HDP’den ‘oturma eylemleri’ açıklaması; Siyasi bir oyundur

HDP’den ‘oturma eylemleri’ açıklaması; Siyasi bir oyundur
HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, çocuklarının dağa götürüldüğü iddiasıyla bazı ailelerin parti binaları önünde oturmaya başladığını...

HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, çocuklarının dağa götürüldüğü iddiasıyla bazı ailelerin parti binaları önünde oturmaya başladığını belirterek, durumu “Siyasi bir oyun” olarak değerlendirdi. Ceylan’ın sözlerine tepki gösteren Anne Ayşegül Biçer ise, çocuğunun 10 aydır dağa götürüldüğünü belirterek, “Ben kimsenin lafı ile burada oturmuyorum, 10 aydır yanan yüreğimin ateşi ile oturuyorum” dedi

DİYARBAKIR YENİGÜN - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü, çocuklarının dağa gönderildiğini iddia eden bazı ailelerin parti binalarının önünde yaptığı oturma eylemlerine ilişkin basın açıklaması yaptı. HDP İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan tarafından yapılan açıklama, milletvekilleri Remziye Tosun, Dersim Dağ ve Musa Farisoğulları’nın katılım ile parti binası önünde gerçekleştirildi.  Çocukları kaybolan veya eve gelmeyen ailelerinin partilerine yönlendirildiğini söyleyen Ceylan, "Partimizin önünde oturma eylemleri gerçekleştirmelerini sağlayarak, partimizin Türkiye kamuoyunda itibarını zedelemeye yönelik bir siyasi oyun başlatmıştır. Şu çok iyi biliniyor ki, partimizin il binası 24 saat emniyet güçlerinin kameraları, TOMA’ları ve zırhlı araçları ile gözetim altında tutulmaktadır. Emniyet güçleri bunu bildiği halde eğer müdahale etmemişlerse bu bir suçtur. Ayrıca bu aile yönlendirmelerinin kayyumdan sonrasına denk gelmesi, bunun açıkça bir yönlendirme olduğunu göstermektedir” dedi.

‘Amaç HDP’yi kriminalize etmek’

“Yine önceki günlerde bu suçlama ile partimizin önüne gönderilen ailenin çocuğunun emniyette çıktığı, yine başka bir parti binamıza yönlendirilen bir ailemize emniyet tarafından çocuklarının Suriye’ye gönderildiğine dair bilgi verilmiş, ailenin basına verdiği bilgide de emniyetin partimiz binasına yönlendirdiğine dair açıklaması söz konusu olmuştur” diyen Ceylan, şunları söyledi;

“Ayrıca ısmarlama kameraların önünde ve emniyet güçlerinin gözleri önünde partimizin camları kırılmış ve kırdırılmış, ancak bu saldırının bir suç olmasına rağmen emniyet güçleri müdahale etmeyip, bu suça ortak olmuşlardır. Israrla şunu söylüyoruz; bu iftiralar, bu yalanların tek bir hedefi vardır. Kayyuma karşı yaratılan ve Türkiye halklarına mal olan direniş ve meşruiyetimize gölge düşürmek ve partimiz HDP’yi kriminalize etmektir.”

‘Taviz vermedik, vermeyeceğiz’

Partilerine dönük bu oyunları “komplo” olarak değerlendiren Ceylan, sözlerini şöyle noktaladı:

“Bize bu komplo ve iftiraları kimlerin yaptığını biliyor, bunlarla ilgili hukuki mücadelemizi başlatacağımızı söylüyoruz. Yalanların ve iftiraların gücü ne direniş meşruiyetimize gölge düşürebilir ne de partimiz HDP'yi kriminalize etmeyi başarabilir. Herkes çok iyi biliyor ki partimiz HDP, demokratik siyasetin merkezidir. HDP, her zaman ve her koşulda barışçıl politikaları savunmuştur. Ölüme karşı hep yaşamı savunan HDP, savaş ve çatışma politikalarının karşısında durmuştur. Bu siyasetimizden asla taviz vermedik, bundan sonra da taviz vermeyeceğiz. Tüm kamuoyuna ve halkımıza saygıyla duyurulur.”

‘Ben kimsenin lafı ile burada oturmuyorum’

Ceylan’ın bu sözleri üzerine duruma tepki gösteren ve oğlu Mustafa Biçer’in 10 aydır dağa götürüldüğü söyleyen Anne Ayşegül Biçer ise, “Ben kimsenin lafı ile burada oturmuyorum, 10 aydır yanan yüreğimin ateşi ile oturuyorum” dedi. “Yüreğiniz var ise gelin dinleyin” diyen Anne Biçer, “Bana dün diyorlar yalan söylüyor bu kadın diyorlar. Benim acım sizin gönlünüze düşsün inşallah. Sende kor ateşler içinde yanasın inşallah. 10 aydır her gün ölüyorum” diye konuştu.  Ardından anne Ayşegül Biçer, eşi Rauf Biçer ile örgüt mensupları ile yaptıkları telefon görüşmesinin kayıtlarını basın mensupları ile paylaştı.

Örgüt mensubu ile ailenin konuşması

Örgüt mensupları ile yapıldığı iddia edilen ses kaydında şu ifadeler yer alıyor; “Mustafa yanımızdadır. Şu anda durumu iyidir. Kendi kararı ile gelmiş. Gün gelir onu görmek isterseniz gelip görebilirsiniz fakat şu anda ortam müsait olmadığı için göremezsiniz. O artık gelmiş yerine kendisinin kararıdır. Bizim için de mutluluk veriyor. Bizim sizden beklentimiz sizin de ona sahip çıkmanızdır.” (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.