Sami Abdurrahman’ın anısına…
Yıl 1996… Daha mesleğinin başında, cevval bir muhabirim; Irak Kürdistan Bölgesi de, yeni yürümeye başlayan bir bebek gibi, ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyor.
Erbil o yıllarda Talabani’nin YNK’sinin elinde. Bir ara KDP Erbil’i almak için harekete geçti…
Soluğu KDP’nin o dönem merkezi olan Mesif’te aldık. Erbil’de sıkı çatışmalar var. Erbil’e gitmek istiyoruz ama Peşmerge izin vermiyor. Israrlar üzerine ‘KDP’den bir yetkili bulup izin alın’ dediler. Aradık taradık, KDP’den sadece bir kişiyi bulabildik; Sami Abdurrahman…
Ben ve iki gazeteci arkadaşım parti binasındaki odasına gittik. Bizi hemen kabul etti; derdimizi anlatmaya başladık, ikna etmek için kırk takla attık. Erbil’de Saddam’ın istihbaratının olduğunu ve gitmemizin tehlikeli olacağını söyledi. Uzun uğraşlardan sonra, bir kahve içmemizi, bu sırada bir iki görüşme yapıp duruma bakacağını söyledi. (O zaman cep telefonu zaten yok, karasal hatlar da tek tük var).
En azından tamamen yok dememesine sevinmiştik. Bir yandan kahvelerimizi içerken, bir yandan arkasındaki kütüphaneye göz gezdiriyordum. Birden amcam Mehmet Emin Bozarslan’ın bir kitabı gözüme ilişti. Bulunduğu raftan çıkarıp inceledim… Kitaba baktığımı görünce “Yazarını tanıyor musun? Senin hemşehrin”
“Çok iyi tanıyorum, amcam olur” diye yanıt verince, yerinden kalkıp yanıma geldi. Kimliğimi, doğum yerimi gösterince ikna oldu ve bana sarıldı…
“Benim çok yakın dostum olur” dedi.
Sevinçten havaya uçacaktım neredeyse. Aradığım ‘torpil’i bulmuştum, artık kesin bırakır diye düşündüm…
“Seyda artık kesin bırakırsınız” dedim…
“Bu saatten sonra asla ve kataa bırakmam, bu konu kapanmıştır” dedi.
Hayal kırıklığına uğramıştım. Ne kadar ısrar ettiysem boş…
“Sen benim en yakın dostumun yeğenisin. Şimdi sana izin versem, oraya gitsen ve başına bir şey gelse, ben nasıl bakarım amcanın yüzüne? Bizim kurumlardan fotoğraf ve görüntü getirtirim” dedi.
Kürtlerin önemli bir değeriydi, iyi bir entelektüel, iyi bir siyasetçi, iyi bir insandı.
17 yıl önce 1 Şubat’ta Kurban Bayramının ilk gününde, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) parti merkez binalarına eş zamanlı düzenlenen intihar saldırıları, O’nu aramızdan