Bedirhan Zugot yazdı: Neo klasik ekonomiden, Nöro ekonomiye!

Doktorun hastalık hikayesini (anamnez) dinledikten sonra, tıbbi terimlerle açıkladığı bir çok şeyi anlamaz ve şöyle deriz: Hocam mümkünse anlayacağım dilden anlatın.

Dinlerken, hım, tamam der ve yarım anlamışlıkla Elinize tutturulan reçeteyle çıkıp gidersiniz sonra.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de benzer bir durumu geçen hafta düzenlenen Ekonomik Dönüşüm Zirvesi ve Yeni Paradigmalar Zirvesi'nde yaptığı konuşmada yaşattı bize.

Konuşmanın yazılı olduğu kâğıttan gözlerini ayırmadan şunları söyledi Nebati: Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi ile daha fazla önem kazanmaktadır.

Konuşmanın yapıldığı yer işi bilenlerin, uzmanların olduğu bir toplantı.

Bir tıp kongresi düşünün terimler tıbbi olacak, tıbbi Bakanın ekonomik terimler toplantısında ekonomik terimler kullanması gibi.

Basına yansıması bu şekilde olmadı, bunları halka anlatıyormuş da bizim hı diyormuşuz…

Neyse…

5 Ekim Çarşamba günkü AK Parti Grup Toplantısı sonrası gazetecilerin o günkü konuşmasıyla ilgili "Sade bir dil kullanılamaz mı" şeklindeki sorunlarını gayet sade ve anlaşılır bir dille yanıtlamış:  "Nöro klasik şeyler vardı... Hayır onu geç de bu nöro iktisat ile ilgili dalga geçmişler. Nörologlara gitsinler o zaman ne yapayım…"

Tekrar başa dönelim. Bakanın kullandığı telaffuzu orta zorlukta olan “Heterodoks sözcüğü, "farklı" anlamına geliyormuş ve Yunanca heteros ve "öğreti, düşünce" anlamındaki doxa sözcüklerinden oluşup, ana akımdan sapmış olan anlamına geliyor.

Bakan tam olarak yaşadığımız durumu izah ediyor.

Vatandaşın sahada yaşadığı daha sade ve anlaşılır bir durum: Alıştığımız standartlardan çok daha uzağa gittiğimiz bir durum.

Sütten, yumurtaya, ekmeğe ve birçok temel tüketim maddesine yapılan ve bir türlü bitmek bilmeyen zamlara karşı alınan tedbirler havada kalırken vatandaş, “doymuyorum, masraflara yetişemiyorum. Daha cebime girmeden eksilen paramın hesabını tutamıyorum” diyor.

Bakan bir de nöro- ekonomi kavramını kullanıyor. Daha kolay telaffuz edilen sözcük farklı alanlarda kullanılabiliyor. Literatürdeki nöro- ekonomi kavramı; ''Ekonomik ortamlarda insan kararlarının biyolojik temellerini anlamak için bir araya gelmiş inter disipliner çalışma alanı' şeklinde tanımlanıyor. Mealen Nöroekonomi beyni, insan davranışını ve karar vermeyi inceler. Bütün bunlar, ekonomi, psikoloji, davranışsal ekonomi vb. gibi çeşitli disiplinlerin bir karışımı yoluyla anlamlandırır.

Gelelim vatandaştaki karşılığına. Vatandaş hiç birine yetmeyen parasını harcarken kafası karışıyor. Neyi önceleyip neyi geriye attığını hesaplıyor.

Beslenme olmazsa olmaz. Sadece günde dört ekmek almaya kalksa ayda 120 ekmek. Çarpıyor 7 ile 980 ediyor. 5 kiloluk yoğurt 75 lira, peynirin kilosu 110-120 lira, kilosu 60 liradan zeytini saymıyor bile. Zeytin çizik yiyor. Servis parası olmazsa olmaz. Onun yerine dolmuş otobüs daha hesaplı. Elektrik, doğalgaz, ev kiraysa  vay halinize.

Dayandığı kredi kartı da limiti çoktan aşmışsa karıştı mı kafa.

Buradan sonra nöro- ekonomi kavramı devreye giriyor. Alışkanlıklar değişecek mesajını alıyor beyin!

İyi de hiçbir lüksüm yok ki dediğinde kafası iyice karışıyor. Nörologa gitmek lazım, onun içinde tabi alabilirse randevu oluşturması lazım.

Off onunla mı uğraşacağım, koyuver gitsin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bedirhan Zugot Arşivi