Mehmet Sebih Altun

Mehmet Sebih Altun

Mehmet Sebih Altun yazdı: Hani Nerde Mavilik

Hani çiçekler güneşe yüzünü dönecekti

Ay parçası yüzüme vuracaktı karanlıkta

Hani yıldızlar şahit olmuştu geleceğime

Hani nerde maviliğe teslim olan gökyüzü

Bulutlar mı kapattı yoksa pencereleri

Kapılar mevsimlere mi teslim etti yuvaları?

Üç oda bir salon yanlızlığın pençesinde.

Hani sokakların loş ışıkları altında bağıran

Sarhoşların şişelerinde biriken umutlar

Ayyaşların çığlıklarında haykıran sessiz tonlar

Hüzünlü kahkahalara aldanan sahte dostlar

Hani nerde şimdi cesaret toplayan korkaklar

Odaların perdeleri örtülü, lambalar kapalı

İçerde yüzen huzursuzluk, gözlerde uykusuzluk.

Hani sigaranın dumanına saklanan derin oflar

Çakmağın gazına sığınmış ebedi dostluklar

Açık bırak gönül pencerelerini ardına kadar

Giren girsin, kalan kalsın istediği kadar

Ve açık bırak kapılarını çıksın kendini hapiste sanan

Parmaklıkları saysın şair onarılmaz hücreler de

Mısralara hapsetsin duyguların mahkumlarını

Hani başlamadan biten ufacık minik heyecanlar

Tozpembe görünen kapkara koca koca yalanlar

Beyaza inat siyah giyen kararmış ruhlar

Fil dişi boyalı odanın duvarlarında

Gülüşlerin yankılanır hüzünlerimin ta derinliklerinde

Ve sonra nice şarkılar çalınır bağlamanın tellerinde

Uykuları perde yapmış hayallerine

Kapansın da açılmasın göz kapakları...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Sebih Altun Arşivi