Ülkü Bingöl: Çocuk dilin yeniden dirilişidir

Ülkü Bingöl: Çocuk dilin yeniden dirilişidir
Sadece çocuk kitapları basmak üzere yola çıkan Hîva Yayınevi 5’inci yaşına girdi. Yayınevinin kurucularından yazar ve şair Ülkü Bingöl, 5 yılda...

Sadece çocuk kitapları basmak üzere yola çıkan Hîva Yayınevi 5’inci yaşına girdi. Yayınevinin kurucularından yazar ve şair Ülkü Bingöl, 5 yılda en az 100 bin eve Hîva’nın kitaplarının girdiğine dikkat çekerek, “Hîva, geleceğin Kürt yazarlarını, Kürtçe okurlarını yetiştiriyor” dedi

DİYARBAKIR – Sadece Kürtçe çocuk kitapları basan Hîva 5’inci yılında. Hîva’yı konuşmak üzere buluştuğumuz Ülkü Bingöl, çok sayıda kitapla geldi. Kitaplardan bazıları her yerde rastlayabileceğimiz orta boyda resimli çocuk kitaplarıydı. Bunların yanı sıra büyük ve minik diye tarif edebileceğimiz kitaplar da vardı. Çocuklar için hazırlanan bütün boyama kitapları gibi bunlar da aynı isteği uyandırdı bende: Renkli kalemler olsa, evleri, ağaçları, hayvanları istediğim renge boyasam…

Ama elbette konu ciddi. Konu, anadilinde eğitim göremeyen çocuklar için hazırlanan kitaplar. Bu kitapların nasıl seçildiği ve nasıl hazırlandığı; okur kitlesi çocuklara nasıl ulaştığı; bu alanın kendine özgü sıkıntılarıydı.

‘HÎVA, UMUDUN ÇIRASI OLSUN’

Hîva Yayınevi’nin kuruluşundan söz ederken, Kürtlerin o tarihte yaşadıklarına da değiniyor: “Hîva Yayınevi 2014 yılı yaz aylarında doğdu, 5’inci yılımızdayız. O tarihte Şengal’de başlayan, Kobane’de devam eden Kürt toplumuna karşı bir saldırı vardı. Öte yandan Türkiye’de ‘çözüm süreci’ devam ediyordu. Böyle kaotik bir dönemde yayın hayatına başladı Hîva. Hîva, umut demektir bildiğiniz gibi. Bu kaotik ortamda Hîva umudun bir çırası olsun istedik.”

Hiva Yayınları Kürtçe okur sayısını arttırmak için 5 yıl önce kuruldu

Ülkü Bingöl şiir kitaplarının yanı sıra bir de romana imza attı şimdiye kadar. Ama kendi yazdıklarını da başka yazarların büyükler için yazdıklarını da Hîva’dan uzak tutuyor. Hîva’nın sadece Kürtçe çocuk kitapları yayımlayan bir yayınevi olarak varlığını sürdürmesini istiyor.

SADECE ÇOCUKLAR İÇİN

Hîva’nın kuruluşundan sonra Kürtçe çocuk edebiyatının ya da okul öncesi ve boyama kitaplarının daha çok konuşulduğunu söylüyor Bingöl. Çünkü o zamana kadar Kürtçe kitaplar basan yayınevleri ile Kürtçe yazan şair ve yazarlar, bu alana yeterli ilgiyi göstermemişti.

