Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yusif Bedîrxan yazdı: Polis, çocuk, travma vesair! - I

Henüz küçükken toplumsal bir olayın ortasında kaldım. O sırada olaya müdahale eden polis sırtımın ortasına bir cop indirdi; yere düştüm, nefesim kesildi. Kimin vurduğunu görmedim ama dönüp tüm polislere hem korku hem de nefretle öyle baktım.

O günü unutmam mümkün değil; varın moda deyimle çocukluk travması deyin. Daha o günkü gibi etkisi üzerimde.

Bu satırları neden yazdım?

Karabük Safranbolu’da  bisiklet hırsızlığı ihbarı alan polisin, 11 yaşındaki çocuğu darp ederek gözaltına alması haberi beni tekrar o günlere götürdü.

Safranbolu’da çalıntı bisiklet ihbarını araştıran polisler, sokakta gördükleri bisikletli M.A.'yı (11) durdurup, bisikleti almaya çalışıyor.

Polisler, çocuğun "Bisiklet benim" diyerek direnmesi üzerine yere yatırıp darp ediyor.  Çocuğun "İmdat, yardım edin" diyerek bağırdığı o anlar, çevredekilerin cep telefonu kamerasına yansıdı. Görüntülerde, yerde yatan çocuğun "Ağabey, bisiklet benim. Vallahi, billahi benim bisikletim" dediği anlar yer alıyor.

Olayı duyarak polis merkezine giden baba Ferhat Akgün, oğlunun sinemaya gittiğini, oradan olay yerinin yakınındaki tarihi konakta bulunan annesinin yanından döndüğü sırada panelvan bir araçla önünü kesildiğini söyleyerek, olayı anlatıyor:

Araçtan inen kişi, kendisini tanıtmadan oğlumu kolundan tutarak 'sen bunu nereden çaldın, kimden çaldın, nasıl çaldın' gibi sorular yöneltmeye başlamış. Oğlum, kendisini kaçıracaklarını zannetmiş. Bağırarak kurtulmaya çalışmış. İkinci gelen polis, aracın şoför koltuğundaki oğlumu arkasından tutarak yere yatırmış. Çocuğumu bisikletin demiri üzerinde sürüklemişler. Üzerindeki kıyafetleri falan çıkmış. 'Babam devlet memuru, itfaiyeci. Telefonla arayın, sorun' demesine rağmen hırpalamışlar. Bir vatandaş, müdahale edip çocuğu bunların elinden almış. Sonra oğlumun telefonundan beni aradılar. Bana da telefonda 'bu bisikleti nereden aldın, çaldınız mı?' gibi sorular sordular. Ben de bisikleti oğluma benim aldığımı söyledim. Çocuğun üzerine gitmemelerini söyleyince 'gel karakola, seninle orada görüşeceğiz' dedi.”

Sonrası daha da garip! (Devam Edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi