Ev işçisi kadınlar: Neredeyse açlığa mahkûm edildik

Ev işçisi kadınlar: Neredeyse açlığa mahkûm edildik
Kovid-19 salgınının ortaya çıkmasıyla birlikte birçok ev işçisi kadın işinden oldu. Çalışma fırsatı bulanlar ise zor şartlarda çalışarak geçimlerini...

Kovid-19 salgınının ortaya çıkmasıyla birlikte birçok ev işçisi kadın işinden oldu. Çalışma fırsatı bulanlar ise zor şartlarda çalışarak geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Yaşadıkları sıkıntıları Yenigün Haber’e anlatan ev işçisi A.N. (44), pandeminin başladığı günden bu yana her geçen gün zor durumda kaldıklarını dile getirdi. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale geldiklerinin altını çizen A.N., “Bu süreçte neredeyse açlığa mahkûm edildik/ediliyoruz” dedi

Gülbahar Altaş / YENİGÜN ÖZEL - Türkiye’de yasal olarak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 4. Maddesine göre, ev hizmetlerinde çalışanlar kanun kapsamı dışında bırakılırken, buna karşılık ev hizmetlilerine 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun iş sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanıyor. Borçlar Kanunu, ev işçilerinin yükümlülüklerini ve çalışma koşullarını tanımlarken “ev işçisine” bazı konularda haklar getirirken, bu işçilerin çoğu bu kanundan habersiz olduğu için kendilerine tanınan haklardan faydalanamıyor.

‘Açlığa terk edildiler’

Diyarbakır’da ev işçilerinin sayılarına ilişkin yeterli istatistik bulunmazken, ancak sayıları azımsanmayacak kadar yüksek olduğu tahmin ediliyor.  Çalışanların büyük bir kesimi sendikasız ve sigortasız çalışıyor. Ev İşçileri Dayanışma Sendikası tarafından bu yılın Mart ayında yapılan açıklamada, normal dönemde ayda ortalama 2 bin 500 lira kazanan ev işçilerinin salgın gerekçesiyle evlere alınmayarak açlığa terk edildiği belirtildi. Yenigün Haber’e konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen A.N. (44), pandeminin başladığı günden bu yana her geçen gün zor durumda kaldıklarını dile getirerek,“Bu süreçte neredeyse açlığa mahkûm edildik/ediliyoruz” dedi.  A.N. kısa çalışma desteklerinden yararlanamadıklarını, temel ihtiyaçlarını da karşılayamaz hale geldiklerine işaret etti.

‘Çevremizde herkesin maddi durumu çok kötü’

Üç çocuğundan biri evli, diğerleri ise biri lise ve üniversitede öğrenci olan A.N. “Çevremizde herkesin maddi durumu çok kötü, biri diğerine yardım edemiyor. Şartlar çok zor. Kimisi çocuğuna süt alamazken, bir diğeri kıyafet alamıyor. Şaşkınlık içindeyiz. Çalıştığım koşullarda iyi değil ancak yine de buna da şükrediyorum. En azından arada da olsa gidecek bir işim ve cebimize birkaç kuruş giriyor” ifadelerini kullandı.

‘Bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz’

Temizliğe ve bakıcılığa gittiği aileler, kendisine çoğu zaman kıyafet ve gıda yardımı yaparken A.N.’de evli olan çocuğunun maddi durumu iyi olmadığı için kendisine yapılan yardımları çocuğuna da verdiğini kaydederek, sözlerine şunları ekledi:

“Ne yapalım ne sigorta ne de sürekli gelir yok. Bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz. İş olduğunda sabah erken gidiyorum işe, akşama doğru da eve geliyorum. Pandemi öncesi sürekli bakıcılık ve temizlikçi olduğum evler vardı. Ancak pandemiyle birlikte, öğretmen ve diğer memurların büyük bölümü evde çalışmaya başlayınca bana gerek duymadılar. Benim gibi birçok arkadaşım aynı sorunla karşı karşıyadır. Gerçi uzun süredir çalıştığımız kişiler de son dönemlerde geçinmekte zorlanıyor artık.” Tanıdık çevrelerin aracılığıyla evlerde çalıştıklarını dile getiren A.N. “Şükür şimdiye kadar taciz ve benzeri durumlar karşılaşmadım. Ne ben ne tanıdığım diğer arkadaşlarım. Daha çok bildiğimiz ailelere gidiyoruz zaten. Ortam çok kötü ve güven olmuyor çünkü. Mecbur kadın olduğumuz için daha dikkatli olmak zorunda oluyoruz” diye konuştu.

‘Halen çevremde çalışmama alışmayanlar var’

Diyarbakırlı 38 yaşındaki evli ve 4 çocuk annesi H. D.ise yaklaşık iki yıldır bürolarda temizlik ve yemek yapıyor.  H.D. Çocuklarının büyümesiyle eşinin kazancının yeterli olmadığı için çalışmaya karar verdiğini söylüyor.  Diğer hemcinslerine göre daha iyi yerlerde çalışmasından dolayı şükrettiğini dile getirerek; şu sözleri kullanıyor:

“Çocuklar büyüyordu ve okula gidiyorlardı. Geçim sıkıntısı çekiyorduk. Bende eşime çalışmak istediğimi ve eve maddi katkıda bulunmak istediğimi söyledim. İlk önce izin vermedi ama sonra razı geldi. İlk olarak bir fabrikada işe başladım. Şartları çok zordu, sabah erken saatlerde işe başlayıp, geç saatlerde de çıkıyorduk. Ev işleriyle çok zor yürütebiliyordum. Bırakmak zorunda kaldım ve bürolarda çalışmaya başladım. Halen çevremde çalışmama alışmayanlar var. Kadın halinle niye çalışıyorsun deyip hayıflayanlar da var. Ancak yine çalışmak zorundayım. Tüm zorluklara rağmen en azından eve götürecek bir gelir oluyor.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.