Yaşayan Diller Enstitüsü’nün kapatma kararı iddiasına tepki; Kültürel haklara vurulan darbedir

Yaşayan Diller Enstitüsü’nün kapatma kararı iddiasına tepki; Kültürel haklara vurulan darbedir
Mardin Artuklu Üniversitesi, bünyesinde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünün de bulunduğu Yaşayan Diller Enstitüsü’nü kapatma kararı aldığı iddia...

Mardin Artuklu Üniversitesi, bünyesinde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünün de bulunduğu Yaşayan Diller Enstitüsü’nü kapatma kararı aldığı iddia edildi. Kapatmanın görüşüldüğü senato toplantısında 17 kabul, 7 red oyu ile alınan kararın YÖK’e iletildiği ileri sürüldü. Söz konusu iddialara tepki gösteren Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri, “Kapatma kararı zamanın ruhuna uygun olmadığını, aykırı olduğunu ve demokratik kültürel haklara vurulan bir darbe olduğunu görmek gerekiyor” dedi.  Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ise iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu

Remziye ÇELİK

DİYARBAKIR YENİGÜN - Mardin Artuklu Üniversitesi’nde “Çözüm süreci” döneminde kurulan ‘Yaşayan Diller Enstitüsü” için ilginç bir karara imza atıldı. Üniversite senatosunun, son toplantısında 2009 yılında kurulan Enstitüiçin kapatma kararı aldığı iddia edildi.Senatoda yapılan oylamada ‘Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü’nün kapatılması için 17 kabul, 7 ise ret oyu kullanıldığı ileri sürüldü. Üniversite senatosuna sunulan önerinin kabul edilmesinin ardından kararın Yüksek Öğretim Kurumu’na (YÖK) bildirildiği savunuldu.

“Kapatma kararını doğru bulmuyoruz”

Söz konusu iddialara ilişkin Yenigün’ekonuşanKürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri, alınan karara tepki gösterdi. Ciziri, “Böyle bir kararın alınması bile Kürtçeye, Kürt diline karşı nasıl bir itici bir tavır içinde olduklarını gösteriyor. Üniversite rektörünün kararı, YÖK’ün kendi önerisi ya da başkalarının tavsiyeleri üzerine alınan bir karar ise bu çok ciddi bir olaydır” diye konuştu.Kapatma kararının doğru bulmadıklarını ve Kürtlerin daha önce kazandığı haklarının ortadan kaldırıldığının göstergesi olduğunu söyleyen Şerefhan Ciziri; “Kapatma kararını doğru bulmuyoruz. Bu kararın gerekçelerini tam bilmememize rağmen bunun doğru bir karar ve gerekçe olarak kabul etmiyoruz. Böyle bir kararın alınması bile Kürtçeye, Kürt diline karşı nasıl bir itici bir tavır içinde olduklarını gösteriyor. Üniversite rektörünün kararı, YÖK’ün kendi önerisi ya da başkalarının tavsiyeleri üzerine alınan bir karar ise bu çok ciddi bir olaydır. Kürtlerin daha önce kazandığı haklarının ortadan kaldırılması gibi bir şeydir.Kürtçe’nin daha yaygın hale getirilmesi, eğitim dili olması ve resmi dil konusunda çok kere beyanlarımızı verdik, görüşlerimizi bildirdik. Bu konuda Kürtler arasında bir ortaklık,  mutabakat var. 9 Kürt partisi Kürt Dil Patformu’nu kurduk ve bunun en önemli ayağı Kürtçenin resmi dil ve Kürtçenin eğitim dili olmasıydı. Buna rağmen bir üniversite böyle bir karar alabiliyorsa ve böyle bir karara teşebbüs edebiliyorsa bunun iyice sorgulanıp altında yatan gerekçelerin de ortaya çıkarılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Kürtçe eğitim bir haktır”

