Mehmet Aslan yazdı: 92 Gün Vadeli İktidar - IV

Son bir değerlendirme de iktidarın bu sistemle başarı sağlayıp sağlayamayacağına ilişkin…

İktidarın asıl istediği zaman kazanmaktı. Başta da belirttim; en kötü ihtimalle 92 gün cepte olduğu için bu konuda amaç hasıl olmuş durumda. Dövizi baskılamaya gelince, bunun için hem döviz hesaplarının kur korumalı TL vadeli mevduata çevrilmesi, hem de TL hesapları için bu ürünün tercih edilmesi gerekir. Bakan Nebati önceki yaptığı açıklamada ilk etapta 10 milyar TL hesap açıldığı ve arkasının da kat be kat (kendi ifadesiyle) artarak geldiğini söyledi. Cumhurbaşkanı dünkü beyanında açılan hesapların 23 milyar 800 milyon TL olduğunu söyleyerek, bir anlamda Maliye Bakanı Nebati’nin “kat be kat” dediği çığırtkanlığını yalanlamış oldu.

Zaman kazanma haricinde bu süreçten başarıyla çıkmak mümkün ama burada öyle bir açmaz var ki; kur korumalı hesabı açacak olanlar ancak bu işten zararlı çıkarsa iktidar kazanmış olur. Burada tam bir ters korelasyon var; hesap sahipleri kazanırsa iktidar kaybeder, iktidar kazanırsa hesap sahipleri kaybeder. Kısaca bu ters korelasyonun nasıl işleyeceğine bakalım:

Şimdi parasını dövizden TL’ye çevirerek veya doğrudan TL hesaplarını bu üründe değerlendirecek olan vatandaşların nasıl bir davranış geliştireceğine bakalım. Bakan Nebati’nin, “ilk gün 10 milyar TL’lik hesap açıldı” dediği tasarruf sahipleri açısından bakalım. Bu kişiler TCMB’nin o gün için açıkladığı 1 dolar=12,34 kur üzerinden işlem yaptılar. Dolar haftayı 10,69 seviyesinden kapattı ve 12,34’e göre yaklaşık %13 değer kaybetti. Bu durumda 21 Aralık günü hesap açanlar, doğru zamanda işlem yapmadıklarını ve belki de hesaplarına kur farkı yansımayacağını öğrenmiş oldular. Bu durum ister istemez tasarruf sahiplerini en doğru zamanda hesap açma arayışına itecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam da bu noktada “kur indi diye daha da indirelim telaşına kapılmamak gerekir” gerekir açıklaması, hesap sahiplerindeki “acaba daha da iner mi” kararsızlığı konusunda bir uyarıydı. Dolar 10’da, 11’de veya başka gibi bir seviyede stabil hale gelmediği sürece ilgi sınırlı olacaktır. Dolar dengelenmediği sürece sisteme güçlü girişlerin olması kolay değil. Doların/dövizin dengelenmesini beklemeden bu seviyelerden hasap açanların çok büyük bir çoğunluğu (belki de %90’ı) 92 günlük vadeyi tercih ederek, “bakalım ne olacak” deyip risk alanlardan oluşacaktır. Bu nedenle ilk 92 gün vade sonunda nelerin olacağı, yeni sistemin başarılı olup olmayacağını da belirleyecek.

92 vade sonunda kurda önemli yükselişler olursa aradaki fark bir anlamda ek faiz olarak hesaplanacak. Hesap sahipleri kurdaki yükselişe karşı korunmuş olacak; ancak aradaki farkın ödenmesi için Hazine bütçesinden ödeme yapılması veya TCMB’nin para basarak oluşan farkı karşılaması başka sorunlara yol açacaktır. Büyük kısmı vatandaştan tahsil edilen vergilerden oluşan Hazine gelirlerinin bir anlamda hali vakti yerinde olanlara gelir transferi gibi aktarılması, milliyetçi söylemi olan bir iktidar için açıklaması zor bir durum olacaktır. Diğer yandan, kendisine aktarılan dövize karşılık bankalara TL transfer etmek zorunda olan TCMB’nin para basmak zorunda kalması enflasyonu tetikleyecektir.

İktidar (cumhurbaşkanı ve Saray çevresi), birinci amacı zaman kazanmak olan stratejik bir kumardan 3 ay kazanarak çıktı. 2002 Kasım seçimlerinden bu yana 230 aydır ülkeyi yöneten Erdoğan için önümüzdeki 3 ay, geçmiş 230 aydan daha hayati öneme sahip olacaktır. 2022 yılında dünya hem daha enflasyonist, hem de Dolar, Euro gibi paraların değen kazanacağı bir döneme giriyor. Bundan sonrası, iktidar için tam bir sırat köprüsü… 20 Aralık operasyonuyla hem piyasayı, hem de kendi halkını manipüle eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Saray çevresinin ikinci bir aldatma opsiyonu kalmadı ve kendilerine yönelik ciddi bir güvensizlik oluştu.

Bankacılık sisteminde 3 ay yerine, 92 günlük vadeli hesap terimi kullanılır. Kurdaki artışa endekslenmiş faizle ufak tefek hesap açmalar başladı; ancak görünen o ki dolar kurunun 10-11 aralığına oturmasıyla ilgi daha da artacak. Bu demektir ki, saatler kuruldu ve 28 Aralık pazartesiden itibaren 92’den gün be gün geri sayma başlayacak. 92’nci gün sonunda işler yolunda gitmişse yeni bir 92 günlük opsiyon daha kazanılacak, aksi durumda 92’nci günün, yani mart ayının sonunda erken seçim kararı alınması kaçınılmaz olacaktır.

Neticede nerden bakarsanız elde 92 gün vadeli bir iktidar var. (SON)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Aslan Arşivi