İki yüzlülük (Mürailik)

İki yüzlülük (Mürailik)
Saygıdeğer okurlarımız, bu yazımda sizlere günümüzde sıkça karşılaştığımız, artık sıradan bir davranışmış gibi algıladığımız, kabullenip...

Saygıdeğer okurlarımız, bu yazımda sizlere günümüzde sıkça karşılaştığımız, artık sıradan bir davranışmış gibi algıladığımız, kabullenip normal bir şekilde tepki verdiğimiz, iki yüzlülük (mürailik) hakkında bir nebzede olsa, düşüncelerimi dile getirmek istiyorum.

Dilerseniz nedir bu ikiyüzlülük (mürailik) kelimesinin anlamı, önce bir ona bakalım.

“İkiyüzlülük veya mürailik: kişinin sahip olmadığı duygu, düşünce, erdem, değer veya özelliklere sanki sahipmiş gibi davranması veya sahip olduğunu iddia etmesidir. Çağdaş Türkçede bu anlam için sıklıkla ikiyüzlülük sözcüğü kullanılır, mürailik ise ikiyüzlülük sözcüğüne oranla bugün pek fazla kullanılmamaktadır, eskimiştir.”

Tanımından yola çıkarak diyebiliriz ki, ikiyüzlülük (mürailik): Aslında rol yapmaktır.

Artık bu rolü kim ne kadar başarılı ve usta bir şekilde yapabilirse, maalesef o kadar çok fazla kişilerin hakkına girebiliyor.

Peki, bu ikiyüzlülüğe neden insanlar ihtiyaç duyabiliyor veya neden bu mürailik seçiliyor ki?

Emin olun herkesin vereceği cevaplar farklıdır. Bana göre ise; çıkarcılık, yalancılıktan başka hiçbir şey değildir. Yani bir şeyleri elde etmek için, kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda yalan konuşmaktır.

Çünkü ikiyüzlü olmak, özü, sözü bir olmamak anlamına da gelmektedir. Bu durumdan şunu da çıkartabiliriz ki, mürai olan bir kişi aynı zamanda dürüst de değildir.

Dürüst olmayan, yalan konuşan bir kişide de, mantıklı olarak karakter ve kişilik aramakta mantıksız olur elbet.

Peki, bu ikiyüzlü insanlar hiç mi düşünmezler, hiç mi kıyamet gününde bunun vebalinin ağır olacağını bilmezler?

Doğrusu bilse ve düşünselerdi, ikiyüzlü davranmazlardı. Ya da düşünüyorlar, biliyorlar da umursamıyorlar. Artık o kadarını bilemem, orasını yalnızca Allah bilir…

Fakat şu ikiyüzlü davrananlara Kur’an-ı Kerim’den bir ayetle seslenmek istiyorum: “(Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlar ve şuurunda değiller. (Bakara Suresi/9)”

Unutulmamalıdır ki, kişi belki bu dünyada ikiyüzlü davranarak, hileyle, sahtekarlıkla dünya namına bir şeyler elde edebilir. Fakat kesinlikle elde ettikleri kısa bir süreliğine işine yarayacaktır. Er veya geç onun hesabı sorulacaktır. Bu dünyada vermese de, Ahiret gününde mutlaka verecektir o hesabı.

İşin kötü tarafı ise maalesef insanlarımızın çoğu bugün ikiyüzlü, yalancı, sahtekâr insanların söylediklerine bir şekilde kanabiliyor. Çünkü o kadar ustaca ve güzelce konuşurlar ki, temiz kalpli ve içinde kötülük barındırmayan kişiler, onları da kendileri gibi dürüst ve temiz sanarak dediklerine inanabiliyorlar.

Doğrusu inanmalarından dolayı dünya namına belki kayıpları olacaktır, kandırılmıştır muhakkak. Ama hiç üzülmesinler, tam tersi sevinsinler ki, ahiret gününde kesinlikle haklarını alacaklardır…

Sani sonuç olarak diyorum ki, siz ey ikiyüzlü yalancılar, daha fazla insanların kanına, haklarına girmeden vazgeçin şu yaptıklarınızdan. El açıp tövbe edin. Haklarına geçtiğiniz, üzdüğünüz, kandırdığınız insanlardan helallik dileyin. Unutulmamalıdır ki, öbür tarafa kul hakkıyla gitmenin cezası çok ağır olacaktır.

(Ümmetimden müflis odur ki, kıyamet günü namaz ve zekâtla gelir. Ama bu arada sövdüğü şu kimse, dövdüğü bir başka kimse dahi gelir. Bunun üzerine kendisinin hasenatından şuna verilir, buna verilir. Üzerinde haklar bitmeden kendi hasenatı tükenirse, o zaman onların hatalarından alınır kendisine yüklenir. Daha sonra cehenneme atılır." (Müslim))

Onun için zararın neresinden dönerseniz kârdır. Bunun için ikiyüzlü davrananların tez zamanda yaptıklarının farkına varıp tövbe etmeleri dileğiyle…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.