için mücadele etmek çok kıymetlidir. Bugün, bu salonun savunduğu düşüncelerin hayata geçme sürecine girdiğini belirtmek istiyoruz. Türkiye’de 100 yıldır, başta Kürtler olmak üzere, halklar ve inançlarla toplumsal barış sağlanmalıdır. Bir ülkenin en büyük güvencesi, sınırındaki on binlerce eli silahlı gücü değil, kendi içerisinde sağladığı toplumsal barıştır.”
.