Diyarbakır Barosu: İşkencenin önlenmesi ve İstanbul Protokolü eğitim müfredatına alınsın

Diyarbakır Barosu: İşkencenin önlenmesi ve İstanbul Protokolü eğitim müfredatına alınsın
Diyarbakır Barosu, hukuk ve tıp fakültelerinde İşkencenin önlenmesi ve İstanbul Protokolü’nün eğitim müfredatına alınması için Üniversitelerarası...
Diyarbakır Barosu, hukuk ve tıp fakültelerinde İşkencenin önlenmesi ve İstanbul Protokolü’nün eğitim müfredatına alınması için Üniversitelerarası Kurul'a başvuru yaptı

YENİGÜN HABER – Diyarbakır Barosu, işkencenin önlenmesi ve İstanbul protokolünün uygulanması amacıyla, hukuk ve tıp fakültelerinde bu protokolün eğitim müfredatına alınması için üniversiteler arası kurula başvurduğunu internet sitelerinde yayımladıkları yazılı basın metni ile açıkladı.

Avukatlık Kanunu’nda Baroların, “hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları” şeklinde tanımlandığı belirtilen açıklamada, “Diyarbakır Barosu insan hakları alanında yürüttüğü çalışmalarda işkenceyle mücadele ve işkencenin önlenmesine ayrı bir önem atfetmiştir” denildi.

İşkence endişe verici

İnsanlığa karşı suç olarak görülen işkencenin uluslararası toplum ve barolar için ciddi bir endişe konusu olduğu ifade edilen açıklamada, bu kapsamda işkencenin mutlak yasaklılığını sağlayan uluslararası ve bölgesel bildirgeler, sözleşmeler yapıldığına ve denetim organları oluşturulduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada, işkence ve kötü muameleye ilişkin devletin etkili soruşturma, adil yargılama ve cezalandırma konusunda sorumluluğunu düzenleyen “İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için El Kılavuzu” olan İstanbul Protokolü hatırlatıldı.

‘Protokol akademik derslerde olmalı’

İstanbul Protokolü’yle devletlerin bireyleri işkenceden korumanın en temel unsurlarından biri olan etkili belgelendirmenin amaçlandığı vurgulanan açıklamanın devamı şu şekilde: “Türkiye İstanbul Protokolüne taraf devletlerden biridir. Diyarbakır Barosu, adli ve idari pratiğin İstanbul protokolüne uygun olmadığı görüş ve kanaatindedir. Keza, AİHM’de sözleşmenin 3’üncü maddesi kapsamında Türkiye ile ilgili verdiği kararlarda  İstanbul Protokolü’ne uygun belgelendirme yapılmadığını altını çizmiş ve Türkiye’yi bu gerekçeyle mahkum etmiştir. Diyarbakır Barosu işkencenin önlenmesi ve İstanbul protokolünün uygulanmasının yollarından birinin de hukukçuların ve hekimlerin akademik eğitimlerinin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi olduğu görüş ve kanaatindedir. Diyarbakır Barosu bu görüş doğrultusunda üniversiteler arası kurul Başkanlığı’na başvuru yaptı. Başvuruda verilen görevlerin altını çizerek, hukuk ve tıp fakültelerinde adli tıp derslerinde İstanbul Protokolü’nün temel konular arasına alınması için çalışmalar yapılmasını ve yapılacak çalışmalar konusunda Diyarbakır Barosu’nun bilgilendirilmesini istemiştir.” (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.