Sur esnafını ikiye bölen ‘tebligat’

Sur esnafını ikiye bölen ‘tebligat’
Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ndeki esnafa Büyükşehir Belediyesi tarafından “İsim ve Reklam Panoları” konulu bir tebligat gönderildi. “Kültür varlıklarını...
Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ndeki esnafa Büyükşehir Belediyesi tarafından “İsim ve Reklam Panoları” konulu bir tebligat gönderildi. “Kültür varlıklarını koruma amacı” ile gönderilen tebligat, ilçe esnafını ikiye böldü. Kimi esnaf atılan adımı olumlu bulurken kimisi ise “Amaç tarihi korumak değil. Ne yaparlarsa yapsınlar ben dükkânımın camındaki yazımı ve reklam tabelamı indirmem” şeklinde yorumlarda bulundu.  Esnaflara gönderilen tebligatın doğru ve yerinde bir karar olduğunu vurgulayan Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Ferit Kahraman, “Ancak, kültür varlıklarını korumaya yönelik bir adım atıldığında ilgili kurumların öncelikle kendilerinde olan aykırılıkları tespit etmesi lazım” diyerek, Surlara asılan devasa reklamlara dikkat çekti

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin hamlesi ile geçtiğimiz 12 Mayıs’ta, Sur’daki Nebi Camii’nin bulunduğu caddeden Keçi Burcu’na doğru giden yolun üzerinde bulunan bütün esnaflara “İsim ve Reklam Panoları” konulu bir tebligat gönderildi. Diyarbakır Kültür Varlıkları Korumu Kurulu Bölge Kurulu Kararlarına ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü Uygulama, Planlama ve Diyarbakır Sur İçi Kentsel Sit Koruma amaçlı İmar Planı Uygulama hükümleri gerekçe gösterilerek esnaflara gönderilen tebligatta, vitrin camlarına ve dış cephelere asılan mevcut tabelaların boyutunun 0,50 metrekareyi geçmeyeceği belirtildi ve değiştirilmesi için de 15 günlük süre verildi. Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan ve kentin simgesi olan surlara giden yolun üzerinde bulunan esnafa “kültür varlıklarını koruma amacı” ile gönderilen tebligata ilişkin Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Ferit Kahraman Sur Ajans’a konuştu. Kahraman, atılan adımı olumlu bulduğunu “ama” kelimesiyle detaylandırarak tarihi hassasiyete dikkat çekti.

“Doğru ve yerinde bir karar”

Kentsel sit alanı imar planına uygun hareket edilmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Kahraman, Kurul’un attığı adımı “Sur içine bakıldığında kentsel bir sit alan ve doku var. Bu doku ne yazık ki çok büyük ebatlı tabelalarla kaplanmış durumda. Ne yazık ki esnaf ‘tabela yarışına girmiş’ şeklinde ifade edebiliriz. Dolayısıyla bunun belli bir ölçüye indirgenmesi, tabelalardan ziyade genel dokunun ön plana çıkması açısından doğru ve yerinde bir karar. Uygulanması açısından da önem arz ediyor” dedi.  Sur’un kentsel sit alanı olduğunu ve imar planına ilişkin yönetmeliğin göz ardı edildiğini belirten Kahraman şu eleştirilerde bulundu; “Sadece bu karara bağlı kalınmaması gerektiğini bu koruma bilincinin üst düzeyde tutulması gerektiğini söylemekte fayda var. Yani kültür varlıklarını korumaya yönelik bir adım atıldığında ilgili kurumların öncelikle kendilerinde olan aykırılıkları tespit etmesi lazım.”

‘Sur içerisinde ciddi şikayetler var’

Karaman, TMMOB olarak tespit ettikleri ve gelen şikayetlere ilişkin yaptıkları yazışmalarda kendilerine verilen yanıtlardan hareketle tarihe karşı gösterilen hassasiyetin üst düzeyde olmadığını şu örnekleri sıraladı,

“Sur içerisinde şuanda bize ciddi oranda gelen şikâyetler var. Kaçak katlar ilave ediliyor. Yapılardaki tadilatlar tamamıyla bu koruma amaçlı imar planının kapsamı dışında yapılıyor. Bu konuda kurumlarla yaptığımız yazışmalarda ne yazık ki sonuç alamıyoruz. İlgili muhataplardan bize gelen cevapların birçoğunda, ‘evet bu yapılar kaçak olduğu, evet bu yapıların izinsiz yapıldığı bunu için bir tadilat izninin alınmadığı, evet kullanılan malzemelerin aykırı olduğu’ şeklinde. Ama bu tespiti ilgili kurum yanıt olarak bize verdikten sonra herhangi bir girişimde bulunmuyor. Sit alanın korunması için alınan karar planının hükümlerine uyulmuyor ne yazık ki.”

