Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yusif Bedîrxan Yazdı: Mode ve insan

Çevremdeki insanlara bakınca afallıyorum çoğu kez.

Şöyle kamuya açık bir yerde çay içerken bunu yaşayabilirsiniz. Tek tip sakallı gençler, dar kesim giyim tarzı, çoğu zaman saat ile kombine edilmiş bir yaşam tarzı hemen batar gözünüze. Benim gözüm acır çoğu kez.

Evet, maalesef böyle bir durum var karşımızda. Düğüne yakın genç kız muhabbetleri de zamane uygun düşer; kınada şunu, nişanda şunu, düğünde de şunu giysem nasıl olur? Ya da kombin yapma telaşı; bu çantaya bu kemer, ayakkabıya bu kıyafet uyar mı kafasında insanlar. Günlüğü en az 100-200 TL’den başlayan gece kıyafeti, bindallı muhabbetleri.

Cep telefonları ve selfie pozlarındaki mimik ve vucut dili ayrı bir konu. Selfideki yüzler hepten sahte, ayak önde yan duruşlar, varsa hafif meşrep göğüs dekoltesi, başa yana düşmüş sahte mimikler… Ezgi Akgül, “Moda ve Psikolojik Boyutu” yazısında şöyle tanımlamış gözümüzü acıtan bu durumu:

Bim’de kasa sırasındayım. Arkamda duran iki kadın da konuşuyor, duyuyorsun ister istemez. “Abla sen dün temizlik bezi aldın ya” dedi biri diğerine. “Bu desenler moda bundan da olsun n’olacak ki!” dedi ablası. Tuhaf gelmedi bana ya! Çünkü her şeyin bir modası var artık, temizlik bezinin bile.

Tatil yerlerinin modası var mesela, bir sene Bodrum’a akanlar diğer sene “abi biz her sene Marmaris’e gideriz” ci oluyor. Sanki Türkiye’de sadece Bodrum’da sahil var gibi oraya gidenler yüzünden Bodrum Belediye Başkanı açıklama yapmıştı “Allah’ını seven artık gelmez” diye. Kadın yüz oranlarının modası var. Bir sene küçük burun modayken, diğer sene herkes dayak yemiş gibi şiş dudaklarla geziyor. Gidip “abla hayırdır kim dövdü seni böyle orantılı” diyemiyorsun tabi, yolarlar adamı.

Ha mesela bir de mizaçların modası var. Bundan 20 sene önce başlayan bir maço erkek modası vardı. Tespihli abiler devamlı racon falan keserdi. Lama gibi etrafa tükürüp maun kaplı dişlerle gezmek, İtalyan mafyasında çaycı taklidi yapmak “en has birinci erkek” olmanın alameti sayılırdı. Şimdi de “ayyh” diye darlanırken kadın reyonundan pantolon arayan erkek moda mesela.

Geçen yılların Tweetlerine bakın, “rakı içen kadın candır!” yazan gençler artık “menemen yaptım diye mesaj atan kadına anında nikah” Tweetleri atıyor. Sosyolojik davranış edinimlerimizin bile modası var.

Sürüye dahil olma isteği yüzünden herkes birbirine benzeyen şeyler yazıyor ya da çekip atıyor Sosyal Medya’da. Diğerlerine benzeme isteği yüzünden aynı sloganlara yumruklarımız sıkılıyor.

Sonunda da gelen “hayat çok monoton çok sıkıldım” serzenişleri. Önceden izlediğin bir filmi defalarca izlemekten farkı yok. Bunu önleyemiyoruz, insan taklit ederek öğrenen bir canlı ve bazen işin dozunu da abartıyor olabilir. Ancak bunu ciddi şekilde kafaya takmak ve illa ki sürünün bir parçası olma isteği bence asıl psikolojik sorunları beraberinde getiriyor.

Sürünün bir parçası olmayanı ya toplum “aykırı” sıfatı ile dışlıyor, ya da kişinin kendinde bizzat öz güven eksikliği meydana geliyor. Topluluğa bir türlü yetişememe hissi kişide “yarışı kaybettim artık onlara yetişmem çok zor” çöküntüsünü de beraberinde getiriyor.

Fransa’da kişiye özel tasarım yapan bir butik olma yerine, Lc waikiki olmayı tercih eden kişi çöküntüsü de diyebiliriz biz buna. Ya da özel kahveler yapan bir kahveci yerine “neden 3 ü 1 arada olamıyorum ben ya!” diye söylenen duygu durumu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi