Fesih Bozan yazdı: Yoğun bakımdaki, ADALET

İnsanlar, yaratılış hikmetine binaen hem iyilik hem kötülük, hem hayır hem de şer işlemeye müsait olarak yaratılmıştır.

Aynı zamanda insan, sosyal bir varlık olarak beraber yaşamak zorundadır. Bu süreçte, fert ve toplum olarak barış ve huzur içinde yaşamak için, toplumda Kuran ve Sünnet merkezli hak, hukuk ve adaletin hakim olması gerekir. Her ne kadar fert olarak her birimiz buna katkı sağlamak zorunda olsak ta asıl görev yöneticilerdedir.

Çünkü adalet mekanizmasını sağlıklı çalıştıracak ve bunun zeminini oluşturacak olan yöneticilerdir. Yani devletteki yürütme organıdır.

Eğer bir devlette adalet mekanizması hak ve hukuka uygun, kanun ve yasalar herkese eşit şekilde uygulanırsa, o devlette adalet olur, herkes kendini güvende görür huzurlu ve mutlu yaşar.

Ama bugün bunu söylemek maalesef mümkün değildir. Türkiye'nin her köşesinde başta yargı olmak üzere hemen hemen her kurumda adaletsizlikle ilgili şikayetleri duymak mümkün. Bunu içerde ve dışarda hazırlanan raporlarda teyit etmektedir.

"Küresel adalet indeksinde her yıl geri gidiyoruz. Yıllara göre Türkiye’nin küresel adalet indeksindeki yeri;

2015’te 80. Sırada iken, 2016’da 99'a, 2019’da 109'a ve 2021 yılında ise 117. Sıraya gerilemiştir."

"World Justice Project’in 2020 endeksine göre geçen yıl hukukun üstünlüğü konusunda 128 ülke arasından 107’inci olan Türkiye, 2021 Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde (Rule of Law Index) 139 ülke arasında 117'inci sıraya gerilemiştir."

"2021 coğrafi bölgelere göre kategorize edilen endekste, Doğu Avrupa ve Orta Asya grubunda bulunan 13 ülke arasında Türkiye, Rusya'nın da gerisine düşerek sonuncu sırada yer almıştır."  (14.10.2021)

"OECD ülkelerinde adalete güven ortalaması yüzde 57 çıkmış. “Adalete güven” endeksi üye ülke vatandaşlarında son 10 yılda, 6 puan artış göstermişken, Türkiye’de vatandaşların adalete güveni 2010’dan 2020’ye kadar geçen sürede 22 puan birden gerileyerek yüzde 38’e düşmüş. Türkiye’yi 19 puanlık düşüşle Şili takip etti." (25.07.2021)

"Ayrıca İnsan Hakları Derneği'nin Konda'ya yaptırdığı kamuoyu araştırmasına katılanların yüzde 69'u adalete güvenmediğini, yüzde 72'si ise insanların haksız yere tutuklandığını düşündüğünü söylemiştir." (7 Ekim 2021)

Maalesef bugün, adalet mekanizması, iktidar tarafından, tüm kurumlarıyla, muhalif sesleri susturmak için bir sopa gibi kullanılmakta, birçok kararda yargı kurumları siyasi kararların odağı haline getirilmiştir.

Bağımsız olması gereken hakim ve savcılar, bir karar verirken, Akp iktidarının iradesini göz önünde bulundurmak zorunda bırakılmıştır. Tabi ki istisnaları mutlaka vardır.

Lider kadroları ve yöneticileri dahil, binlerce HDP mensubu ve diğer bazı muhalefet partilerinin mensuplarını, siyasetin dışına itmek için, bitmek bilmeyen suçlamalarla içeri atılmakta veya ısrarla içerde tutulmaktadır.

Elbette ister Milletvekili, ister Belediye Başkanı veya Parti yöneticisi olsun hiç kimsenin şiddet ve terörü desteklemesi, ajanlık veya yolsuzluk yapması kabul edilemez. Suç işleyen varsa bağımsız mahkemeler cezasını keser. Ancak sandıkta alamadığını veya yenemediği partiyi devletin gücünü kullanarak siyasetin dışına itmeye çalışmakta kabul edilemez. Ancak vatandaş oy vermeyerek bir partiyi siyasetin dışına itebilir. Çünkü partiler birbirinin düşmanları değil ancak rakipleridir.