Şöyle diyor Bingöl: “Yazılı Kürtçe çocuk edebiyatının aslında çok eski bir tarihi vardır. 336 yıl önce, Ehmedê Xanî, “Nubihara Biçûkan” (Küçüklerin İlkbaharı) adlı bir kitap yazmıştır. Celadet Alî Bedirxan’ın çıkardığı Hawar ve Ronahî dergilerinde çocuklar için yazılmış birçok öykü vardır. Sonrasında da birçok yayınevi çocuklar için kitaplar bastılar. Ancak bu kitaplar çok değerli omasına rağmen diğer kitapların gölgesinde kaldı. Hîva ile birlikte Kürtçe çocuk edebiyatının daha çok konuşulmaya başladığını söyleyebiliriz. Hîva’nın diğer yayınevlerinden farkı, sadece çocuk kitapları basan ve bu konuda ısrar eden bir yayınevi olmasıdır. “

HÎVA, KÜRTÇE OKUR YETİŞTİRİYOR

Kürt edebiyatının önündeki büyük engellerden biri, hiç kuşkusuz, Kürtlerin anadilinde eğitim hakkına sahip olmamasıdır. Buna rağmen önemli yazar ve şairlere sahip oldu Kürtler. Bu yazar ve şairler, olması gerektiği gibi sadece dil meselesine kafa yormakla meşgul olmadılar üstelik. Kürtlerin yaşadığı bütün politik baskılara maruz kaldılar, sürgün edildiler, hapis yattılar, işsiz bırakıldılar…

Bu koşullarda üretmek sahiden de marifet gerektiriyor. Ülkü Bingöl ise, “Çocuk dilin yeniden dirilişidir” diyerek bu marifete yayıncı olarak katkıda bulunmaya çalıştıklarını söylüyor. Çocuk kitaplarının geleceğin Kürt yazarını, Kürtçe okurunu yetiştirmekte katkısı olacağına inanıyor.

Bingöl, “Her edebi gelişmenin, sıçrayışın bir arka planının olduğunu düşünüyorum. Toplumsal, sosyolojik, psikolojik bir arka planı vardır. Edebiyat, aynı zamanda, bir inşa hareketidir. İnşa ve yeniden inşa hareketi. Neyi inşa ediyor edebiyat? Çocuğu, dili, duyguyu yeniden inşa etmektir edebiyat. Yayınevini ‘Çocuk dilin yeniden dirilişidir’ sloganıyla kurduk. Buna hâlâ inanıyoruz. Çünkü eğer bir halkın çocuğu kendi dilinde okuyup yazamıyorsa o dilin istenilen düzeyde gelişebileceğini düşünmüyoruz. Yayınevinin misyonunu, vizyonunu bu düşünce belirliyor” diyor.

‘FUARLAR CAN SİMİDİ’

Kürtçe eğitim hakkı olmadığı için, Kürtçe kitap basan bütün yayınevlerinin belli bir okur sayısına ulaşmak meselesi de mevcut. Buna dikkat çeken Bingöl, okumaya karşı ilgisizliğe de değinerek, “Sosyal medyada çok zaman harcandığını düşünüyorum” diyor.

Öte yandan Bingöl, kitap fuarları için “can simidi” benzetmesi yapıyor. “İstanbul fuarına iki kez gittik. Van’a gittik mesela ve çok güzel bir fuardı. Diyarbakır’da hem TÜYAP kitap fuarına hem de belediyenin açtığı fuarlara katıldık. Özellikle belediyelerin düzenlediği kitap fuarları Kürtçe kitaplar basan yayınevleri için bir can simidi gibi. Okura doğrudan kitap ulaştırma şansımız oluyor. Onlarla hem stantta hem de paneller aracılığıyla diyalog kurma şansımız oluyor. Birebir iletişim her zaman yararlıdır hem yayıncı ve yazar hem de okur için. Zarokîstan’la birlikte çalıştık diyebilirim. Başta Şerif Derince olmak üzere Zarokîstan’daki hocaların önerilerini aldık. Onlar çocukların neye ihtiyacı olduğunu biliyorlardı ve önerilerini bizimle paylaştılar. Mesela kitapları Kürtçenin 3 lehçesi Kurmanci, Zazaki ve Soranice bastık. Kürt çocuklarının arasında bir köprü olsun, ortak bir hikayeleri olsun istedik. Diyarbakır’daki çocukla Süleymaniye’deki çocuklar tanışsın istedik.”

