Aileler: Yeter artık yüreğimiz yanıyor

Aileler: Yeter artık yüreğimiz yanıyor
Çocuklarının dağa kaçırıldığını iddia eden ailelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi 20'nci gününe girdi. Evlatlarını...

Çocuklarının dağa kaçırıldığını iddia eden ailelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi 20'nci gününe girdi. Evlatlarını almadan eylemlerine kararlıkla devam edeceklerini vurgulayan aileler, “Annelerin bu zulme dur deme zamanı geldi ve geçiyor bile. Yeter artık yüreğimiz yanıyor, Çocuklarımız ölmesin yeter” dedi

DİYARBAKIR YENİGÜN - Çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiası ile HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin eylemi 20'nci gününde de devam ediyor. 20 gündür çocuklarını beklediğini belirten PKK mensupları tarafından kaçırılan polis memuru Vedat Kaya’nın babası Şehmuz Kaya, HDP il binasını kapatmadan gitmeyeceklerini söyledi. Kaya, “Vedat Kaya’nın babasıyım, polis memuruydu izine gelirken oğlumu silah zoruyla kaçırdılar. Bazı kişiler neden HDP önünde oturduğumuzu soruyor, her şey HDP’nin altından çıkıyor. Ben onları tanımışım, bunların eş başkanları ile görüştüm, kendisi itiraf etti. Her şey buradan çıkıyor, battaniyeleri, kolileri ve delilleri kaybediyorlar. Herkes bunların ne olduğunu anladı. Herkesi buraya davet ediyor ve bunları yerinde görmelerini istiyorum. 20 yıl burada otursam 1 saat oğlumun çektiği işkence kadar değil. 20 gündür buradayız kışın da burada kalacağız ve burayı kapatmadan gitmeyeceğim” dedi.

“PSİKOLOJİMİZ BOZULDU”

Bu arada hasta oldukları gerekçesi ile eyleme katılamayan er Emrah Avunan'ın annesi Leyla ve babası Bilal Avunan, HDP il binası önüne gelerek nöbeti amca Muhittin Avunan'dan devraldı. Evlat nöbetine başlayan anne Leyla ve baba Bilal Avunan, Şırnak'ın Cizre ilçesinde vatani görevini yapan er Emrah Avunan'ın (20) 4 yıl önce çarşı iznine çıktıktan sonra bir daha haber alınamadığını belirterek, çocuklarının kaçırılmasından dolayı psikolojilerinin bozulduğunu söylediler. Baba Bilal Avunan, ''Oğlum askerlik için Şırnak'ın Cizre ilçesine gitmişti. 10 gün orada kaldı, telefonla her gün görüşüyorduk, kendisine iki sefer para gönderdim. 'Baba burada su sıcaktır bana para gönder' diyordu. 9 gün orada kaldı, telefonu kayboldu. 20 gün sonra arkadaşı bana telefon açtı, 'Alay komutanıyla görüştüm, oğlunuz bugün gelmedi' dedi. 'Oğlunuzun çantası havaalanında' dedi, Ankara’ya gittim araştırdım oğlumun nerede olduğunu söyledim. Orada sordum oğlumu, bana 'Oğlunuzu HDP'liler kaçırmış, PKK'ya vermiş' dediler. Cizre'de HDP il binasına gittim ve HDP'lilere oğlumu sordum. Onlar da bana 'Oğlunu götürdük PKK'ya verdik' dedi. Böyle şey olur mu, tek çocuğumdu. Vatan görevine gönderdim, dağa kaçırdılar. Kaçırıldığından beri ondan hiç haber almadım. Oğlum neredesin çık gel, biz üzülüyoruz, biz perişan olduk. Ailen perişan oldu, ailenin durumu iyi değil. Herkesin psikolojisi bozuldu. Emrah'ın annesi gece rüyasında her zaman 'Emrah neredesin' diye sayıklıyor. Yazık değil mi bu anneye bu annelere yazık değil mi hepsi gariban ailelerdir. HDP'liler gitsin çocuklarını götürsün. Selahattin Demirtaş çıksın meydana çıksın bu çocuklarımızı getirsin. Yazık değil mi bu ailelere” diye konuştu.

“YETER ARTIK YÜREĞİMİZ YANIYOR ”

Kızı Yasemin Ballı'nın 2014'te İstanbul'da çalışırken dağa kaçırıldığını belirten anne Yıldız Ballı ise, Selahattin Demirtaş'ın 'Annemsiniz, bacımsınız, kardeşimsiniz' cümlelerini hatırlatarak kardeşliğin bu olmadığını söyledi. Ballı, "Selahattin Demirtaş televizyonlara çıkıp annemsiniz, bacımsınız, kardeşlerimsiniz diyor. Nerede kardeşlik nerede bacılık, Türkiye sesimi duysun, anne ve bacılar size sesleniyorum, biz bu evlatları öyle kolay şartlarda büyütmüyoruz. Evlatlarımızın bir yerine bir şey oldu mu içimiz yanardı. Şimdi dağdalar bizim çocuklar ne yapıyor, acaba elleri ve ayaklarına diken mi batıyor, o taşların arasına başlarını katıp yatıyorlar, annelerin bu zulme dur deme zamanı geldi ve geçiyor bile. Yeter artık yüreğimiz yanıyor, bayrağı koyuyor çocuklarımızın arkasına neymiş ölmüş. 2018’de benim kızım öldü diye ilan edildi nerede kızım. Hani ölüsü, hani dirisi. Çocuklarımız ölmesin yeter, bayrağımız, dinimiz, kuranımız ve Allah’ımız bir” diye belirtti.

