Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yusif Bedîrxan Yazdı; Diyarbakır’ın suç haritası ve sebepleri üzerine 1

narkotik-polis-uyuşturucu

Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü, geçen gün uyuşturucu satıcılarına yönelik gerçekleştirdiği çalışmalarla ilgili rakamları paylaştı.

8 Haziran- 8 Ağustos tarihleri arasındaki 2 ayı kapsayan çalışmalar sonucunda kent genelindeki operasyonlarda 720 kilo 512 gram esrar ve türevleri, 5 bin 491 kök kenevir, 185 gram eroin, 9 kilo 921 gram metamfetamin, 233 adet sentetik ecza ve 181 adet ecstasy hap ele geçirildi.

Operasyonlarda gözaltına alınan 984 şüpheliden 225'i tutuklanırken, 2021 yılının aynı dönemine göre yakalanan şüpheli sayısında yüzde 90, tutuklanan şüpheli sayısında yüzde 126 artış sağlanmış.

Başka bir istatistik sonuca; Suça sürüklenen çocuk sayısı ile ilgili TÜİK verilerine bakalım birde.

​TÜİK verilerine göre, suça sürüklenen çocuk sayısı sıralamasında İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa’dan sonra 8 bin 20 dosya ile Diyarbakır 5’inci sırada yer alıyor. Bu dosyalardan 4 bin 602’nin 2020 yılından devralındığı, 3 bin 28’inin 2021yılı içinde açıldığı ve geriye kalan 390’ının bozularak geldiği belirtiliyor. 2021 yılı içerisinde Diyarbakır’da görülen 8 bin 414 davadan 3 bin 543’ü mahkûmiyet, bin 448’i beraat; 544’ü uzlaşma, zamanaşımı ve diğer nedenlerden ötürü dava düşmesi olarak tespit edilmiş.

İki kurumun ortaya koyduğu dehşet rakamlar, toplumsal bozulmanın işaretleri aynı zamanda.

Tutuklanan bu çocukların yerine yenileri ekleniyor ya da suç mekanlarını başka illere giderek değiştiriyorlar. Tahmin yürüterek söylüyorum; İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa’daki suç haritasının içinde yer alanların azımsanmayacak kadarı yine bölgeden gidenler.

Yine TÜİK’in aynı verileri 2021 yılında Türkiye geneli emniyet müdürlüklerine giden veya götürülen çocukların karıştığı olay sayısının 2020 yılına göre yüzde 10,8 oranında artarak 499 bin 319 olması sayının her geçen gün arttığına işaret ediyor.

Bir araştırma, Türkiye’de asayiş suçlarının (1999 ve 2000 yılı hariç) 1994-2003 döneminde, yüzde 64’e varan oranlarda sürekli artış gösterdiğini ortaya koymaktadır.

Suç sayısının hızlı artışı gösterdiği 1994-96 ve 2000-2001 dönemleri, Türkiye’de ekonomik krizlerin yaşandığı ve yüz binlerce kişinin işsiz kaldığı dönemlere denk gelmektedir. İşsizlik gerek birey, gerekse içinde yaşadığı toplum açısından ekonomik ve sosyal birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla söz konusu ekonomik krizlerin suçu artırıcı bir etkide bulunduğu düşünülebilir. Nitekim çok sayıda teorik ve deneysel çalışmada, cezaların caydırıcılığı, yakalanma olasılığı, yoksulluk düzeyi ve işsizlik oranı gibi çeşitli değişkenleri suçu açıklama konusunda kullanılmıştır. Devam Edecek

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi