Sedat Eriş Yazdı: Bölgenin Siyasi Aktörleri: Salim Ensarioğlu-2

Eski Devlet Bakanı şimdiki İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı olan Salim Ensarioğlu ile dostum arasında önce ülkemizin ve bölgemiz Güneydoğu Anadolu’nun ekonomik, sosyal, toplumsal meseleleriyle alakalı konuşmalar başlamıştı.

Ensarioğlu ve dostum arasındaki konuşmaları, analizleri dikkatlice dinliyordum.

Ensarioğlu ve dostum arasındaki diyalog bir süre sonra mazideki günleri, anıları hatırlatan bir konuşmaya dönüşmüştü ki bu arada dostum bana dönerek

-Salim Ağabey hem Şeyh, Hem Ağa hem Güçlü bir siyasetçiydi deyince okuduğunuz makaleler dizisini kafamda kurgulamaya başlamıştım.

Dostumun yıllarca önce yaşadığı bir anıdan söz ettiği anda karşımda oturan Salim Ensarioğlu’na karşı hem saygım hem takdir duygularım yükselmeye başlamıştı.

Dostumun anlattığı olay şöyle yaşanmıştı;

Ensarioğlu’nun Bakanlığı döneminde dostum onunla birlikte çalışıyormuş. Bu arada arkadaşımı çekemeyen fitneci ve fesatçı biri Salim Beye giderek, ‘Bu isme güvenmeyin’ diyor..

Salim Bey kendisine bu dedikoduyu getirene bir şey söylemiyor ve arkadaşımı arayarak Bakanlığa çağırıyor.

Fitneci kişinin ve birçok insanın önünde dostuma, ‘Makam aracıma geç yemeğe gidiyoruz’ diyor.

Dostum bu olaydan haberdar olmadığı için Bakanın bu davranışına anlam veremiyor. Onlarca yıl sonra dostum Salim Bakana o günü hatırlatıp neden böyle davrandığını sorunca olayın hikâyesi ortaya çıkıyor. Salim Beyin o fitnebaza verdiği mesaj ‘Siz onu şikâyet ettikçe ben onu daha sahiplenirim’ İşte bu tavır, duruş bana tarihsel bazı söylemleri anımsattı.

Şöyle diyordu Anadolu’nun Akil insanları; Adam olan sevdiğine sahip çıkar, sadece iyi günde değil, kötü günde de sahip çıkar.

Adam olan sapla samanı karıştırmaz.

Adam olmak olduğu gibi görünmek, göründüğü gibi olmaktır.

Adam olmak akıllı ve cesur olmaktır.

Adam olmak, işine geldiği gibi davranmamak, gereğini yapmaktır.

Adam dediğinde mangal gibi yürek vardır.

Adam dediğinin içi dışı birdir.

Adam olmak olduğu gibi görünmek, göründüğü gibi olmaktır.

Makaleme konu olan Salim Ensarioğlu’nu tanımlarken Şeyhliğinin Ağalığının, güçlü siyasi yönünün dışında bu güzel insanın “Adam gibi adam” olduğuna kanaat getirdim.

Bu deyim  sözünün eri yiğit insanlar için kullanılır.

Bugün toplumda Adam  olmaktan bahsedilse de  aslını söylemek gerekir ise adam kalmak daha doğru bir deyim gibi geliyor bana.

Adamlığın evrensel ilkeleri de olduğu bir gerçektir.

Bu evrensel ilkeler de dünyanın her yerinde her normal akla ve vicdana sahip insanın doğru davranış ve düşünce olarak kabul ettikleridir.

O zaman akla şu soru gelir; Adam gibi Adamların düşünce ve davranışları nelerdir?

Bana göre İlki adaletli olmaktır. Adaletli olmak   bir hâkimin verdiği kararda kanunu vicdanın sesini dinleyerek herkese eşit uygulamasından, bir amirin mahiyetinde ki kişilere eşit davranmasından tutunda bir bakkalın tartısını müşterisinden aldığı ücrete denk tutmasıdır.

Yine kişisel kanaatim İkincisi ahlaklı olmaktır. Toplumun çoğunun kabul ettiği ahlaki prensiplere saygı duyan ve yaşamında bu değerlere yer vermektir.

Son ve en önemli kural bana göre Güven duyulan bir kişilik olmaktır. Fikir, düşünce ve  davranışlarında  tutarlı olmaktır.

Yani ikiyüzlü olmamaktır.

Rüzgârgülü gibi menfaat rüzgârı nereden eserse oraya dönen, menfaati neyi gerektiriyor ise oraya meyleden, üç kuruşluk çıkar için dostunu satan  tipte insanlardan olmamaktır adam olmak.

Salim Ensarioğlu Adam gibi adam olmasının yanında toplumsal etkisi, siyasal gücü ekonomik varlığı, geniş çevresine rağmen çizgisini bozmadan adam gibi adam kalmayı başarmış bir insandır.

Hayatım boyunca kolaylıkla ve her tanıdığım özel insanlar için bu sözü kullanmam zira bu deyim Öyle, kolay kolay herkese için kullanılmamalı.

Yani kısacası “Adam gibi adam” sözü herkes için kullanılmaz bu koca dünyada.

Çünkü “Adam gibi adam” olabilmek o kadar kolay değildir.

Zira bu deyim Öyle, çok basit, iki kelimeden ibaret bir sözcük gibi görünse de aslında çok şey ifade eder insan hayatında…

“Adam olmak” tabiriyle kastedilen, toplum tarafından genel kabul görmüş bir ahlaka, kültüre, tavra ve adaba sahip olmak, makbul olarak bilinen belli kalıpları üzerinde taşımaktır.

Bu  değerler sistemi, kalıpları ve kuralları ile toplumun büyük bir çoğunluğunca kabul görmekte ve uygulanmaktadır.

Bu kalıpların ve kuralların nereden doğduklarına gelince bu uzun süre içinde insanların davranış biçimlerine toplumdaki insanların yaklaşımı ile oluşmuş kurallardır.

İşte Salim Ensarioğlu böyle bir adam gibi adamdır;

Salim Ensarioğlu Erdem sahibi, ilkeli, disiplinli, prensipli, sözünün eri, omurgalı mert ve paylaşımcı bir karakterdir. Devam Edecek

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Eriş Arşivi