‘Taleplerimiz karşılanmazsa daha kapsamlı greve gideriz’

‘Taleplerimiz karşılanmazsa daha kapsamlı greve gideriz’
Covid-19 pandemisiyle birlikte ağır iş yüküne maruz kalan sağlık çalışanları; sağlıkta yaşanan sorunlarının çözümünü, sağlık çalışanlarının...
Covid-19 pandemisiyle birlikte ağır iş yüküne maruz kalan sağlık çalışanları; sağlıkta yaşanan sorunlarının çözümünü, sağlık çalışanlarının ücretlerinin artırılmasını, şiddet olaylarının önüne geçilmesi ve özlük haklarının düzenlenmesi için 15 Aralık Çarşamba günü greve gidecek. Alınan grev kararına ilişkin Yenigün Haber’e konuşan Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Halis Yerlikaya, sağlık emekçilerinin talepleri karşılanmadığı takdirde uzun süreli grevlere gidebileceklerini söyledi

Foto: Arşiv

Yılmaz Yiğitler / YENİGÜN ÖZEL - TBMM Genel Kurulu’nda sağlık personelinin özlük haklarına ilişkin düzenlemelerin geri çekilmesi üzerine Türk Tabipleri Birliği (TTB) grev karar aldı. “Şimdi G(ö)REV zamanı 15 Aralık Çarşamba günü tam gün G(ö)REV'deyiz” diyen TTB, “Aciller dışında sağlık hizmeti sunulmayacaktır” açıklaması yaptı. Konuyla ilgili Yenigün Haber’e konuşan Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Halis Yerlikaya ise sağlık emekçilerinin emeklerinin karşılığını alamadığını savundu.

‘Çok ciddi bir kan kaybına uğramış durumdayız’

2 yıldır devam eden pandemi sürecinin bütün yükünün sağlık çalışanlarının omuzlarında olduğunun altını çizen Yerlikaya, Zor koşullarda uzun süreler çalıştık. Evimizden ayrı kaldığımız zamanlar oldu. Sevdiklerimize hastalığı bulaştırmamak için aylarca eve gitmedik. Gelinen aşamada Türkiye’de ekonomik krizinde olduğu bu dönemde çok ciddi bir kan kaybına uğramış durumdayız. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Artık yoksulluk sınırının altında nerdeyse açlık sınırının altındaki maaşlarla karşı karşıyayız. Biz emeğimizin karşılığını aldığımız insanca yaşayacağımız temel bir ücret talebimiz var ve emekliliği de yansıtılmasını istiyoruz. Sağlık Bakanlığı mecliste ayaküstü  “bir iyileştirme olacak” şeklinde bir açıklama yaptı. Özlük haklarının iyileştirmesine dönük yasa meclise getirildi ve getirildiği gibi de hızla geri çekildi. Bu yasa bilinmeyen bir tarihe ertelendi, rafa kaldırıldı. Yapılan düzenlemenin de eksik olduğunu, kapsayıcı olmadığını, üniversitelerde çalışan hekimler açısında da yetersiz olduğunu ve diğer sağlık çalışanlarını da kapsayacak bir şekilde düzenlenmesini talep etmiştik” dedi.

[caption id="attachment_44070" align="alignnone" width="859"] Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi Halis Yerlikaya[/caption]

“Biz koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak için grev yapıyoruz”

Sağlık sisteminin çöktüğünü savunan Yerlikaya, koruyucu sağlık hizmetlerin korumak için greve gittiklerini söyledi. Yerlikaya, “Yeni bir sağlık sisteminin yani halk sağlığının önemsendiği ve aynı zamanda sağlık çalışanlarının çalışma koşularının iyi olduğu, genç hekimlerin yurtdışına gitmek zorunda kalmadığı ve kamuda çalışan hekimlerin istifa edip özel hastanelerinin insafına terkedilmediği bir sağlık sisteminde çalışmak istiyoruz. Biz koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak için grev yapıyoruz. Emekliliğe yansır temel bir ücret talebimiz var. Şu anki ücretlerle; ekonomik krizin olduğu, doların 14 lirayı aştığı koşullarda alım gücünde ciddi bir azalma var. Diğer dünya ülkeleriyle karşılaştırdığımızda daha az ücret alıyoruz” diye konuştu.

