“Çocuğa karşı şiddete duyarlı olunmalı”

“Çocuğa karşı şiddete duyarlı olunmalı”
İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Ercan Yılmaz, 2018 yılının çocuklar açısından hak ihlallerinin en fazla yaşandığı bir yıl...

İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Ercan Yılmaz, 2018 yılının çocuklar açısından hak ihlallerinin en fazla yaşandığı bir yıl olduğuna ileri sürdü. Çocukların yaşam hakkını savunmak ve çocuklara yönelik hak ihlalleriyle mücadele etmenin, en temel ve insani sorumluluk olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Biz insan hakları savunucuları olarak, tüm toplumsal kesimleri çocukların her alanda maruz kaldığı şiddete karşı duyarlı olmaya ve demokratik tepkilerini göstermeye çağırıyoruz” dedi

DİYARBAKIR YENİGÜN - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, “2018 Yılı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Çocuk Haklarına Yönelik İhlaller Raporu”nu açıkladı.  İHD Şube binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Ercan Yılmaz, toplumsal hayatta korunmaya en çok ihtiyaç duyan gruplar arasında yer alan çocukların maruz kaldıkları hak ihlallerinin devam ettiğini söyledi. Yılmaz, çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar, çocuk işçiliği ve ölümleri, çocuk yaşat evlilikler, anadil eğitiminin yoksunluğu ve genel olarak eğitim sistemindeki yetersizlikler kategorik olarak gündemde en fazla görünür olan ihlaller arasında yer aldığını belirtti.  Bölgede devam eden çatışmalı süreç ile yaşanılan hak ihlallerinden en çok etkilenen kesimin çocuklar olduğunu kaydeden Yılmaz, “Çatışmalı ortamların yaşandığı bölgelerde sahipsiz bırakılan askeri mühimmatların infilakı sonucunda çocukların yaralanmalarına ve yaşamlarını yitirişine tanıklık ediyoruz” dedi.

“Gelişimsel olarak olumsuz etkilendiler”

2018 yılının çocuklar açısından hak ihlallerinin en fazla yaşandığı bir yol olduğuna dikkat çeken Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Çocuklar, 2018 yılında anadillerinde eğitim haklarını kullanamadıkları için gelişimsel olarak olumsuz etkilendiler. Hayatı anlama ve anlamlandırma süreçlerinde desteklenmek yerine kısıtlandılar. Güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu öldürüldüler. Güvencesiz ve yasaya aykırı bir şekilde çalıştırıldılar, tutuklandılar ve özgürlüklerinden mahrum bırakıldılar, kapatıldıkları yerlerde şiddete ve işkenceye maruz kaldılar. Raporumuzun bilançosunda yer alan istatistiksel verilere baktığımızda, çocukların özellikle güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen yargısız infazlar, gözaltında ve gözaltı yerleri dışında yapılan işkence ve kötü muamele uygulamaları dikkat çekmektedir.”

“Zorla çalıştırılan 22 çocuk yaşamını yitirdi”

Yılmaz, komisyonun hazırladığı rapordan şunları aktardı: “Derneğimize gelen başvurular ve izleme çalışmaları sonucunda ulaştığımız vakalardan tespit ettiğimiz kadarıyla 2018 yılında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde; 1 çocuk güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucunda yaşamını yitirmiş, 1 çocuk yaralanmıştır. Silahlı çatışma sonucunda 1 çocuk yaralanmıştır. Bombalı saldırılar sonucunda 1 çocuk yaşamını yitirmiştir. Resmi hata ve ihmal sonucunda 3 çocuk yaşamını yitirirken 46 çocuk yaralanmıştır. Mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcıların infilak etmesi nedeniyle 2 çocuk yaşamını yitirmiş, 2 çocuk ise yaralanmıştır. Yine 2 çocuk kuşkulu bir şekilde, 3 çocuk da intihar sonucunda yaşamını yitirmiş, 4 çocuk intihara teşebbüs etmiştir. Başbakanlık genelgesi ile çocuk işçiliği ile mücadele yılı olarak ilan edilen 2018 yılında İş sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin verilerine göre sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, çalışmaya zorlanan en az 22 çocuk hayatlarını kaybetmişlerdir.”

