Emin Turhallı Yazdı: Sarı Elma Ağacı; Serçimê

Bu su, bu orman, bu yaban hayatı; akıllara durgunluk veren bir yaşam.

Biz elimizle büyüttüğümüz binbir türlü çaba vermemize rağmen, doğanın yetiştirdiği gibi yetiştiremiyoruz. Ondaki lezzeti biz bulamıyoruz. Ne bakanı ne koruyanı ne çaba verini var. Sadece arkasında duran yüksek dağlar var. Dağ başları rut ışkın ve bir kaç çeşit ottan başka onu örten başka bir şey yok. Dézwon Dağı Merkin Dağı Hopon Çoprong

Ve Serçime. Büyük bir mimar büyük bir yaratıcı!

Nereye bakarsan bak her yerden bir pınar fışkırıyor. Ve sanki bir yarış var. Bu bitkilerin arasında hangi bitki sorarsan var.

Kökleri toprak, su bulmuş güneşe koşar gibi yer çekimine meydan okurcasına göğe doğru yükselen ağaçlar; Ceviz, alıç, titrek kavak ağaçları, böğürtlen onlarca sayamadığım türlü türlü otlar, bitkiler…

Kuşlar, kınalı keklik, sincap.

Bir elini uzatsan bir kaç meyveyi bir anda kopartabilirsin.

Yanlarında boy vermiş sarı bir elma ağacı Serçimê’de.

‘Şöyle budasam, böyle bir boy gübresini versem, kurtçuk-böcek ilacı püskürtsem bol su versem bakıcı tutsam çit yapsam’ kaygısı yok.

Bu sevimli güzel elma ağacının bunlardan hiçbirine ihtiyacı yok. Arkasında yükselen dağlar ve o dağlara yağan karlar. Ve sonra yağan yağmurla ve güneşle eriyen karlar.

Ve sonra dağ bayır olur, çiçek olur, meyve olur, kuşlar, börtü böcek ve arılar üzerlerinde dolaşır. Serçimê’de çıkar pınarlar, akar derin vadilerden; bir bakarsın Sarım Çayı’na kavuşmuş Sarım Havzası.

Ve elmalar sararır dalında, kuş gelir gagalar, böcek gelir payını alır. Bazen meyve ağırlığından kırılır dalı. Elma ağacın hiç önemli değil, onun için kökünü yere sağlam pınarların kenarında kendine yer edinmiş. Onun için kim ne ondan yerse rüzgar su kuş böcek kim onun meyvesinden alırsa nasiplenirse onun için kârdır. Çünkü onun meyvesinin yenmesinde bir zararı yok. Her elmasına en az iki üç dört tohumunu koymuş bir başka yerlere yeşermek üzere programlanmış. Onun meyvesinin tohumunu taşıyacak alıcıları hazır. Her bir canlı gibi biz de nasiplendik. Ve o yoldan geçenler gibi, biz de farkında bile olmadan taşımışız onun tohumunu.

Sarı elma ağcı onun korkusu derdi biri onun meyvesinden yedi ondan kopardı çaldı derdinde değil. Onun derdi meyvesinin tohumu boşa gitmesin. Biz doğada ve Sarım Havzası’nda tohumların yetişe bilmesi için doğal alan yaratalım; tohum gelir yerini bulur.

Ben olmadan meyve yetişemez diyenlere cevap. Gidip Serçimê’de elmasını meyvesini yiyebileceğin çok meyve ağacı bulabilirsiniz.

Dertsiz başım kaygısız aşım, parasız pulsuz emeksiz bir şey istiyorsak. Doğamızı, Sarım Havzası’nı koruyalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Emin Turhallı Arşivi