Dicle Anter: Abdülkadir Aygan’ın ifadesi alınsın

Dicle Anter: Abdülkadir Aygan’ın ifadesi alınsın
1992’de öldürülen Kürt aydın Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, davadan umudu olmadıklarını belirterek JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın ifadesinin...
1992’de öldürülen Kürt aydın Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, davadan umudu olmadıklarını belirterek JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın ifadesinin alınmasının gerekli olduğunu kaydetti

20 Eylül 1992’de öldürülen Kürt aydın, gazeteci ve yazar Musa Anter’in öldürülmesine dair açılan davanın 35’inci duruşması, Ankara 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 15 Eylül'e ertelenen davanın, zaman aşımına uğratılmasına üç ay kaldı. Duruşmada Anter’in oğlu Dicle Anter de hazır bulundu. Anter, Rûdaw Ankara Temsilcisi Şevket Herki'nin davaya ilişkin sorularını yanıtladı.

“Babamın katlinin üstünden 30 yıl geçti. Hukuki ve adli açıdan bu dava çok ilginç bir dava. Bu davanın bir sonuca ulaşmasıyla birlikte pek çok dava da çözülecek. Bu davanın bir sonuca ulaşması gerekiyordu ve şimdi 30 yılın sonuna gelindi. Biz bunu kabul etmeyiz. Bu insanlık suçuna giriyor. Sonuç alana kadar kabul etmeyiz.”

 “Abdülkadir Aygan’ın ifadesi alınmalı”

Davada hangi eksikliklerin bulunduğu ve neden bir sonuca ulaşılamadığına ilişkin soruya ise Anter, JİTEM itirafçısı Aygan’ın ifadesinin alınması gerektiğini belirterek şu şekilde yanıt verdi:  “Aslında dosyada bir eksiklik yok. Musa Anter’in ölümü devlet eliyle oldu. 92’de babam katledildi, 95-96’da bir sonuç çıkması gerekirdi ama hükümet dosyaya el koydu ve açmadı. Abdülkadir Aygan İsveç’te yaşıyor. Erdoğan onlardan “Aziz Turan” diye birini istiyordu; bu Abdulkadir Aygan oluyor. Kaç senedir Aygan’ın ifadesini alın diyoruz. Usül olarak ifadesini alabilirsiniz.”

“Umudumuz yok”

Dava 20 Eylül’de zaman aşımına uğrayacak ve bu tarihten 5 gün önce 15 Eylül’de davanın duruşması görülecek. Davanın zaman aşımına uğraması tehlikesine ilişkin ise Anter şunları kaydetti:  “Bu davanın bitmesini ve gündemden düşmesini istiyorlar. Umut etmek istiyoruz ama her zaman umudumuzun bir karşılığı olmuyor. Umudumuz yok. İyi bir sonuç çıkmayacağı kanaatindeyim.”

Musa Anter davasının seyri

Kürt aydını, gazeteci ve yazar Musa Anter (Apê Musa), 20 Eylül 1992'de Kültür-Sanat Festivali için Diyarbakır'daydı. Gündüz festivale katıldı, kitaplarını imzaladı. Akşam Seyrantepe Mahallesi'ndeki 442. Sokak'ta yeğeni gazeteci-yazar Orhan Miroğlu ile birlikte silahlı saldırıya uğradı. Anter hayatını kaybetti, Miroğlu ise yaralandı. Anter Ailesi, Türkiye'de yürütülen soruşturmada sonuç alamadığı için 2000'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Mahkeme ön kabulden sonra 2005'te tarafları uzlaştırmak istedi ve aileye 15 bin euro önerdi. Ama aile maddi tazminat yerine ihlal kararı çıkmasını istedi ve öneriyi reddetti.

AİHM 19 Aralık 2006'da Musa Anter'in yaşam hakkının ihlal edildiği ve cinayet hakkında yeterli soruşturma yürütülmediği için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 2. maddesinin iki kere ihlal edildiğine ve Anter Ailesi'nin mahkemeye etkin başvuru hakkının elinden aldığı gerekçesiyle AİHS'in 13. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi. Türkiye 28 bin 500 Euro ödemeye mahkûm oldu.

JİTEM tetikçisi Aygan'ın ifadeleriyle soruşturma yeniden başladı

Olayın şahitlerinden, eski JİTEM tetikçisi ve itirafçısı Abdülkadir Aygan, 2004'te "İtirafçı Bir JİTEM'ci Anlattı" adlı kitabında Anter cinayetiyle ilgili Binbaşı Ahmet Cem Ersever, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım, Mustafa Deniz, "Hogir" kod adlı Cemil Işık, Suriye İstihbarat Örgütü El Muhaberat'ın eski elemanı Neval Boz, JİTEM Telsiz Kumanda Merkezi'nde görevli Ali Ozansoy, JİTEM Tim Komutanı Savaş Gevrekçi ve "Şırnaklı Hamit"in adını verdi. Bunun üzerine AİHM kararının ardından 2009 yılında Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, Abdülkadir Aygan'ın itiraflarını "ihbar" kabul ederek, katliamdan 17 yıl sonra soruşturmayı yeniden başlattı. Cinayet uzun süre "faili meçhul" kaldıktan sonra 29 Haziran 2012'de tetikçi zanlısı Hamit Yıldırım Şırnak'ta yakalandı ve tutuklandı. Haziran 2017'deki duruşmada sanık Hamit Yıldırım, "tutukluluk süresi dolduğu" gerekçesiyle tahliye edildi. Davanın zaman aşımına uğramasına aylar kalmasına rağmen kovuşturma aşamasında eksik kalan birçok husus tüm ısrarlara rağmen giderilmedi. İsveç'te bulunan sanıklardan Abdülkadir Aygan'ın 2018 yılında yazılı savunması alınması talebine Adalet Bakanlığı yanıt vermedi.

Davanın zaman aşımına uğramasına son 3 ay

Ara kararını açıklayan mahkeme, "Hamit Yıldırım hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılması hususundaki taleplerin reddine" kararı vererek, duruşmayı 20 Haziran 2022'ye erteledi. Böylelikle davanın zaman aşımına üç ay gibi kısa bir süre kalmış oldu. Zaman aşımı süresinin dolmasıyla birlikte, dava Eylül ayında rafa kaldırılmış olacak.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.