Şiddetle geçen bir ömür; Kadınlar hayatlarına sahip çıkmalı

Şiddetle geçen bir ömür; Kadınlar hayatlarına sahip çıkmalı
Ailesinden gördüğü şiddet üzerine çocuk yaşta evden ayrılan ve tecavüze uğradığı adamla evlendirilen Melek (rumuz isim), evliliğinde de şiddet gördü....
Ailesinden gördüğü şiddet üzerine çocuk yaşta evden ayrılan ve tecavüze uğradığı adamla evlendirilen Melek (rumuz isim), evliliğinde de şiddet gördü. Bu duruma daha fazla katlanamayıp evli olduğu adamdan boşanan Melek, çalışarak kendi ayaklarımın üzerinde kaldığını söyledi.  Hayatın hiç kimsenin şiddetine katlanacak kadar değersiz olmadığının altını çizen Melek, kadınların kendi hayatına sahip çıkması gerektiğini belirterek,  “Bir kadın isterse ayakların üstünde durabilir, bir erkeğe ya da aileye hiç ihtiyacı yok. Kadınlar dirensinler, mücadele ettikten sonra yapamayacakları hiçbir şey yok” dedi

Gülbahar Altaş / Yenigün Özel - Hem ailesinden hem de eşinden gördüğü şiddet nedeniyle hayatından usanın Melek (rumuz isim), yaşadığı zorlu yaşamı Yenigün Haber’e anlattı.  Babasının kumar alışkınlığından dolayı tüm varlıklarının kaybettiğini kaydeden Melek (33),  “Evde ne sevgi ne huzur ortamı vardı sürekli kavga, şiddet ve bağırmalar eksik olmuyordu bende dayanamadım ve evden kaçtım” dedi.

‘Sokakta yaşamak zorunda kaldım’

Gidecek yerinin olmadığı için bir süre sokakta yaşamak zorunda kaldığını kaydeden Melek, “Tesadüf tanıştığım bir adamla arkadaş oldum. Onun tecavüzüne uğradım ve yaşım küçük olduğu için onu şikayet etmemem için kaldı ki benimde gidecek yerim yoktu imam nikahıyla evlendirildim. Meğerse çok içki içiyordu. Madde bağımlısıydı ve hırsızlık da yapıyormuş ben bunları sonradan öğrendim. Ailesiyle aynı evde yaşamaya başladım ve İmam nikahı kıydıktan sonra her gün şiddet uygulamaya başladı. Hamileydim, çocuğum karnımda suyun altında elektrikli kablo ile her gün şiddet görüyordum. Parasızdı, hırsızlık yapıyordu her gün içip beni dövüyordu” dedi.

‘Çocuklar olunca katlanıyorsunuz’

Gidecek bir yeri ve çevreyi bilmediği için yardım isteyecek birilerinin olmadığını dile getiren Melek, “Karnımda çocuğum olunca mecburen şiddete katlandım. Çocuğumu bırakıp gidemedim. Çocuk doğduğu için mecburen resmi nikah yaptılar. Şiddetin yanında bir de aldattı beni. Ancak çocuklarım için her şeye katlandım. Aile evine gittiğimde annem ‘kaçtın, evlendin, çocuk yaptın bize mi sordun. Şimdi gelmişsin evime şimdi beni görmek istiyorsun. Bizim evimizde ne işin var?’ gibisinden laflar etmişti, istemezlerdi beni. Nereye gideyim, nereye sığınayım? Hiç çalışmadım, dışarıya sığınamazdım. O zaman mecbur bu duruma katlandım” diye konuştu.

‘İşkenceyle geçen 15 yıl’

“İşkence” olarak tanımladığı evliliğe yaklaşık 15 yıl katlanmak zorunda kalan iki çocuk annesi Melek, sonunda dayanamayarak kadın sığınma evine gitmiş.

Melek, “Boşanma davası açarak, boşandım. Bu adam hayatım boyunca ne bana eş oldu ne de çocuklarına babalık yaptı. Tüm süreci avukatım haletti. Çocuklarımla birlikte şehir dışına gittim. Çocuklarımla birlikte beni kabul eden bir otelde çalışmaya başladım. Her şeyiyle hiçbir konuda çocuklarıma da beni de mağdur etmeyen bir oteldi ve sezon boyunca otelde çalıştım. Boşandıktan sonra da hem erkeklerden hem evlilikten hep uzak durdum. Uğradığım şiddeti belgeleyen bütün evraklarla birlikte vekaleti avukata vermiştim ve hepsi mahkemeye sunulmasına rağmen çocukların velayetibu kişiye verildi. Sonuç olarak boşandığıma sevinsem de çocuklarımın velayetinin o adama verilmesine çok üzüldüm. Boşanmadan sonra çocuklarıma ulaşamadım. Boşandığım adam beni görmesin diye gizlice mahalledeki insanlardan destek alarak çocuklarıma ulaşmaya çalıştım. Çok kötü durumdaydılar” diye konuştu.

‘Kadının kimseye ihtiyacı yok’

Bir kadının hiç kimseye ihtiyacı olmadığını kaydeden Melek, “Artık ben eski ben değildim. Büyümüştüm, kendi ayaklarımım üzerinde durabiliyordum. Zaten ailem boşanma aşamasında bile bana destek olmamıştı. Ancak zamanla bana destek oldu. Adam bir süre cezaevinde kaldığı için çocukları yurda verdiler. Çocukların velayetini almak için tekrar avukat tuttum. Çocukları aldım. Yılmadım, bir kadın isterse ayakların üstünde durabilir, bir erkeğe ya da aileye hiç ihtiyacı yok. Boşandıktan sonra bana bir güç geldi. İş bulup para kazanmaya çalıştım. Ne aile ne amcalarım ne diğerleri hiçbirine sığınmadım. Bir noktada isyan ettim, bu isyanım benim kendi hayatımı kurmamı sağladı. Çalışıyorum, konuşuyorum, kendime güzel bir dünya kurdum, aslında dünyanın güzel olduğunu fark ettim” ifadelerini kullandı.

“Kadınlar kendi hayatların sahip çıksınlar”

Kadınların kendi hayatına sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Melek, son olarak hem cinslerine şu mesajı veriyor:

“Genç kadınlar okullarını bitirip meslek sahibi olsunlar. Evliliği baba evinden bir kurtuluş olarak görüyorlar ama öyle değil. Başkasına kaçmak çözüm değil. Doğru insanla karşılaştıkları zaman evlensinler. Hayat mücadelesi çok kolay olmuyor. Herkes bunun üstesinden gelemiyor. Evli olup sonra boşanan kadınlara da aileye sığınmayın, diyorum. Başkasına sığınmak, birinci evliliği yaptık ikincisini de deneyim, demek, gerçekten çözüm olmuyor. Kadınlar dirensinler, mücadele ettikten sonra yapamayacakları hiçbir şey yok. Çalışıp kendi hayatlarına sahip olsun.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.