Güven

Sen merak etme bana teslim ettiğin bütün hazinelerini öyle korunaklı bir yerde saklamışım sen kendindeymiş gibi rahat uyu

Sen ne tedbir aldıysan o tedbirden ve hangi tenha yolu üzerinden geçirip güven dolu davranışları sergileyeceksen ondan

Hangi sözleşmelerle, hangi kitabelerin gizli şifresine konulması gerekiyorsa onların tümünü canlı bir şekilde nöbete tuttum

Sana dair her şeyi beynime işledim ve beynime girseler dahi yine seninle ilgili olan her şey emin ellerde bil ve öyle yaşa

Kıvrımlar dünyadaki vadi ve dağların kıvrımları gibi kendini sana emanete hazır halde tutmuştu, bu gün namus günü ve kendini en olmadık günlere hazırlıyor

Sen daha yaşanacakların hangi merhalesindesin bilinmez ama emanet edildiğin yer, harekete mecalsiz olacağın zaman bile senin emanete geldiği dönemin atak anı

Bir baktım ki sen kendin diye sana ait olan bütün şeyleri bana bırakmışsın ama ben sen değilim bil ve sorun yok derim o ki sen kendin belleyip varlığını bana emanet ettin gözün arkada kalmasın

Gözüme işlenmiş örgüde kışlardan korunur yazlara serin girersin, baharların her türlüsünde yaşama dair ne varsa onu bulursun

Nice badirelerin emarelerini taşısam da yüreğimde, her seferinde; nice badirelerde kendini bana yazsalar da bilinmesi gereken şey tarih akışını devam ettirir ama olanları duvarlarına, tabletlerine, lahitlerine işler ve geriye bilgi bırakır

Sen bende güvendeyken bile yaşam akar ben içinde sürüklensem dahi sana bir şey olmaz korkma, yerin sıcak ve güvendesin bil

Yüzüme işlenmiş bilgiler; sertlik ve zorbalıkların emaresi olsa da ben yine benim ve ne bildiysen oyum ne bir adım geri ne bir adım tereddüt

Sen içindesin ya, sen içime işlenmişsin ya bir aşk gibi her gün yeniden sana sevdalanırım, bin yıllar dünyayı bu aşkla bu günlere getirdin sana yanlış olmaz insanlık

Haber salsan sabaha ve kızılca şafağa bürünmüş anın dağılma heyecanına, bir aşk gibi toplanıp bir anda kaybolmayı aklından geçirme

O hikaye ve gerçeklik gökyüzünde olur, sen emeğin ürünüsün ama o heyecan ve gerçekliğin aşkını yere indirsen ne ala ve yaşasın yaşamda heyecan var, adrenalin var

Sen ulaşılmazsın sabah şafağı kadar yüce, içinde barındırırsın nice umutları ve gerçekleşme fırsatısın karanlığın çöküş sürecine kadar

Zamanların tümü kendine yansın ve kendisi bir şeyler üretsin ki ben senin istediğinden olabildiysem ona sevineyim

Umuda muhtaç ihtiyaç sahiplerine sofrada yenilecek doygun bir aş, emeğini dökecek emektarın karşılığı bir organı kadar yakın ve sahip olduğu organ kadar malik olacağı kesin

Ben ve sen ilişkisi bu muhtaç olanların eleyicisi sen bir bakayım senin soframa neler getireceksin ama eminim sen şafaklardaki aşın heyecanından daha yücesin tereddütsüz eminim

Ne bir umut bulunsun, nede bir olasılık ki ben; bu bana lütuf edilen güvene, sarsıcı düşünce üretemem, güveni boşa çıkaramam, bir daha denilmemesi için asla bayrağı yere düşüremem ve bir daha kullanılacak ise, gün gelirde bir yerlere verilecek ise güven, yine gövdemi bir daha tutsun diye emek sarf ederim

İki şekil kullanılan bir daha; biri olumluya, biri olumsuza haberin ola

Benim bir daha güvene dair bir daha olacaksa yaşansın aşklar, olumsuz ve bir daha asla olacaksa aşk benden kaçsın ta ki onu hak edinceye kadar

Dar günlerin şafağına yazılayım ya da kışların dayanılmaz ve en acımasızın ayazına maruz kalayım

Dudakların açıldığında anladım ki ben bu dudaklardan dökülecek ses e, kelimelere layık olmak için her gün çalışıp her sözleşme imzalayacağımı

Hücrelerimi her gün elden, elekten geçirip saflaştırılmış halde güneşin aydınlığından geçireceğim

Ve sen kendini bana yazdığında bildim ki işim kolay olmayacak ve her gün işi kolaylaştırmak için kendime her gün ödevler hazırlayıp dersimi iyi çalışacağım

Sana layık olmak için tüm melekelerimi canlı tuttum ki bana yazıldığına pişman olmayasın

Kendince birileri sarmış olduğu tereddüt ve güven sarsıcı duyguları ortalıkta bırakmış olabilir, bu duyguların ortakları da olabilir ama yolu kapımdan geçmeyecek, çorak topraklarına ağlama gözyaşı damlamı bile düşürmeyeceğim

Şefkat bulacaksa insan ve insanlıktan uzak diyarları seçip kiminle flörtleşecekse orada kendince yaşasın, hata yolu dünyaya bile düşmesin, bizim yaşadığımız çağa hele hiç uğramasın

Kolay elde edilmeyen güven kolay kaybedilmemeli diye her gün kendime verdiğim sözdür bilesin

Kaybediş iki dudağın arasından çıkacak bir kelimeye bağlı olsa bile o kelime kelebeğin narinliği kadar hassasım, serçenin bir gözyaşı döktüğünde ölmeleri kadar değer veririm o kelimeye ve hassasiyete

Benim kendimce güvene dair beklentim, sarılışım ve uğruna verdiğim söz bu ya senin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi