A. Vahap Kaya yazdı: İçimdeki çocuk – I

Bu gün kendime bir rehber tuttuğumu sanmıştım, meğer üstü kayalarla örttüğüm derinliklerde sesi bile duyulmasın diye sakladığım yönüm ortaya çıktı. Sürekli yapacak bir şeyler arayan, hiçbir kaba sığmayan ve kendince efsaneler isteyen, efsanelerine hikâye uyduran, uydurduğunu yazan bir yön

O hiç bir yere sığmaz yönüm hep varmışta ben onu görmekten korkmuşum, saklamışım, çevre ne der diye örtükçe üstünü daha da örtmüşüm. Kendimi en kötüsüne hazırlarken birde ne göreyim insanın insan olsının ötesine gitmek isteyişi ortaya çıkıyor, insanlığın en geniş haline bürünmek neyse o

Mesela kavga etmekten insanlaşmayla başlayan çekimserliği ya sabır diye ben de bir daha çekinmişim. Hani yüreğine yakışanı yaparsın ya işte tam da öyle bir mesele, hiçbir yere sığmayan bu gümbürtü sinemin duvarlarını deldi delecek, adrenalini nereye koyacağını bilmediği için oda beynime yüklenecek

Siz kendinize güvenmeyin sinemim çeperini döven tam tam sesleri, öyle bir sır edinmişim ki ben bile bu güne kadar bu sırı nasıl içimde taşımışım hayret. Bir göz alışıma şiir yazıp tanrıya havale etmeyi, öyle bir tılsım ki yeni yaratılışların şafağı gibi coşkuya kapılmışım değmeyin gitsin. Sizin bana söyleyecekleriniz var ise şimdi söyleyin aksi ömür boyu susun ve susmanızı da bana minnet borcu yazmayın

Kendi borcumu, kendi alacağımı kendim her günkü muhasebemle öğrenmişim aracıya gerek yok, her gün kendimi elekten geçiriyor eksilerimi ayıklıyorum. Şimdi öyle bir an ki kendime neyin kar neyin zarar getireceğini düşünmeden kendimce konuşuyorum, zaten değişirsem kendim olmaktan çıkmaz mıyım? Kendimi nerelere bırakayım ki kendimi görmeden sizin istediğiniz gibi konuşayım, ama ben hep benleyim ve sosyal yapım ile benliğimi ayıramıyorum

Eğer ben değişirsem anneme kim beni onun oğlu olduğunu anlatacak ve hangi dil onun harcadığı emeğe karşılık verecek o bana Zêro diyordu, Roditiye diyordu ama o eliyle renklendirdiği, hamuruna tılsımını kattığı çocuk tılsımına cevap vermezse hangi bilinç benim onun çocuğu olduğuna inandırır

Yine de ben sana söylemek isterim emeğin sahibi emeğine sahip çıkar, ben artık kaç katman yerin altında olan, dışarı fırlamayı beceren fideyi kimseye kaptırmam, hele saklanacak yüreksizlere hiçbir zaman onlar yerin altına gizlenmiş, batmakta olan gemiden ilk kaçan fareler gibi fırsat kollasınlar ama nafile

Bence yalnız bıraktım diye yerin derinlikleri üzülsün ben artık içimdekini yüzümde yaşamaya karar verdim duyan duymayanlara söylesin. Artık göze aldığım kadarını yaşayacağıma dair sinemde saklı davulcuya ve anneme de söz verdim sözüm söz ve geri dönüş yok artık. (Devam Edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi