Ufuk Çimen yazdı: Bir musiki aşığı; Tarık Çıkıntaş - IId

Tarık Çıkıntaş’ın Hafız-ı Kur'an ve çok iyi bir mevlidhan olmasının yanı sıra musikiye karşı büyük bir tutkusu vardı. Babasının bütün ısrarlarına rağmen musikiye olan tutkusunu bırakmamış ve devam ettirmiştir.

Şimdiki Fen Lisesinin yeri o zaman yazlık gazino idi ve iki bölüm olup bir bölümü içkili diğer bölümü içkisiz idi. Burada kukla oynatılır, fasıl yapılırdı. Bu bahçeyi Şeref Değer’in babası çalıştırırdı. Fasılcılar içerisinde çok güzel keman çalan bir sanatçı vardı. Tarık gider onu dinler ve o kemancıdan keman dersi alırdı. Her nedense gayet güzel çalmaya başladığı kemana ısınamamış ve daha sonra cümbüş çalmayı tercih etmiştir.

Kulağı sesleri çok iyi algılıyordu, duyduğu birinin sesini yıllar sonra işittiğinde hemen tanıyordu. Müziğe karşı ilgisi hissedildiğinde evdeki orgla çalışması sağlandı. Radyodan işittiklerini orgla çalmağa çalıştı. Kendisi gibi görmeyen çocukluk arkadaşı Celal Sevimli ile çok uzun sürecek dostlukları ile birlikte müzik hayatlarına başladılar. Kendi kendine cümbüş çalmayı öğrendi. Duyduğu bir şarkıyı kısa sürede hem çalıyor, hem de güzel sesi ile söylüyordu. Ünlü sanatçı şark bülbülü Celal Güzelses’in öğrencisi oldu.

1940-1950 yılları arasında Ramazan ayında camide ve davet edildiği evlere gidip cüz okurdu. Çok şakacı bir insandı. Diyarbakır’ın bütün makam ve usullerini hatasız olarak çalıp söylerdi. Diyarbakır Halk Musiki Cemiyeti’nin temel taşlarından birisi olan Tarık Çıkıntaş, Diyarbakır Halk Musiki Cemiyeti’nin Elazığ’da, Bitlis’te, Malatya’da, Bingöl’de verdiği konserlerde gayet güzel fasıl yapar ve arkasından Celal Güzelses sahneye çıkar idi. Bugün kendisi gibi hayatta olmayan arkadaşlarıyla doldurdukları dört adet kaseti mevcuttur.

Çok hassas kulağı vardı. Bir türküyü veya şarkıyı ilk dinlediğinde hemen kavrar ve icra ederdi. İnsanları seslerinden tanırdı.

Önceleri Cami-i Kebir Mahallesi’nde Vahapağa Hamamı sokağında ikamet eden Tarık Çıkıntaş, daha sonra Diyarbakır’da İkinci Ali Emiri Caddesi’ndeki Semker Apartmanında kiracı olarak ikamet etmiştir.

1950’li yıllarda Anadolu’yu dolaşıp türkü derleyen ünlü sanatçı, hoca Muzaffer Sarısözen’le tanışma fırsatı buldu. 1955-1970 arası Diyarbakır’da müzik alanında önemli isimlerden biri olmuştu. Hafız Melik Efendi’den Diyarbakır makam ve usulleri hakkında ders alan Tarık Çıkıntaş’ın TRT repertuarında kaynak kişi olarak kendisinden derlenen, aralarında "Çay içinde düğme taş" diye adlı bir türkünün de olduğu çeşitli Diyarbakır türkü ve şarkıları vardır. Son yıllarını hastalıkla geçirmiş,1979’da 55 yaşında iken hayata veda etmiştir. Çıkıntaş, ilk evliliği Diyarbakır’ın ileri gelen ailelerinden Güldamlalarının kızı Safiye hanımla olur. Bu beraberliklerinden 1 erkek, 2 kız çocuğu olur ancak 17 yıllık beraberlik anlaşmazlık yüzünden son bulur. Kaderin cilvesidir ki ikinci evliliğinden de 1 erkek 2 kız çocuğu vardır. (SON)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ufuk Çimen Arşivi