“Ülkede hak ve adalet yerini bulmadı”

“Ülkede hak ve adalet yerini bulmadı”
İHD Diyarbakır şubesi, kayıp yakınlarıyla birlikte düzenlediği eylemlerin 518'incisini gerçekleştirdi. Eylemde 66 gündür açlık grevinde olan Leyla...

İHD Diyarbakır şubesi, kayıp yakınlarıyla birlikte düzenlediği eylemlerin 518'incisini gerçekleştirdi. Eylemde 66 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven'in de durumuna dikkat çeken İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yüksel Aslan Acer, “Bu ülkede hak ve adalet hiçbir zaman yerini bulmadı” dedi

DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın" sloganıyla düzenlediklerini eylemin 518'incisini gerçekleştirdi. Diyarbakır Valiliği'nin "açık alanda eylemin yasaklaması" kararı nedeniyle İHD şube binasın yapılan eylemde kayıp yakınları, kaybettirilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yüksel Aslan Acer, 66 gündür tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde açlık grevini sürdüren Leyla Güven'in durumuna değinerek, "Bu ülkede hak ve adalet hiçbir zaman yerini bulmadı. Ne yazık ki her hafta yeni bir hak ihlaliyle karşı karşıya kalıyoruz. En son bir hak ihlali olan tecritte yönelik Türkiye cezaevlerinde açlık grevleri başlatıldı. Leyla Güven, Abdullah Öcalan üzerinde devam eden bir hak ihlali olan tecride karşı 66 gündür bedenini ölüme yatırmış durumda, her geçen gün eriyor” diye konuştu.

“Tecrit kabul edilemez”

“Tecrit bir insan hakkı ihlalidir ve kabul edilemez” diyen Acer, “Yapılan haksızlık ve hak ihlallerini reddeden Leyla Güven, annesini cezaevinde kaybetti ve ona karşı son görevini yerine getiremedi. Yine Aysel Tuğluk'un annesinin cenazesinin gömülmesine izin verilmedi. Bu ırkçılığın geldiği son noktadır bu hepimiz için bir utançtır" dedi. Acer, ölümlerin yaşanmaması için herkesi duyarlı davranmaya çağırdı.

“Mücadelemiz hiç bitmeyecek”

Eylemde, Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Aktepe köyünde 1994’ten beri kendisinden haber alınamayan, Ömer Öner’in akıbeti soruldu. Eylemde konuşan Öner'in eşi Nazire Baran, “1994’te gece saat 04.00 sıralarında hayvanları çıkarmak için çıktı ve bir daha gelmedi. Başvurmadığımız adli merci kalmadı, kendi bireysel arayışlarımız da buna dahil her yere sorduk, ama sonuç almadık. Eşim 3 çocuk babasıydı ve devletin silahlandırdığı kişiler tarafından katledildi. Devlet, yıllarca faili meçhul cenazeleri bulmadı, mezarı olanların ise mezarlıklarına tahammül etmedi. Devlet bize bir mezarı bile layık görmedi. Bu zulmü unutmayacağız. Biz unutursak çocuklarımız unutmayacak. Bu mücadelemiz hiç bitmeyecek” ifadelerini kullandı.

Açıklama 5 dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu. (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.