Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde yaşayan Ali Sait Özkal, eski kaliteli eşyaları toplama merakını antikacılığa dönüştürdü. Değişik şehirlerden 12 yaşından itibaren toplamaya başladığı, el yapımı güzel ürünleri, 3 metrekarelik dükkanında sergileyip satmaya başladı
Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesinde bulunan tarihi Hasan Paşa Hanı’nda 46 yıldır antikacılık yapan Ali Sait Özkal (58), merakı üzerine köylerden topladığı milyon değerlik antika süs eşyalarını 3 metrekarelik dükkanda satışa çıkardı. Küçük dükkanında Osmanlı Dönemi’nden kalan kolyeler, hamailler ve Ermeni ustaların 300 yıllık gümüş savatlı bilezik ve küpeleri müşterilerin dikkatine sunuyor.
‘Antika kültürü nesilden nesile geçmeli’
Antika kültürünün nesilden nesile geçmesi gerektiğini anlatan Ali Sait Özkal, gelen müşterilere sattığı eşyaları özel kutulara yerleştirip öyle teslim ediyor. Müşterilerin aldıkları eşyaların, dedelerden kalma bir hatıra diye evlerde sakladığını ifade eden Özkal, dükkanda bulunan antika eşyalarının tarihine değindi. Osmanlı’dan kalma eşyalardan eski Ermeni işçilikli süs eşyalarına kadar topladığı antikaları dükkanında bulundurduğunu belirten Özkal, “Eski Ermeni işçiliği süs eşyalarımız bulunmakta. Örneğin elimizde tepelik var. Eskiden kadınların başa koydukları büyük tepeliklerdir. Nereden bakarsan 200 yıllık bir geçmişi var. Bu tepelikler o dönem kadınların en önemli takıları idi. Gümüş parçalardır, üzerinde mercan, yarı değerli taşlarla güzel tasarımlar yapılırdı. 300-400 ve 600 yıllık eşyalar bende mevcut. Antika eşyalarımın çoğu Osmanlı’dan kalma olduğu için maddi ve manevi değerleri yüksek. Bunların tamirlerini yapıp sergiliyoruz dükkanımızda. Antika eşyalara önem veren müşterilerimize satışa sunuyoruz” dedi.
‘Dükkandaki eşyaların değeri 1 milyon liradan fazla’
Köylü mercanı adı verilen kolyenin pek nadir bulunduğuna değinen Özkal, “Balık motifli bu kolyenin 210 yıllık bir evveliyatı bulunmaktadır. Eski insanlarımız bu kolyeyi düğünlerde süs eşyası olarak kullanıyorlarmış. Kendilerine çok değer verdikleri için özenli bir şekilde kemerlerini, kolyelerini, küpelerini ve bilezik gibi süs eşyalarını severlermiş” ifadelerini kullandı. Dükkandaki antika eşyaların değerinin 1 milyon liradan fazla olduğuna vurgu yapan Özkal, “Bu 3 metrekarelik dükkandaki antika eşyaları müşterilere komple satarsam 1 milyondan fazla değere sahiptir” diye konuştu. Eskiden insanların muskasız gezmediklerini söyleyen Özkal, “Eski insanlarımız dinine bağlı oldukları için, kötülüklerden korunmak için bazı sureleri hattatlara yazdırıp, boyunlarına asarlarmış. Bu muskaların içine koyulduğu gümüş kaplara ’hamail’ adı veriliyor. Hem motifinden hem de içindeki muskadan dolayı insanlar kendini güvende hissedermiş. O zamanlar sağlık sektörü gelişmediği için insanlar içi sure yazılı hamaili taktığında streslerinin alındığına inanıyordu” şeklinde konuştu. (İHA)