Şehir Plancıları Odası tarafından yargıya taşınan Kaynartepe Mahallesi’ndeki Kentsel Dönüşüm Projesine, 3’üncü İdare Mahkemesi, “yürütmenin durdurulması” kararı verdi. Davayı karara bağlayan Mahkeme, uygulanacak kentsel dönüşümün tüm mahalleyi kapsamadığını, parçacıl bir düzenleme olduğunu, riskli alan genelinde görülmesi gereken sosyal ve teknik altyapı alanlarının dağılımını alan bütününde sağlanıp sağlanmadığının kontrolü mümkün olmadığı yönünde görüş belirterek kamu yarına aykırı olduğuna karar verdi.
Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu ve yönetiminin girişimiyle kente bağlı Kaynartepe Mahallesi, 26 Eylül 2020’de Cumhurbaşkanlığı tarafından “riskli alan” ilan edildi. Söz konusu kararın ardından mahalle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 22 Mart 2021’de “Kentsel Dönüşüm Alanı” ilan edildi.
Şehir Plancıları Odası dava açtı
Diyarbakır Şehir Plancıları Odası (ŞPO), projeye karşı yargı yoluna gitti. 54 dönümlük alanı kapsayan, 375 binanın bulunduğu ve bin 365 hak sahibinin yaşadığı mahalledeki projenin durdurulması için Diyarbakır 3’üncü İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Başvuruda, projenin hayata geçmesi durumunda telafisi güç veya imkânsız zararların oluşacağı uyarısında bulunuldu.
Mahkeme: rastlantısal dağılım yapıldı
Davayı karara bağlayan Diyarbakır 3’üncü İdare Mahkemesi, mahallede uygulanacak kentsel dönüşümün tüm mahalleyi kapsamadığını, parçacıl bir düzenleme olduğunu, bundan dolayı riskli alan genelinde görülmesi gereken sosyal ve teknik altyapı alanlarının dağılımını alan bütününde sağlanıp sağlanmadığının kontrolü mümkün olmadığını belirtti. Mevcut dokuda nüfus yoğunluğu azaltılmasına rağmen planla öngörülen nüfus yoğunluğunun ihtiyacını karşılayacak sosyal ve teknik altyapı alanlarının sağlanmadığı, özellikle yeşil alan fonksiyonunun yeterli olmadığı tespit eden mahkeme, dönüşüm yapılan alandaki yapı dağılımının da herhangi bir kritere göre belirlenmediğini ve rastlantısal olarak dağılım yapıldığı kanaatine vardı.
Kamu yararına aykırı
Bilirkişinin idare aleyhine görüş bildirdiği raporu hükme esas alan mahkeme, alanın bütün olarak göz önünde bulundurulmayıp, parçacıl nitelikte plan yapıldığı, bu durumun sosyal ve teknik altyapı alanlarının dağılımında alan bütünlüğünü sağlamadığı, nüfus yoğunluğunun ihtiyacı karşılayacak sosyal ve altyapı alanlarını sağlamadığını, projede yer alan yapı yoğunluğunun herhangi bir kritere göre belirlenmediğini, rastlantısal bir dağılım yapıldığını, bunların kamu yararına aykırı olduğunu sonucuna vardı.
Telafisi güç zarar vurgusu
Mahkeme, davaya konu işlemin, Anayasa ile korunan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını engellediği göz önünde bulundurulduğunda uygulanması halinde telafisi güç zararlara sebebiyet verebileceği kanaatine vararak, projenin yürütülmesinin durdurulmasına karar verdi. (Haber Merkezi)