‘Kentsel dönüşüme değil, kentsel sömürüye karşıyız’

‘Kentsel dönüşüme değil, kentsel sömürüye karşıyız’
Dokuzçeltik Mahallesi’nin ihale yoluyla satışa çıkarılmasıyla ilgili konuşan Mahalle Muhtarı Mehmet Ercan Eringin, 50 yıldır bulundukları yerde yeminli...
Dokuzçeltik Mahallesi’nin ihale yoluyla satışa çıkarılmasıyla ilgili konuşan Mahalle Muhtarı Mehmet Ercan Eringin, 50 yıldır bulundukları yerde yeminli bürolar üzerinden yaptıkları ödemeler, yapı kayıt belgeleri ve satış hakkıyla, devir hakkının sahip olmalarına rağmen bir anda işgalci durumuna düşürüldüklerini söyledi.  Başından beri süreçten haberdar olduklarını ve belediye ile sürekli görüştüklerini belirten Eringin, “Belediyeden konutlara karşılık konut istedik ve kabul edildi. İlk verilen söz tutulsun, başka hiçbir şey istemiyoruz. Bu da hiç kimse için zor değil. Gerek devlet, gerek kaymakamlık gerek belediye için zor olan bir süreç değil. Yoksa biz kentsel dönüşüme karşı değiliz, kentsel sömürüye karşıyız. Talebimiz bu sorunun acil olarak giderilip taraflarla uzlaşmayı sağlayıp, Diyarbakır’ımızı güzel bir hale getirmeyi bizler de istiyoruz” dedi

Mesut Fidançiçek / Yenigün Özel - Diyarbakır’ın merkez Yenişehir Belediye Başkanlığı’nın Dokuzçeltik Mahallesi’nin 49 bin 879 metrekarelik kısmının satışa çıkarılmasıyla ilgili ilanı geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayınlandı. Yenişehir Belediyesi’nin önünde bulunan Fabrika Mahalle’nin satışı yaklaşık 174 milyon TL muhammen bedelle 20 Eylül’de yapılacak ihale ile satışa çıkarılacak. Belediye Başkanlığı binasının önünde bulunan ve imarsız bir yapılaşmaya sahip mahallede 380 ev, çok sayıda iş yeri ve bir cami bulunuyor. Belediye, satışı yapılacak olan ve yaklaşık 4 bin kişinin yaşadığı mahallenin 2 yıl içinden kaldırılmasını ve inşaata başlanmasını istiyor.  Mahalle, son 50 yılda Diyarbakır ve çevre illerden gelerek buraya yerleşenlerin kurduğu bir mahalle.  Belediye, satış işlemini, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17 Kasım 2021 tarihinde almış olduğu “Dokuzçeltik Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı” kararına dayandırıyor.

Dönemin belediyelerinin yetersizliği

Yenigün Haber olarak mahallenin imar durumunu, ihale süreci ve mahalle sakinlerinin görüşlerini almak için Fabrika Mahallesi Muhtarı Mehmet Ercan Eringin ile konuştuk. Eringin, mahallenin isminin resmi işlemlerde Dokuzçeltik olmasına rağmen Dokuzçeltik'e parseline bağlı Fabrika Mahallesi olduğunu söyledi. Eringin, söz konusu yerin 1970’li yıllarda kurulmuş bir alan olduğunu, o dönemde burada yaşayan yurttaşlar yeminli bürolar üzerinden tüm evraklarını yapıp Ziraat Bankası’na ödemelerini gerçekleştirdiğini, dönemin belediyeleri bu konuda yetersiz kalıp tapularını vermediğini savundu.

[caption id="attachment_126832" align="alignnone" width="700"] Fabrika Mahalle Muhtarı Mehmet Ercan Eringin[/caption]

‘Mahkeme süreci hala devam ediyor’

Mahallenin imar süreci ve yasal durumu hakkında bilgi veren Fabrika Mahallesi Muhtarı Mehmet Ercan Eringin, şunları söyledi:

“Bulunduğumuz mahalle 1970’li yıllarda kurulmuş bir alandır. 1979’da dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren, iyi niyet üzerine vakıftan devralıp hazineye devrederek, gece kondu yasası kapsamına alıyor. O dönemde burada yaşayan yurttaşlar yeminli bürolar üzerinden tüm evraklarını yapıp Ziraat Bankası’na ödemelerini yapıyorlar. Ancak dönemin belediyeleri bu konuda yetersiz kalıp tapularını vermiyor. Tapuları vermediği için de zaman geçtikçe burası komple yerleşim yeri, Sümer İplik Fabrikası, Tekel Tütün Yaprak İşleme Fabrikası’nın alana girince burası değerleniyor. Vakıf kalkıp Hazine’yi mahkemeye veriyor. Hazineyi mahkemeye verdiğinde 1995'te mahkemeyi kazanıyor ve bu mahkeme halen devam ediyor, şu an Yargıtay aşamasındadır.

