Bülent Uçaman yazdı: Kentler Yayalarındır

Bülent Uçaman yazdı: Kentler Yayalarındır
Kentiçi ulaşımın paytonlarla sağlandığı ve arkasına asıldığımızda " yağli kırbaç " yiyen kuşaktan gelen çocuklarız bizler. Dicle nehrinden...

Kentiçi ulaşımın paytonlarla sağlandığı ve arkasına asıldığımızda " yağli kırbaç " yiyen kuşaktan gelen çocuklarız bizler.

Dicle nehrinden eşeklerle taşınan kumla karılan beton yüzünden, güzelim avlulu-tulumbalı, her biri sanat eseri olan bazalt taş evlerimizin yanıbaşında mantar gibi çoğalan, ruhsuz ucube, çok katlı binaların kuşatmasıyla nefes alamaz olduk.

O günlerimizin en büyük yeşil alanı, Dağkapı meydanındaki şimdiki Dalokay Yeraltı Çarşısı’nın yeri olan Emirgân parkı idi.

Aradan geçen zaman kentte büyük değişimlere neden oldu.

Geçen günlerde, yerel medyada, söz konusu yerin, Dağkapı Meydanı İyileştirme Projesi adı altında bir projeye dahil edileceğini okudum.

Proje kapsamında gökdelen dediğimiz Orduevi yıkıldı, Dilan Sineması ve tescilli diğer yapılar da kamulaştırılarak, yenilenecek. Tartışma yaratan 1930’lu yıllarda yıkılan Dağkapı Meydanı’nda tarihi kapının tekrardan inşa edilmesi de planlanıyor.

Ayrıca 51 dükkan bulunan Selahattini Eyyubi Çarşısı da (Vedat Dalokay) yıkılıp yerine otopark yapılması planlama arasında.

Bu kentte, yerel yönetimlerde ulaşım, trafik eğitimi ve kent içi toplu taşıma planlaması ve denetimi konularında sahada 15 yıl boyunca çalışan biri olarak, aklıma hemen Dağkapı’dan, Ofis’e kadar kangrenleşen kuraldışı park eden araçların yarattığı kaos ve bu sorunun kalıcı çözümü için, tüm çaba ve arayışlarımıza rağmen bir türlü uygun yer bulamadığımız otopark konusu geldi.

1990’larda yapılan, ancak kentin yerleşim alanlarının gelişimine paralel, sur dışındaki Avm ve plazaların cazibe merkezleri haline gelmesiyle içinde yaklaşık 51 adet işyerini barındıran Dalokay Yeraltı Çarşısı’nda açık olan çok az sayıda giyim mağazası haricinde, esnafının çoğunun da boşalttığı ve geriye kalan tüm işyerlerinin depo ve ambar olarak kullanıldığı terkedilmiş ıssız bir mekân gibi artık ne yazık ki.

Hangi kurum yürütüyorsa bu projeyi bilemem ama benim konunun uzmanı bir kent sakini olarak önerim; kimseyi mağdur etmeden, yeraltı çarşısının mevcut otoparkıyla birleştirilerek,  tamamının otopark olarak düzenlenmesi bir kaç yönden muazzam bir rahatlama sağlayacaktır.

Şöyle ki; öncelikle, Dağkapı’dan, Ofis’e kadar uygunsuz parkeden araçlara müdahale edilip, yönlendirilebileceği, Sur ilçesinin turizme kazandırılması kapsamında yapılan çalışma ve tanıtım çalışmalarıyla tezat oluşturan ve son yıllarda Sur ilçemizin tarihi daracık sokaklarında kurulan, görüntü kirliliğine neden olan ve ziyarete gelen misafirlere sıkıntılar yaşatan Sokak arası OTOPARK’ lara da gerek kalmayacağı inancındayım.

Balıkçılarbaşı’ndaki Turgut Özal Yeraltı Çarşısı da hemen bitişiğindeki otopark ile birleştirilerek büyütülebilir, çarşı esnafına bir mağduriyet yaratmayacaksa eğer...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.