Kürtçe eğitimin temel bir hak olduğunu belirten Ciziri sözlerini şöyle tamamladı;“Kapatmakararı zamanın ruhuna uygun olmadığını, aykırı olduğunu ve demokratik kültürel haklara vurulan bir darbe olduğunu görmek gerekiyor. Eğer gerçekten dedikleri gibi tasarruflu amaçlı alınan bir karar ise tasarruf edilecek çok şey var. Enstitüde birçok öğretmen ve mastır öğrencileri yetiştirildi. Bu bir haktır. Cumhurbaşkanı da daha önceMardin’eher gittiğinde oradaki bölümle iftihar ettiğini söylüyordu. Bu karar onlara rağmen yapılıyorsa bu daha ciddi bir olaydır. Platform olarak bu adımın geri alınıp, Kürtçenin daha yaygın olmasını, Kürtçe eğitimin bir hak olduğunu sürekli savunup çalışmalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz. Kürtçe eğitim birçok insan tarafından en fazla talep edilen bir dil. Bu konuyu da gündeme getirip gereken tavrımızı göstereceğiz. Yanlış bir karardır ve düzeltilmesi gerekiliyor.”

Temo: Kürtçe düşmanlığı bitmek bilmiyor

Söz konusu iddialara bazı akademisyen ve siyasetti sosyal medya hesaplarından yapmış olduğu paylaşımlarla tepki gösterdi.  Bunlardan biri de Mardin Artuklu Üniversitesi’nde Doçent olarak görev yaparken KHK ile ihraç edilen akademisyen Selim Temo. Temo, kişisel twitter hesabından, “Mardin Artuklu Üniversitesi Senatosu, Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü’nü kapatma kararı alıp (17 kabul-7 ret) YÖK’e gönderdi. “Kürt kökenli” ve Eliaçık’ın deyimiyle “IŞİD kafalı” rektör ve yönetimin Kürtçe düşmanlığı bitmek bilmiyor!” paylaşımında bulundu.

Taşçıer: Tek millet yaratma politikaları

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer de karara tepkisini sosyal medyadan dile getirdi. Taşçıer hesabında, “AKP iktidarının tek millet yaratma politikaları devam. Yakında 1940’lı yıllarda olduğu gibi Kürtçe konuşmayı da yasaklar” dedi.

Demir: Farklı kültürlere tahammülsüzlük

Hür Dava Partisi (HÜDAPAR) Genel Sekreteri Şehzade Demir ise, enstitünün kapatılma kararının hiçbir izahının olmadığını belirterek, “Kamuoyu bu enstitülerin yaygınlaştırılmasını bekliyordu. Farklı kültürlere tahammülsüzlük mutlaka mahkum edilmelidir” diye konuştu.

Rektör Ağırakça: İddialar asılsız

Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça da iddialar üzerine sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Söz konusu iddiaları yalanlayan Ağırakça, Yaşayan Diller Enstitüsünün kapatılma kararının söz konusu bile olmadığını, sadece YÖK'ün tüm enstitüleri bir çatı altında toplama kararının bulunduğunu açıkladı.  Rektör Ağırakça, şu ifadeleri kullandı:

“Bir kısım sosyal medyada kulaktan duyma bir haber yaydılar. Çok ayıp… Böyle bir kapatma kararı kesinlikle söz konusu değil. Haberler gerçekleri yansıtmıyor. Sadece YÖK'ün tüm Enstitüleri bir çatı altında toplama kararı bulunuyor. Enstitüyü kapatma söz konusu değil.”

Cengiz: Bütün enstitüler aynı çatı altında

Enstitü Müdürü Doç. Dr. Yunus Cengiz de, “Üniversitelerimizde bütün anabilim dalları bir tek çatı altında birleşecek. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü ve Yaşayan Diller Enstitüsü kapanacak, ‘Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’ne bağlı olarak tek çatı altında birleşecekler. Yani bütün enstitüler aynı çatı altında birleşiyor. Ayrıca Kürt Dili ve Kültürü Bölümü olan anabilim dalları kapanmıyor, bunlar da söylediğimiz o çatı altında birleşecek” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.