HÎVA’NIN KİTAPLARINI BÜYÜKLER DE OKUYOR

Kitapların kitapçı vitrininde sergilenmesi de önemli elbette. “Kürtçe kitap satan kitapçılar kitaplarımıza değer veriyor” diyor Bingöl ve “Ama tabi her yere götüremiyoruz kitapları. Belli yerlerde satılıyor kitaplar ve bu kitapçıların desteğini hep hissettik” diye ekliyor.

Bugüne kadar 189 bin kitap bastıklarını belirten Bingöl, şu an yayınevinin deposunda 70 bin civarında kitap kaldığını ifade ediyor. Bingöl, “Demek ki en az 100 bin eve girdi Hîva’nın kitapları. Biz bunu önemsiyoruz doğrusu. Çocukları aileleriyle birlikte düşündüğümüzde Hîva’nın kitaplarını 100 binden fazla kişinin okuduğunu söylemek mümkün. Kürtçenin içinde bulunduğu koşullar düşünüldüğünde bu sayı sevindiriyor bizi. Çocuklar dilin aile arasına girmesine de olanak sağlıyor. Bazı aileler Kürtçe bilmiyor ama çocuklarının Kürtçe öğrenmesini istiyor. Dolayısıyla anne-babalar da çocuklarıyla birlikte Kürtçe okumayı öğreniyor. Çocuk anne-babasını da Kürtçe okumayı öğrenme sürecine katmış oluyor.”

HEM ANONİM HEM KURGU ÖYKÜLER

Hîva’ya 5 yıl içinde çok sayıda dosyanın geldiğini belirten Ülkü Bingöl, gelen dosyayı yayımlama kararını şöyle anlattı: “Bir çocuğu diliyle, kültürüyle, tarihiyle buluşturmak bir ulus inşa etmek kadar zordur ve özen ister. Gelen dosyalarda bu özeni göstermeye çalışıyoruz. Dosyalar çocuğun gelişmesine katkısı olacak mı, esas olarak buna bakıyoruz. Yayınladığımız kitabın içeriğine, kurgusuna, resimlerine dikkat ediyoruz. Kafa karışıklığı olmasın diye belirtmek isterim, yayınladığımız bütün kitaplar için çocuk edebiyatı demiyoruz. Bazı kitaplarla alfabeyi öğretiyoruz mesela. Ama öte yandan Kürt edebiyatından ve dünya edebiyatından da örnekler veriyoruz. Kürt çocuklarını dünya edebiyatıyla da buluşturmak istediğimiz için, mesela Almanca’dan 5 kitap çevirdik ve yayımladık. Annelerimizden, ninelerimizden duyduğumuz anonim masalları, öyküleri derleyen kitaplar yayınladık. Ama aynı zamanda günümüzde geçen, modern kurgu kitaplar da yayınlıyoruz.”

ZAROKÎSTAN’IN KATKISI

Bura da söz dönüp dolaşıp kayyım atanmadan önce belediyelerin açtığı çocuk kreşlerine geliyor. Bu kreşlerde Türkçe ve İngilizce’nin yanında Kürtçe eğitim de veriliyordu. Bilindiği gibi belediyelere atanan kayyımlar, belediye kreşlerinden Kürtçe eğitimi kaldırdılar.

Ülkü Bingöl, “Şerif Derince’den ve Zarokîstan’ın öğretmenlerinden çok değerli öneriler almıştık. Onlar çocukların ihtiyaçlarını iyi biliyorlardı ve bizimle paylaşıyorlardı. Bastığımız kitaplardan yararlanıyorlardı çünkü. Örneğin boyama kitaplarını, okul öncesi kitapları biz karşılıyorduk” diyor.

Elbette kayyımdan alınan belediyelerin hem kitap fuarları açması hem de çocuk kreşlerinde Kürtçenin yeniden öğretilmesi beklentisi de var Bingöl’ün. Son olarak sonbaharda açılacak TÜYAP Kitap Fuarı’na hazırlıklarının sürdüğünü belirten Bingöl, “Yeni kitaplarımız çocuk okurlarımızı memnun edecektir” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.