Ahmet BARAN YAZDI: Akıla bir şans daha vermek

Bölge takımlarına karşı spor müsabakalarında yapılanlar, ayrıştırıcı duyguları körükleyen yoz bir yaklaşım.

2010’da Bursaspor-Diyarbakırspor maçında yaşananlar, Diyarbakırspor’un Süper Lig’de düşme sürecinin miladı olarak hep kabul edildi. Devam eden ve yılların birikimiyle devam eden bu tür provokatif olaylara karşı ne yazık ki ilgili kurumların da gerekli hassasiyeti göstermediği bir gerçek.

Cezalardaki adaletsizlik de taraftarlar kadar kent insanını da etkiledi ve etkilemeye devam ediyor.

Türkiye 2. Lig Beyaz Grup’ta mücadele eden Amedspor’un ligin ilk yarısında Sakaryaspordeplasmanında uğradığı saldırı da bu hafızayı canlı tutan bir olaydı.

Hafta boyunca bu maç üzerinden sosyal medyada rövanşist bir anlayış geliştirildi.

Her ne kadar Amedspor yöneticileri bu konuda sağduyulu çağrılar yapmış olsa da gerginlik bir şekilde sıcak tutuldu.

Bunu fark eden kentteki sivil toplum örgütlerinin de bir araya gelerek sağduyu çağrısı yapması önemliydi.

Açıklamaya Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Ticaret Borsası, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İşinsanları Dernekleri Federasyonu, Diyarbakır Sanayici ve İşinsanları Derneği, Doğu ve Güneydoğu İşkadınları Derneği, Diyarbakır Organize Sanayi İşinsanları Derneği, Diyarbakır İşkadınları Derneği, Güneydoğu Tekstil Sanayi ve İşadamları Adamları Derneği, Diyarbakır Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, Amedspor Yüksek İstişare Kurulu, Amedspor Direniş Taraftarlar Derneği, Amedspor Barikat Taraftarlar Derneği, Amatör Spor kulüpleri Federasyonu, Türkiye Antrenörler Derneği Diyarbakır Şubesi’nin katılmış olması bu hassasiyetin ne kadar önemsendiğini gösterdi.

Amedspor Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Metin Kılavuz, Amedspor’un spor ahlakı ve kültürüne sığdırılamayacak, ayrıştırıcı, ötekileştirici ve kutuplaştırıcı uygulamalara maruz bırakıldığını hatırlatarak, benzer olayların yaşanmaması için ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşlarına daha önce de tepkilerini ifade ettiklerini belirterek, “Bizim tarihi ve kültürel altyapımızda ev sahipliğinin önemi ve değeri büyüktür. Birileri Sakaryaspor maçında yaşanan olaylara rövanşist duygular ile yaklaşabilir. Ama o birileri bilmeli ki; Diyarbakır halkı provokatif ve rövanşistlerin amaçlarına asla hizmet etmeyecektir” dedi.

Bu açıklamanın üzerine ben de şunu eklemiş olayım.

Bir düşünceye/uygulamaya/ideolojiye/dine adı ne olursa olsun karşı dostane ya da sempatik bir yaklaşımınız olmayabilir. Bir o kadar da düşmanlık yaratmamak gerekir. Aradaki ince seviye bir arada yaşamanın gereğidir.

Yapılan haksızlığa aynı seviyedetepki vermek, karşı tarafın seviyesine inmeye sebep olur. Doğruluğu binlerce kez kanıtlanmış ender genellemelerdendir bu anlayış.

O yüzden karşıdakinin düşürdüğü seviyesine inmemek insanı alçaltmaz aksine yüceltir.

Bu yüceliği göstermek belki de hem siyaset hem de insani olarak düşürülen seviyeyi yukarıya doğru çekmeye sebep olur.

Bir üst akıl kendiliğinden oluşur. Böyle bir dönemde hem toplumun hem siyasetin çok ihtiyacı var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Arşivi