Mehmet Aslan Yazdı: Gülistan Doku Cinayeti; Arı Kovanına Çomak

Gülistan doku cinayetini yazdım. Yazdığım yazıların okunmasını talep etmedim daha önce ama bunu dikkatlice okuyun lütfen. Çünkü diğer birçok karanlık cinayete olduğu gibi Gülistan'a karşı da bir sorumluluğumuz var. Bu yazıyla ilgili dolaylı olarak aba altından sopa gösteren bir yorum geldi; daha önce kendisini özenle gizleyen önemli bir muhataptan. Aşağıda paylaştığım bu tepkisel yorum bile ciddi bir "ikrar" içeriyor. Yazıda da belirtmiştim; bu mesele çözüme doğru gidildikçe yedekte tutulan "terörist ihtimali" işlenecektir. Nitekim bana gönderilen yorumda bu ihtimal çok ilginç bir şekilde paylaşılıyor. Bu yazıya böyle bir tepki gelmesi bende, demek ki arı kovanına çomak sokuldu duygusu oluşturdu. Bu yazıya ek olarak failin üvey babasının yaptığı yorum ve benim o yoruma verdiğim yanıtı aşağıda paylaştım:

Failin üvey babası Engin Yücer'in yorumu:

Engin Yücer: Mehmet bey ben Engin Yücer hani o yazınızda belirttiğiniz katil dediğiniz şahıs çok güzel bir senaryo yazmışsınız. Bilmeyen bir insan bunu okuduğunda hepsini gerçek sanacak. Ancak hepsi tamamen bir film senaryosunu aratmayan düzmece bir yazı. En başta şunu sorayım siz beni ve ailemi ne kadar tanıyorsunuz, Gülistan Doku olayı hakkında ne kadar bilgiye, dokümana sahipsiniz? Hiç bir şey bilmiyorsunuz önce bir kişi ve aile hakkında katil demeniz için ortada bir maktulün olması gerekiyor Gülistan Doku önce bulunsun kim, nasıl, nerede, ne zaman öldürülmüş saat kaçta ne ile öldürülmüş günümüz teknolojisinde hepsi ortaya çıkar bu bir.

İkincisi HTS, PTS ve görüntülerden söz etmişsiniz doğrudur. Bunları kimse değiştirip üzerinde oynama yapamaz. Siz hiçbir şey bilmiyorsunuz dediğimde sakın kızmayın baksınlar bakalım Gülistan Doku 5 Ocak saat 16.20’den sonra sinyal yok diyorsunuz ya 5 Ocaktan sonra kim kiminle kaç dakika kaç saniye görüşmüş kim hangi örgütçü ile görüşmüş hepsi var. Beni konuşturmayın çünkü siz bir şey bilmiyorsunuz şimdi burada bir yazı yazmaya çalışıp kendinizce gerçekleri yazmaya çalışarak beni ve ailemi toplum önünde katil yapmanızdan elbet hukuki bir karşılığı olmalıdır. Gerçeklerin kötü bir huyu var nedense; er veya geç açığa çıkma durumu söz konusu, gerçekler mutlaka açığa çıkacaktır. Ama dediğim gibi bu senaryonun da hukuki bir karşılığı olacaktır olmalıdır. Evet, ben 27 yıl polislik yaptım, çok cinayet çok suçlu yakaladım bu bana sayısız takdir ve başarı ödülü kazandırdı. Suçlu psikolojisinden de gayet iyi anlarım; suçluyu gözünden ve konuşmasından tanırım. Bizim öyle bir derdimiz de sıkıntımızda yok. Rahatız vicdanen ve hukuken sizde rahat olun ama bizi topluma ve insanlara kin ve düşmanlığa sevk etmeniz sizi acaba vicdanen rahatsız ediyor mu? merak ediyorum. Size karşı üslubumu bozmadan bazı hususlara dikkatinizi çekmek istedim birazcık anlayabildiyseniz.

Yoruma verdiğim yanıt

M.aslan - @Engin Yücer 01 nolu yoruma cevabı: Engin bey, bana yazdığınız yanıtı bile kurguluyorsunuz. Benim yazımda en çok dikkat çektiğim husus da bu kurgu meselesiydi. "Kurgu" neresinde derseniz Svetlana İbragimova'nın yukarıdaki tepkisel yanıtındaki benzer cümlelere bakın, derim. "Kurgu" nerede derseniz, Gülistan'ın telefonundan 16.20 sonrası yapılan konuşmadan bahsediyorsunuz ve "hangi örgütçü ile görüşmüş" diyorsunuz. Bu cümlelere dikkat edin. Bunlar ikrar sayılır. Söylediğiniz bilgilerin dava dosyasında olup olmadığını bilmiyorum ama "örgütçü" diyerek süreci yine başka bir yöne taşıyorsunuz. "Örgütçü" ile görüşme varsa, hem bunun kayıtlarının, hem de Gülistan'ın telefonunun "elde" olması lazım, değil mi? Yoksa nerden bileceksiniz. Ayrıca benim yazımda, telefonun son sinyal verdiği saatin 16.41 olduğu yazılı. Bir konuda size katılıyorum; gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Eninde sonunda çıkacaktır. Emin olun bu mesele de aydınlanacaktır. Bu tepkiyi verirken Tunceli Cumhuriyet Savcılığının Zeinal Abakarov'un "Şüpheli" olarak ifadesine başvurduğunu da hatırlatmak isterim. Son olarak "beni ve ailemi toplum önünde katil yapmak" gibi arabesk ve kırılgan cümleler kurmuşsunuz. Yazıyı tekrar okuyun. Ne yazdığımı biliyorum. Yazının hiç bir yerinde "katil" sözcüğü geçmiyor ama "fail" fazlasıyla geçiyor. İtirazınızı yapacaksanız "fail" sözcüğüne yapın; çünkü ben bunun olasılık ötesinde bir varsayım olduğunu açıkça ifade etmişim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Aslan Arşivi