KULP ŞEHİTLERİNİN YAKINLARINDAN AİLELERE ZİYARET

Öte yandan ailelere yapılan destek ziyaretleri devam ediyor.  Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde, 12 Eylül'de PKK tarafından yola döşenen mayının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan 7 sivilin yakınları, evlat nöbetindeki aileleri ziyaret etti. Ziyarette şehit yakınları HDP il binası önünde oturan ailelerle tek tek görüşerek acılarına ortak olduklarını iletirken, aileler de şehit yakınlarına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Eşi 1994 yılında PKK tarafından Kulp ilçesi Hoper mezrasında şehit edilen Adnan Yıldız’ın eşi Ziynet Yıldız, buradaki aileleri desteklemek için geldiklerini söyledi. Şehit eşi Yıldız, "1994’te kayın babam 7 şehit verdi. Şaibe Yıldız, Abdülkerim Yıldız, Aycan Yıldız, Yüksel Yıldız, Ferhat Yıldız, 7 şehit verdik. Rabbim haklarını bırakmasın. Kahhar ismiyle kahru perişan etsin onları. Çoluk çocuk demeden katlettiler onları. Onları desteklemek için geldik. Vatanımıza, milletimize bağlıyız. İstiyoruz ki, devlette bu şehit ailelerine sahip çıksın” ifadelerini kullandı.  Kulp'taki patlamada şehit olan Siraç Yıldız’ın annesi Menfiye Yıldız ise örgütün iki çocuğu yetim bıraktığını ifade etti.

“BİZİM CANIMIZ YANMIŞ BAŞKASININ CANI YANMASIN ”

Kulp’ta saldırısında şehit olan Ahmet Ay’ın babası Kutbettin Ay da oturma eylemi yapan ailelere destek ziyareti için geldiklerini kaydetti. Şehit babası Ay, "Bizim ciğerimiz yandı, kimsenin ciğeri yanmasın. Ben Kulp'tan geliyorum, şehit babasıyım. Eşimle beraber destek için geldik. Nedir bu, bizim canımız yanmış başkasının canı yanmasın. Yeter artık, yeter daha” diye konuştu. Kulp şehitlerinden Ömer ile Abit Yıldız'ın kuzeni Yüksel Yalçın ise terörü lanetlediklerini söyledi. Yalçın, "Bu kadar can verdik, bu kadar şehit verdik lanetliyoruz onları. Buradaki anneleri desteklemek için geldik. Artık dağa çocuklarımızı geri versinler" şeklinde konuştu. Şehit aileleri, çocukları dağa kaçırılan ailelerle oturduktan sonra alandan ayrıldı.

"ONLAR AĞLAYINCA İÇİMİZ YANIYOR"

Aileleri ziyaret eden bir diğer isim ise Büyük Birlik Partisi (BBP) Kadın Kolları Başkanı Meryem Ünsal, oldu. Ünsal, beraberindeki heyetle birlikte ailelere destek ziyaretinde bulundu. BBP Kadın Kolları Başkanı Meryem Ünsal, "BBP Genel Başkanı, Ankara Milletvekili Mustafa Destici’nin selamlarını getirdim. Büyük Birlik Partisi olarak evlatları için mücadele veren, evlatları için burada korkmadan oturan annelerimizi ekran başında seyrediyoruz. Lakin onların yanlarına gelip onlara ses olmaya, destek vermeye, dualarımızı iletmek için yanlarında bulunmaya geldik. Terörü lanetliyoruz. Hiçbir anne acı çekmesin istiyoruz. Biz de anneyiz, kadınlar olarak bugün buraya gelmemizin sebebi anneyiz. Acılarına duyarsız kalamıyoruz. Onlar ağlayınca ekranlardan seyrediyoruz içimiz yanıyor. Gencecik, yetiştirmiş, büyütmüş ne olduğu belirsiz almış götürmüş, anne burada gözyaşı döküyor. Devletimizin kararlı operasyonları var. Bunu devletimizin çözeceğine inanıyorum. Anneler üzülmesin, kadınlar üzülmesin, şiddetin her türlüsünü lanetliyorum. Terörü lanetliyoruz" dedi. BBP heyeti ailelerle görüştükten sonra bölgeden ayrıldı. (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.