Bingöl’de kuraklık: Ekolojik kırımla karşı karşıyayız

Bingöl’de kuraklık: Ekolojik kırımla karşı karşıyayız
Bingöl’de su kaynakları, akarsu ve göllerin seviyesinde düşüş gözlenirken, köylerde de susuzluk yaşanıyor. Genç ilçesinde ise toplu balık ölümleri...

Bingöl’de su kaynakları, akarsu ve göllerin seviyesinde düşüş gözlenirken, köylerde de susuzluk yaşanıyor. Genç ilçesinde ise toplu balık ölümleri başlamış durumda.

YENİGÜN HABER- Keban Barajı'nı besleyen Bingöl'deki Peri ve Göynük çayı ile Solhan ilçesindeki Masala deresindeki su seviyesinde yaklaşık yüzde 60 düşüş görülüyor. Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Genç ilçesinde tarım arazilerinin sulamasında kullanılan en önemli su kaynaklarından biri olan Ledız Deresi kuruma noktasına gelirken, derede bulunan yüzlerce balık da öldü. Kığı-Karakoçan-Adaklı-Yayladere-Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma Kalkındırma ve Kültür Derneği (KAYY-DER) Eş Genel Başkanı Yeliz Vergili, Peri Vadisi’nde barajların yapımıyla başlayan ekolojik kırımın; maden aramayla, yaban avcılığıyla, orman yakmaları ve orman kesimleri ile devam ettiğini, ziyaret ve piknik amaçlı günübirlik etkinliklerde bırakılan çöplerin çevreye verdiği zararları vurguladı.

'Ekmek kapısı sanılan barajlar susuzluğa yol açtı'

KAYY-DER Eş Başkanı Yeliz Vergili, ot toplama mevsimi gelmemesine rağmen otların kaya gibi taşlaşmış ve kuraklaşmış durumda olduğunu belirtti. “Burada ciddi bir ekolojik kırımla karşı karşıyayız” diyen Vergili, insanların bölgeye yapılan barajları ekmek kapısı olacağını sandığını, ancak barajların ekmek kapısı olmadığı gibi, köylerde susuzluğa yol açtığını söyledi.

 

'Çevre illeri de etkileyecek'

Baraj yapımında çok fazla dinamit kullanıldığını ve dinamit patlamaları sonrası yer altı suları yollarının değiştiği vurgulayan Vergili, “Su kapasitesi burada çok fazlaydı. Barajların yapmış olduğu yıkımla birlikte ciddi bir kuraklık başladı. Ve bu kuraklık sadece Peri Vadisi bölgesini değil, ilerleyen yıllarda bütün Bingöl'ü ve çevre illeri etkileyecek. Yağışların olmamasının ilk faktörü barajların olması. Çeşmeler kurumaya başladı. Belli bir saatten sonra suyun gelmediği yerler var. Görüştüğümüz vatandaşlar, İstanbul’daki yazlıkçıların da gelmesiyle birlikte şebeke suyuna çok fazla yüklenme olduğunu, belli bir saatten sonra sularının ya çok az aktığını ya da tamamen kesildiğini söyledi” dedi.

 

'Maden ocaklarıyla talan edilmek istenen coğrafyamızı savunmalıyız'

Kığı ilçesine bağlı Eskikavak köyünde ‘Bingöl Metal Madencilik Şirketi’ tarafından açılmak istenen kurşun, gümüş çinko kompleks cevher ocağı için Bingöl Valiliğince 2011 yılında, "ÇED gerekli değildir” kararı verilmiş, yine şirketin kapasite artışı başvurusu için de 2014 yılında aynı karar çıkmıştı. Ancak şirket, Peri Vadisi’ne zarar verecek projede ısrarcı. Firma, şimdilerde 4-5 köyü içerisine bölgeyi belirledi ve girişimlerini sürdürüyor. “Maden arama noktasında tavrımız nettir” diyen Vergili, firmanın onay alması ve kıyıma başlaması halinde direniş sergileyeceklerini aktardı.

Vergili, “Çünkü maden araması demek, sular da dâhil olmak üzere bütün doğanın tamamen kirlenmesi, tahrip edilmesi demektir. Maden arama adı altında Peri Vadisini, Bingöl merkez de dahil olmak üzere çevre illeri de etkileyecek şekilde bir maden ocağıyla birlikte farklı bir ekolojik kırımla da karşı karşıya kalıyoruz. Buradaki mevcut olan duyarlılığımızı, sadece çevre ve çöp noktasında değil, ihaleye çıkarılan hayvanları savunma noktasında olduğu gibi maden ocaklarıyla talan edilmek istenen coğrafyamızı da aynı şekilde savunmalıyız. Dayanışma içerisinde olmalıyız” ifadelerini kullandı.

 

'Peri vadisinin ciğerleri nefessiz kalacaktır'

Özellikle yaz aylarında orman yangınlarında artış yaşanmasına ilişkin, Bingöl’ün Genç ilçesinde çıkan, günlerce söndürülemeyen ve onlarca hayvanın ölmesine neden olan yangını hatırlatan Vergili, “Peri Vadisi’nin dışında olmasına rağmen biliyoruz ki Genç’in ormanları yanarsa Peri Vadisi’nin de ciğerleri nefessiz kalacaktır. Bölgede atış taliminden ve genel olarak trafodan kaynaklı yangınlar çıkmakta. Haliyle bu orman yangınları noktasında özellikle muhtarların trafo kenarlarındaki kurumuş otları temizlemeleri gerekiyor. Veya bir beton dökme durumu söz konusu olursa en azından trafodan kaynaklı çıkan yangınların önüne geçmiş olacağımızı düşünüyorum” diye konuştu. (Haber Merkezi)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.