‘Alan üzerindeki imar değişikliği’

Bunun üzerine buradaki arazi normalde 178 No.lu 79 dönüm Şılbe parseli olarak geçiyor. Ama ne hikmetse 2021 yılında 178 No.lu olan Şılbe parseli buradan çekilip Dokuz Çeltik Parseli taşınıyor buraya. Hazinenin tertemiz, üzerinde hiçbir davanın olmadığı bu parsel.”

‘Talebimiz her konut başına bir konut’

Bütün bu sürecin birebir bilinmesine rağmen 2021-22 yıllarında Yenişehir Belediyesi’nin burayı kendilerine devredip, mahalle sakinlerinden taleplerini sorduğunu belirten Eringin,  “Dediler ki ‘Biz burayı kendimize devredip kentsel dönüşüme koyarsak sizin bizden talebiniz ne olur?’. Biz dedik ki, ‘Bizim sizden talebimiz mevcut konutumuza karşılık konut. Arsa metrajımızın ne olduğu önemli değil, her konut başına bir konut. Burada da mutabık kaldık. Ve işin sonunda Yenişehir Belediyesi, işlemleri yaptıktan sonra 2022 yılının 4. ayında (Nisan) bu tapuyu devraldı. Raiç bedel üzerinden kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak Cumhurbaşkanlığı tarafından Yenişehir Belediyesi’ne devredildi” ifadelerini kullandı.

Farklı taleplerle gelindi

Muhtar Eringin, Yenişehir Belediyesi’ne devredildikten sonra tekrar görüşme gerçekleştirdiklerini kaydederek, süreci şöyle değerlendirdi:

“Onlar da o zamana kadar olumlu yaklaşımla, sanal borçlanmayla bu işlemin yapılacağını söyledi. Daha sonra da arsa maliyeti, inşaat maliyetleri gündeme getirerek, 250 bin lira anahtar tesliminden sonra borçlanma yapılacağı söylendi. Biz tüm bu süreci kabul ettik. Ama bunun dışında bu sefer farklı bir şey ile karşılaştık. İnşaat döneminden başlamak üzere 250 bin Lira borçlanma yapılacağı söylendi. Bu da buradaki mağdur insanların daha mağdur edileceği anlamına geliyor. Çünkü bugünkü inşaat teknikleri ile buradaki 50 dönümlük alana yapılacak 800 konutun yapım aşaması 3 yılın üzerinde biz zaman istiyor. 3 yıl içinde bu 250 bin Liralık maliyet 1 milyonun üzerine çıkacak. Burada yaşayanların yüzde 80’i mağdur insanlardan oluşan bir bölge. Kalkıp böyle bir işlemin içine girerlerse çok mağdur olacaklarını bildikleri için biz de bunu kabul etmedik”

‘İlk verilen söz tutulsun’

Bizim tek talebimiz şudur; Daire karşılığı daire. İlk verilen söz tutulsun. Bunu istiyoruz, başka hiçbir şey istemiyoruz. Bu da hiç kimse için zor değil. Gerek devlet, gerek kaymakamlık gerek belediye için zor olan bir süreç değil.

Biz bu sözü mevcut kayyum/kaymakam, başkan yardımcılarından aldık. Kendileriyle defalarca gerek belediyede gerek Fabrika Mahallesi’nin taziye evinde mahalle olarak birbirimizle istişare ettik ve hala da görüşüyoruz. Kendileriyle herhangi bir sıkıntımız yok. Sürecin şeffaf olarak yürütülmesinden yanayız.

Kentsel dönüşüme karşı değiliz, kentsel sömürüye karşıyız

Yoksa biz kentsel dönüşüme karşı değiliz, kentsel sömürüye karşıyız. 50 yıldır bulunduğumuz yerde gerek yeminli bürolar üzerinden yaptığımız, gerek yapı kayıt belgeleriyle satış hakkıyla, devir hakkının sahibi olan bizler 4 ay önce evrak alan insanlar, bir anda işgalci olduk. Talebimiz bu sorunun acil olarak giderilip taraflarla uzlaşmayı sağlayıp, Diyarbakır’ımızı güzel bir hale getirmeyi bizler de istiyoruz. Tekrar belirtmek isteriz ki sürecin karşısında değiliz.”

‘50 yıldır burada yaşıyoruz’

Mahalle sakinlerinden Sami Eflatun ise, 1975 yılında Diyarbakır’a göç ettiklerini ve mahalleye taşındıklarını belirterek, şunları söyledi:

50 yıldır oturduğumuz yerde bizi bir anda işgalci konumuna getirdiler. Zamanında yeminli bürolar üzerinden satışla evi aldık tamam tapumuz yok ama bizi böyle bir duruma getirmemeleri gerekir. Gerekli vergilerimizi, su, elektrik aboneliklerimiz var ve bunları ödüyoruz. Mahallenin çoğu mağdur insanlardan oluşuyor. Şayet bir şeyler yapılacaksa dairelerimize karşılık daire versinler ve kira yardımında bulunsunlar. Buraları yıkıp bizi avare durumuna düşürmesinler.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.