“Surların kapılarına asılan devasa reklam tabelaları da kaldırılmalı”

Sur esnafına gönderilen ‘tabela ve reklam’ tebligatının sit alanları için uygulanmaya konulan imar planına uyulmadığı ise Kahraman’ın şu sözleri ile ortaya çıkıyor, “Hemen yanı başımızda tarihi Urfa Kapı’nın önündeyiz ve orada devasa bir tabela alanı yaratılmış. O da dünya miras listende olan yerin hemen bitişiğinde yer alıyor. Bunların da kaldırılması lazım. Yine bu Sur içi koruma imar planında bu tabelalarla birlikte aslında klima ünitelerin de ön yüz cephede görünmeyecek şekilde kullanılması gerektiği ifade edilmiş, tabelalar için alınan bu karar neden klimalar için de alınmadı? Oysa aynı madde bu da açık bir şekilde ifade edilmiş. Dolayısıyla İki karardan birini uygulayıp diğerini uygulamaması bu hassasiyetin üst düzeyde gösterilmediğini bize ifade ediyor.”

‘Malzemeler sit alanı imar planına uygun değil’

“Bunları da göz önüne alarak da herkesin görevini yapması önem arz ediyor” diyen TMMOB Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Ferit Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü,

“Sur’da yeni bir yapılaşma yapıldı. Mevcut yapıların restorasyonları sürüyor. Sur içerisinde kapı bölgelerine baktığımızda elektrik direklerinin, aydınlatma direklerinin ve mobese direklerinin ciddi şekilde sur duvarlarına bitişik olduğunu görüyoruz. Sokak dokuları, yapıların cepheleri, yapıların cephelerinde kullanılan malzemelerin hiçbir tanesi bu kentsel sit alanın korunması için alınan karar planının hükümlerine uymuyor ne yazık ki. Dünya miras listesindeki alanda dâhil olmak üzere ne yazık ki bu özen gösterilmiyor. Dolayısıyla bu beraberinde sürekli kente bu da sit alanında ya bu bahsettiğimiz özgün dokuda sürekli bir değişimin bir dönüşümün, oluşacağını ve korunması gereken bu alanın zaman içerisinde yok olacağını bize gösteriyor.”

‘Tek tip tabela’ formatı sanatkârlığı yok ediyor

Daha önce Sur’daki Melik Ahmet Caddesi’nde yapılan tek tip tabela formatının yanlış olduğunu belirten Kahraman, tasarım çeşitliliği, ustalık ve sanatkarlık kavramlarına atıfta bulunarak şunları söyledi,

“Bu tabela kararlarının alınması ve uygulanması önemlidir ama kesinlikle tek tip bir tabela formatına uyarlanmaması gerektiğini belirtmekte fayda var. Her yapının, her esnafın ve her birimin kendine özgün bir tabela oluşturma düşüncesi olabilir. Şuanda Melik Ahmet Caddesi’ne gittiğiniz de hepsi birbirinin kopyası, tek tip cephe dükkânları ve tek tip tabela formatında bir düzen var. Bu birden fazla tasarım çeşitliliği, birden fazla ustalık ya da sanatkarlığın ortaya çıkması kavramlarını ortadan kaldırıyor. Hayatın kendisi zaten doğal bir formatta oluşuyor, tek tip bir formatta oluşmuyor.” Öte taraftan Sur’da esnaflara gönderilen tebligatta olası mağduriyetlerin yaşanmaması için ekonomik durumu dar olanların desteklenmesi gerektiğini belirten Kahraman, “Büyük geliri olan esnaf ile dar geliri olan esnaf aynı kefeye koyulmamalı” dedi.

Olumlu bulunda var karşı çıkan da

“Olumlu bir gelişme”, “Amaç tarihi korumak değil. Ne yaparlarsa yapsınlar ben dükkânımın camındaki yazımı ve reklam tabelamı indirmem” şeklindeki yorumlara Sur esnaflarını ikiye bölen tebligatta şöyle deniliyor, “Işıklı veya ışıksız reklam tabela ve panoları yola çıkma şeklinde asılamaz. Bu tabelalar vitrin camlarına, bina cephelerine ve maksimum boyutları 0,50 metrekareyi geçmeyecek şekilde çevre ile uyumlu malzeme ve üslupta seçilerek asılacaktır. Bir cephede birden fazla reklam panosu yer alamaz. Kültür varlığı yapılara ilişkin tabela uygulamaları, tanımlanan boyutları aşmamak koşuluyla, Koruma Bölge Kurulu kararı ile gerçekleştirilecektir.

İsim ve reklam panoları ve tabelaları sadece zemin katlarda yukarıda verilen ölçülere bağlı kalarak yer alabilir. Üst katlarda hiçbir şekilde isim ve reklam tabela ve panoları, plan sınırları içinde yukarıda tanımlanan alanlar verilen ölçüler dışında, yapıya ait bahçeye, avluya, kaldırıma, yola, direklere, ağaçlara hiçbir şekilde sabit/hareketli reklam tabela ve panoları asılamaz. Söz konusu mevzuat hükümlerine uymayanların hakkında gerekli yasal işlem başlatılacaktır.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.