Ufuk Çimen Yazdı: Bilen bilir; PışoMeheme – II

Bahse konu bizim Pişo ikindiye doğru uyandı. Geceden kalmaydı. Dün gece içtiği beş şişe şarabın etkisinden kurtulamamıştı hala. Önce serçe ürkekliği ile şöyle bir başını dikeldi, etrafı seyreyledi. Sonra her yanı sağılmış şiltesinden doğruldu, davrandıkça toz toprak kopuyordu yataktan. Yorgansız şiltenin içinde kedi gibi gerindi, sonra kalkıp giyinmeye başladı. Ceketi omzuna atıp çıktı. Diyarbakır’ın yaz sıcağında bile ceketi omzundan eksik olmazdı. Omzundaki ceket “emanet” dediği satoru/satırı kamufle etmek içindi. Usta bir satorcu olan Pişo için “emanet” dediği satoru her şeyiydi. Satoru beline soktuktan sonra yeri sağlam mı diye yokladı, güveni yerine geldi, Dağ kapıya doğru yollandı. İki sağ bir sol vurarak kendine has yürümeye başladı.

Pişo’yu başkalarından ayıran yampiri yürüyüşü ve kambur duruşuydu. Normalde insan sokakta, caddede yürürken düz ve teke teke yürür, Pişo ise bir omzu eğik seke seke yürürdü. Dağ kapıya yönelmesinin sebebi aç olan karnını doyurmaktı. Burada şehrin en iyi ciğercileri bulunurdu. Yolda rastladığı AlipaşalıÇeko ve DağkapılıEzo’yaxefiften eğilip selam verdi. Sağ elini sol göğsüne koyup “Nasılsan biremin” diyerek onlara kırıx dayanışması gösterdi.  Gelip DağkapıdakiXaçort’luMıho’nun el arabasındaki ciğer tezgahının önünde durdu.

Mıho geleni selamladı, Pişo geçip kürsüye kuruldu. “Donat sofrayı” dedi. Mesajı alan Mıho derhal harekete geçti. Ciğer dezgehi bir anda bağ bostan oldu. Pişo önce mangalda birkaç şiş acılı ciğer kebabını götürdü, arkasından demli kaçak çayını fırtladı, daha sonra da hemen yan caddedeki meşhur kadayıfçı Saim ustaya atladı. İşlem tamamdı.

İlerleyen saatlerde Dağ kapı Sur içinde bekleyen faytonlardan birine atlayıp vırıxlara hava atarak Xençepek’in yolunu tutacaktı. Orda bir “dostu” vardı, ama bu gece uğramayacaktı. Bu gece için o biçim planları vardı. Şarabı bitmiş, “melzemelicıgarası” da tükenmek üzereydi.

Tam o esnada qırıxlıxa henüz aday olan iki vırıx geçti ordan. Biri Pişo’yu tanıdı. Dönüp dönüp baktı. Diğeri sorunca, “tanımadın mı biremin, Pişo’yu?” Diğeri gözlerini pörtleyince, beriki, “O gün gördüm, iki kişinin üzerine yürüdü; bir görecağtın namusuma, satori duvara vurur vurmaz ateş almaya başladı. Bile sator görmedim, adamiqıtırqıtıredi.”

Tam lafı salmıştı ki beriki onu dürterek karşıdan gelen kızı gösterdi “bak hele, davam geli” dedi. Davam dediği sevdiği kızdı. Uğruna yapamayacağı şey yoktu. Arkadaşı “bari xeberi var mıdır senden?” diye sordu. Qırıx adayı Vırıx “ben senin kardaşınam, hiç çaktırır mıyam?” diye cevapladı onu. Qırıx “davam” dediği aşkı uğruna vurur vurulur ama asla çaktırmazdı. Bir gören olursa “utanıram, kırılıram” derdi. Bir keresinde Pişo, ZıbılAydo’ya bu yüzden çok kızmişti; “Seni yenge ile Alipaşada yürürken gördüm” dediği için. Devam Edecek

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ufuk Çimen Arşivi