Ülke ve toplumun gelişmesinde büyük katkısı olan farklı fikir ve düşünce sahibi gazeteci, yazar, aydın ve akademisyenler, iktidar gibi düşünmedikleri ve düşüncelerini açıkladıkları için haklarında soruşturma ve davalar açılmaktadır.

Binlerce kişi savunma hakları tanınmadan KHK'larla işlerinden atılmakta, soruşturma ve kovuşturmalara maruz kalmakta, kişilerin suçları ortaya konması gerekirken, kişi "suçsuz olduğunu belgelemek" zorunda bırakılmaktadır.

Milletin kendi iradesiyle seçtiği Belediye Başkanları hakkında çeşitli iddialar gerekçe gösterilerek, yerlerine kayyum atanmıştır. 2019 yerel seçimlerinde Hdp'nin kazandığı 65 Belediyeden 48 tanesine Kayyum atanmış bir kısmına YSK mazbatalarını vermemiş, sadece 6 Belediye Başkanı görevine devam etmektedir.  Yıllardır sürdürülen yargılamalarda cezası kesinleşmiş bir Belediye Başkanı yok diye biliyorum. Kaldı ki, Ergani Belediye Başkanı örneğinde olduğu gibi, berat edenler de görevlerine iade edilmemiştir. Bu da yasa ve kanunların, kişinin siyasi görüşüne göre uygulandığını göstermektedir.

Son zamanlarda her tarafı kameralarla donatılan il ve ilçelerden kişiler kaçırılıyor, failler tespit edilip yargının önüne çıkarılamıyor. Bu da toplumu, korku ve endişeye sevk ediyor.

Ama diğer yanda, iktidara yakın veya yandaş kişiler hakkında gündeme gelen iddialar veya yapılan suç duyuruları hakkında bir işlem yapılmadığını biliyoruz. Yakın zamanda görevlerinden alınan 4 Bakan, 5 Belediye Başkanı, İçişleri Bakanının 10 bin dolar iddiası, İstanbul ve Ankara Belediyelerin yargıya taşıdıkları yolsuzluk dosyaları, Diyarbakır ve Mardin’deki kayyumların hakkındaki yolsuzluk iddiaları, 2015 sonrası iktidarla beraber çalışmış, kendisine mitingler yaptırılmış mafya lideri Sedat Peker’in iddiaları ve basına yansıyan yansımayan diğer binlerce yolsuzluk, rüşvet veya torpil iddiaları hakkında hangi işlemler yapıldı? Adalet bu mudur?

Akp iktidarında yargı, maalesef tek taraflı bıçak gibi çalışır hale gelmiştir. Bu da vatandaşın devlete ve adalet mekanizmasına olan güvenini ciddi olarak zedelemekte, toplumdaki birlik, beraberlik ve barışına zarar vermektedir.

Bütün bu sıkıntıların sebebi, partili Cumhurbaşkanı, yasama, yürütme ve yargının, “Başkanlık Sistemiyle” tek kişi tarafından dizayn etme durumu ve AKP'nin 20 yıldır tek başına iktidarda olmasından dolayı, Devlet ve AKP'nin iç içe girmesiyle, devletin parti devleti haline getirilmiş olmasıdır. Yaşanan bu sıkıntıların bir an önce düzeltilmesi gerekir.

Yasalar ve kanunlar, herkese aynı şekilde uygulandığı, hakim ve savcılar herkese eşit mesafede durduğu zaman adalet meydana gelir ve herkes can ve malını güvence altında görür.

"Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adâletle hükmetmenizi emrediyor. Böylece Allah size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah her şeyi hakkiyle işiten, kemâliyle görendir." (Nisa 58)

"Ey iman edenler! Kendinizin, ana-babanızın ve yakın akrabanızın aleyhinde bile olsa, Allah için doğru dürüst şâhidlik yaparak, adâleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun..." (Nisa 135)

"Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan ve adâletle şâhitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz öfke, sakın sizi adâletsiz davranmaya sevketmesin..." (Maide 8)

Hak, hukuk ve adaletin hakim olduğu, yaşanabilir bir Türkiye ve Dünya dileğiyle...

Vesselam

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fesih Bozan Arşivi