“2018’de 54 çocuk gözaltına alındı”

2018’de toplumsal olaylarda veya ev baskınlarında 54 çocuğun gözaltına alındığını dile getiren Yılmaz, “54 çocuktan 5’i tutuklanmıştır. 2 çocuk gözaltında işkenceye maruz kalırken, yine 3 çocuk ise gözaltı yerleri dışında ve 2 çocuk tutuldukları hapishanede işkenceye ve kötü muameleye maruz kalmıştır. 2018 yılında aile içinde ve toplumsal yaşam alanlarında çocuklara yönelik yönelik şiddet ve istismar olaylarıyla, yaşam hakkı ihlalleri de yine devam etmiştir. Aile içinde ve toplumsal yaşam alanlarında karşılaştıkları şiddet sonucu 7 çocuk yaşamını yitirmiş, 14 çocuk yaralanmış, 92 çocuk istismara maruz kalmış, 4 çocuk ise kaçırılarak alıkonulmuştur” dedi. Bölgede 41 çocuğun yaşamını yitirdiğini ve 64 çocuğun yaralandığını dile getiren Yılmaz, faillerin cezasızlık politikasıyla korunduğunu ileri sürdü. Yılmaz, “Çatışmalı ortamdan etkilenme sonucu, resmi hata ve ihmal sonucu, faili meçhul saldırı, mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcılar sonucu, sınır hatlarında vurulanlar, çocuk işçiliği, kuşkulu çocuk ölümleri ve intiharları gibi konularda yapmış olduğumuz izleme çalışmalarında sonucunda 2018 yılında bölgemizde en az 41 çocuk yaşamını yitirmiş, 64 çocuk ise yaralanmıştır. Çocukların yaşam hakları bu denli ihlal edilirken diğer yandan, yaşam hakkı ihlal edilen çocuklarla ilgili yargı organlarınca, etkili ve adil bir soruşturma yürütülmemesi, faillerinin gizlenmesi ve yargı karşısına çıkarılmaması, yargılanan faillerin ise cezasızlıkla korunması bu ihlallere neden olanları adeta cesaretlendirmekte, gerçekleştirdikleri ihlalleri sürdürmeye teşvik etmektedir” ifadelerini kullandı.

“Af tasarısı erken yaşta evliliği çoğaltır”

Erken yaşta evlenenlere af kanun tasarısının çocuklara karşı işlenmiş suçların cezasızlık ile sonuçlanacağı uyarısında bulunan Yılmaz, “Aile ortamında ya da toplumsal alanda çocuklara yönelik yaşanan hak ihlallerinin en önemli nedeni, çocuklara yönelik yapıcı sosyal politika ve yasal düzenlemelerin hayata geçirilmemesidir. Son dönemde tekrardan gündeme gelen ‘erken yaşta evlenenlere af’ kanun tasarısı gibi çocuğun üstün yararı ve gelişme hakkını tamamen yok sayan düzenlemelerin erken yaşta zorla evlendirilmelerinin sayısının arttıracağı şüphesizdir. Bu düzenlemenin yasallaşması ile birçok istismar fiilinin, gerçekleşen zoraki evliliklerle cezasız kalmasının yolu açılacak ve Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne 24 yıl önce taraf olan Türkiye’nin, sözleşmeyle güvence altına alınan çocuğun yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı, katılım hakkı, güvenli bir ortamda büyüme hakkı gibi yükümlüklerini yerine getirmediğini kanıtlayacaktır. Oysa sözleşme, taraf devletleri çocuk haklarına saygı duymaya davet etmekte, bu hakların korunmasına yönelik pozitif ve bu hakların ihlal edilmemesi için de negatif yükümlülükler getirmektedir.”

“Çocuğa karşı şiddete duyarlı olunmalı”

Yılmaz, çocukların yaşam hakkını savunmak ve çocuklara yönelik hak ihlalleriyle mücadele etmenin, en temel ve insani sorumluluk olduğunu vurgulayarak, “Bu temelde biz insan hakları savunucuları olarak, tüm toplumsal kesimleri çocukların her alanda maruz kaldığı şiddete karşı duyarlı olmaya ve demokratik tepkilerini göstermeye çağırıyoruz. Ve sonuç olarak diyoruz ki; çocukların işkence edilerek cezaevlerine atılmadığı, katledilmediği, anadillerinde özgür, bilimsel ve ayrımcılığa uğramadan eğitim alabildiği, çalışmak zorunda kalmadıkları, şiddete ve istismara maruz bırakılmadıkları, evliliklere zorlanmadıkları bir dünyada yaşamaya hakları vardır ve bu hak ilgililerince mutlaka tesis edilmelidir” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.