‘Pandemi çocuklarda dil gelişimini köreltti’

‘Pandemi çocuklarda dil gelişimini köreltti’
Psikolog İrem Naz Kırım, sanal dünyanın avantajlarının yanı sıra zararları da olduğunu belirterek, “İnternette çocuklar için hazırlandığı iddia...
Psikolog İrem Naz Kırım, sanal dünyanın avantajlarının yanı sıra zararları da olduğunu belirterek, “İnternette çocuklar için hazırlandığı iddia edilen birçok video, kontrolsüz izlendiği takdirde çocuklara zarar verebilir” dedi. Uslu durmuyor diye çocuğa telefon vermenin yanlış olduğunu vurgulayan Kırım, pandeminin çocuklarda dil gelişimini körelttiğini kaydetti

Fotolar: Arşiv

YENİGÜN HABER - Psikolog Psikolog İrem Naz Kırım, teknoloji ve internetin çocuklar üzerindeki etkilerine ilişkin önemli bilgiler verdi.  Teknolojinin ilerlemesiyle gün geçtikçe sanal dünyaya daha da bağlandığımızı dile getiren Psikolog Psikolog İrem Naz Kırım, çocukları özellikle 4 yaşına kadar herhangi bir teknolojik cihaza maruz bırakmamamız gerektiğinin altını çizdi.  Kırım, “Günümüzde 2 yaşındaki bebeklerden dedelere kadar herkesin elinde telefon, tablet görmek mümkün. Sanal dünyanın avantajları olduğu gibi zararları da vardır. İnternette çocuklar için hazırlandığı iddia edilen birçok video kontrolsüz izlendiği takdirde çocuklara zarar verebilir” dedi.

Sanal dünyamız genişledi

Psk. İrem Naz Kırım, özellikle son dönemde pandemi etkisiyle daha da sık kullanmaya başladığımız telefonların, tabletlerin ve bilgisayarların sosyalleşebilmemiz için uygun alanlar oluşturduğunu söyledi. Psk. Kırım, “Teknoloji sosyal izolasyon gereği birbirimizle iletişimimiz uzun zaman kısıtlandığında haber alabilmemizi, görüntülü görüşebilmemizi, işlerimizi uzaktan yürütmemizi, okula online bağlanabilmemizi ya da banka işlemlerimizi internetten halletmemizi kolaylaştırdı. Hal böyle olunca sanal mecralarla meşguliyetimiz de arttı. Bu durum da normalleşmeye geçtikten sonra uyum sağlamakta zorlanmamıza neden oldu” diye konuştu.

“Uslu durmuyor diye telefon vermek yanlış”

Çocuklarda teknoloji bağımlılığı yaşanmaması için sınır koymanın önemli olduğuna değinen Psk. İrem Naz Kırım şu bilgileri paylaştı:

“Küçük çocukları parka, okula götüremediğimiz zaman oyalanmaları için eline telefon veriyoruz. Yemek yemiyor, uslu durmuyor diye tabletten, telefondan videolar açıyor, oyunlar oynamasına müsaade ediyoruz. Ama sınır koymayı atlıyoruz. Daha Türkçe konuşmadan İngilizce, Rusça dilinde kelimeler öğrendiğini duyuyoruz. Tablet olmadan uyumayan, yemek yemeyen ama eline telefon verdiğinizde susan bebekleri, çocukları gözlemliyoruz. Kendilerini kontrol etmeyi öğrenmek için çok küçük kalan çocuklar, sanal dünyada kontrolsüzce diledikleri bir videoyu izleyebiliyorlar. Bazı videolar çocuklar için hazırlanmış olsa bile, birçoğu içerik açısından zararlı olabilir. Bu durum dil gelişimi ve sosyalleşme için de sorunlara sebebiyet verir.”

“Pandemi çocuklarda dil gelişimini köreltti”

Dil gelişiminin yaşıtlarımızla sosyalleştikçe daha çok geliştiğini vurgulayan Psk. Kırım, “Pandemi döneminde yaşıtlarından yaklaşık 2 yıl uzak kaldığı için dil gelişimi için geride kalmış birçok çocuk gözlemliyoruz. Kendini ifade edemeyen çocukların yaşıtlarıyla aynı ortama girdiklerinde çekimser kaldıklarını, anlaşılamadıklarını ya da kendilerini ifade edemedikçe kızarak ağlama ve öfke nöbetleri geçirdiklerini ifade etti.

Öneriler

Psk. Kırım, ailelere teknolojiyle başa çıkma yöntemleri için şu önerilerde bulundu:

“* Özellikle 4 yaşına kadar çocuğunuzu herhangi bir teknolojik alete maruz bırakmayın.

* Çocuklar taklit ederek öğrenir. Çocuğunuza telefon vermeyip onun olduğu yerlerde telefonla, tabletle ya da televizyonla meşgul olursanız, onlar da sizin gibi yapmak isteyecek ve istediği olmadığında huysuzlaşacaktır. Öncelikle kendinize sınır koymalısınız.

* ‘Yemek yesin, hızlı uyusun, ağlamasın, uslu dursun, sorun çıkarmasın, oyalansın, oradan bir şeyler izleyerek öğrensin’ gibi davranışlar çocuğunuz için asla iyi bir durum değildir. Bu şekilde sadece kendinizi rahatlatmış ama çocuğunuza zarar vermiş olursunuz.

* Dil gelişmesi için akranlarıyla bol bol aynı ortamlarda bulundurun.

* Kaliteli zamanın içerisine teknolojiyi dâhil etmemeye özen gösterin.

* Çocuklara özel sistemleri yükletseniz bile kontrol edin, yetişkinlerin izlediği içerikleri izlemelerine müsaade etmeyin.

* Her şeye zaman sınırı koyun, sınırsız hiçbir şeyi olduğu gibi çocukların önüne sunmayın.

* Alternatifini oluşturmadan çocukları kısıtlamayın. Örneğin; telefon bağımlısı bir çocuğun elinden telefonu almak çözüm değildir. Sosyalleşecek alan yaratarak ve sınır belirleyerek ilerleyin.

* Anime, manga, cinsellik, savaş, ölüm içerikli oyun, çizgi film, dizi, dergi, kitaplardan uzak tutun.

* Okuldaki rehberlik ve sınıf öğretmeniyle birebir görüşmelerde bulunun.

* Çocuklarınızı spor aktivitelerine ya da etkinliklere yönlendirin.

* Onları yargılamak yerine dinlemeyi ve anlamayı deneyin.

* Fikirlerinizi uygulatmak için ağır yaptırımlardan kaçının.

* Çocuğunuzun akran zorbalığına ya da siber zorbalığa maruz kalıp kalmadığını sorgulayın.

* Kontrolden çıktığınızı ya da çocuklarınızın kontrolden çıktığını hissediyorsanız hemen bir psikologdan ya da psikiyatrdan destek alın.” (İHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.