“Çalışma koşullarımız düzenlensin”

Sağlık çalışanlarının şiddet ve mobbinge maruz kaldığını ileri süren Yerlikaya; “Asistanlar, uzman hekimleri çok zor koşullarda çalışıyor. Mobbinge ve yönetici baskısına maruz kalıyorlar. Sağlık alanında ciddi bir şiddet artışı var. Yurttaşlar sağlık alanında yaşanan her sorunun sorumlusunu sağlık çalışanları olarak görüyor. İşlemeyen ve çöken bir sağlık sistemi var, bunun sorumlusu biz değiliz. Sağlıkta dönüşüm politikaları adı altında hastaneleri bir işletme olarak gören, hastaları da müşteri olarak gören ve koruyucu hekimliği önemsemeyen bir sistem var. Sağlık sisteminin bütün bu sorunları şiddet üretiyor. Bu şiddet memleketin şiddet ikliminden de ayrı değil. Şiddete karşı etkili bir yasa güvenli işyerleri ve sağlıklı çalışma ortamlarının oluşturulması gerekir”  ifadelerini kullandı.

“Sağlık çalışanları artık tükendi”

Hekimlerin özlük haklarına ilişkin düzenlemelerin geri çekilmemesi gerektiğini vurgulayan Yerlikaya şöyle konuştu;

“Covid-19 döneminde birçok meslektaşımızı kaybettik. 520’den fazla sağlık çalışanı Covid-19’la mücadele ederken yaşamını yitirdi. Bunlar için Covid-19’un illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz. Bütün bu taleplerimiz karşılanmayacak talepler değil.  Meclise getirilen ve bütün partilerin ortaklaşa çıkan yasadan geri adım atılması artık tahammülüz yetirdi. Yasa iptal edilmemeliydi, ekleme yapılmalıydı. Hekimler açısında yetersiz ama yine de olumlu bir adımdı. Sağlık çalışanları artık tükendi, çok zor durumdalar. Mezun olan tüm hekimler Almanca çalışıyor. Yurtdışına nasıl gideriz arayışı içerisindeler. Kamuda nerdeyse artık hekim kalmadı, hepsi istifa etti. Son 18 aylık süreçte 9 bine yakın hekim istifa etti. Artık oyalanmak istemiyoruz hakkımız olanı istiyoruz bu nedenle de greve gidiyoruz. Eğer bizim taleplerimize ilişkin mecliste bir düzenleme yapılmazsa daha uzun sürelere yayılan bir grev ya da başka etkinlikler sessizimi duyurmaya çalışacağız. Beklentimiz kamuoyunun bu noktada bize destek sunması.”

“Yurttaşlar sağlığa erişemiyor”

Sağlık çalışanlarının acil servislerde hizmet vermeye devam edeceklerini söyleyen Yerlikaya, vatandaşlarında kendi sağlık haklarını talep etmesi gerektiğini belirtti. Yerlikaya; “Biz bu grevi sadece kendimiz için yapmıyoruz, yurttaşlar içinde yapıyoruz. Yurttaşların sağlık hakkını da bir noktada savunuyoruz. Yurttaşların grev günü en azında hastanelere gelmemesi ve randevularını iptal etmelerini ve bize destek sunmalarını bekliyoruz. Acil hastalar, çocuk hastalar, kanser hastaları, diyaliz hastalarına acil servislerde yine hizmet sunmaya devam edeceğiz. Sonuçta bu ülkede 9 günlük bayram tatilleri oluyor, hafta sonundaki çalışma düzeni gibi çalışmaya devam edeceğiz. Sağlık 24 saat gereksinim duyulan bir şeydir. Acil olmayan kısımlarda hizmet üretmeyeceğiz.  Yurttaşlar artık sağlığa erişemiyor. Yurttaşların kendi sağlık haklarını talep etmeleri gerekir. Artık evde telefon başında kuyrukları oluşmaya başladı. Daha önce kuyruklar hastanedeydi şimdi ise evde. Hiç kimse randevu alamıyor. Nitelikli ameliyatlar kamu hastanelerinde yapılamıyor. Vatandaş sağlığa erişmek için cepten daha fazla para ödemek zorunda kalıyor. Özel hastanelerin insafına terkedilmiş. Çöken sağlık sistemi yeniden yapılandırılıp ve halk sağlığı önemsenerek inşa edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.