Kent Gündemi

Önceki gün bir katliam davası sessiz sedasız zaman aşımı gerekçesiyle düşürüldü.

Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 24 Eylül 1996 tarihinde 10 tutuklunun asker, gardiyan ve polislerce demir sopa ve çubuklarla öldürüldüğü, 24’ünün de yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Yerel mahkemenin 62 sanık "kastın aşılması suretiyle birden fazla kişiyi öldürmek", "görevi kötüye kullanmak" suçlarından 5'er yıl hapis ve 3'er yıl kamu hizmetinden men cezası, 3 sanığın beraatı, 7 sanık için zaman aşımı kararının Yargıtay tarafından bozulmasıyla yeniden görülen duruşmada, dava zaman aşımından düşürüldü.

Dava makul sürede sonuçlanmadığı için AİHM’e taşınmış; AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin yaşam hakkını güvence altına alan 2'nci ve işkence ile kötü muameleyi yasaklayan 3'üncü maddesini ihlal edildiğine karar vererek, 2010 yılında Türkiye'yi 798 bin Euro tazminata mahkum etmişti.

Geçen hafta sonu eşi tarafından öldürülen Müzeyyen Boylu için hafta boyunca farklı eylemler yapıldı.

Eylemlerde öne çıkan bu cinayetin göz göre göre ve bağıra bağıra geldiği.

Ne yazık ki kadına şiddette önüne geçil(e)meyen bir süreç yaşıyoruz. Ummak ve dilemekle olmuyor.

Bir bakıyorsunuz canavarın biri komşusunun 16 yaşındaki kızını gözler önünde önce dövüyor, sonra pompalı tüfekle ailesinin yaşadığı eve ateş açıyor.

Bireysel silahlanma ve toplumda şiddetin TV dizileriyle adeta teşvik edildiği alkolün, sigaranın yasak olduğu bir dönemde bu ne mantıktır demekten alamıyorum kendimi.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın 48 kişilik Kadın Meclisi’nin ilk toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda yürütme kurulu ve komisyonları seçilirken, Yürütme Kurulu’na seçilen 9 meclis üyesi daha sonra kendi içinde divan sözcüsünü seçecek.

Sur adeta yeniden inşa edilirken, bir yandan da bundan nasibini alamayan yapılar göz göre yıkılıyor.

Sur ilçesinde bulunan tarihi Çıplak Han, bakımsızlıktan yıkılma noktasına gelince sokak yaya ve araç trafiğine kapatıldı.

Bu çözüm mü? Elbette değil.

Sokağın kapatılması hem oradaki esnafa zarar verir hem de diğer sokaklara geçişi önler. Bu hem yerel halkı hem de gezmek için gelenleri etkiler.

Bir güzel haberle kapatalım.

Ailesi resimle ilgilenen Ömer Kutlu, 3 yıl önce evde oturduğu bir gün atık durumda olan takı kutusunu eline aldı. Kutuyu boyayıp birkaç küçük dokunuşla tekrar kullanmaya başlayan Kutlu, el becerisini sanata ve geçim kaynağına dönüştürmeye karar verdi. Bu kapsamda bir iş yeri açıp içine atölye kuran Kutlu, sokaklardan topladığı atık malzemeleri sanat eserlerine dönüştürüyor.

Atık malzemelerin dönüşümü demişken devam edelim.

Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı personeli sanatçı M. Salih Coşkun’un, atık maddelerden yaptığı geri dönüşümün insan ve doğa yaşamındaki durumuna dikkat çekmeye çalıştığı “Dönüşüm” heykeli Kayapınar ilçesi Dicle Bulvarı’na dikildi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi