Acıda ortaklaşmak

Doğal afetler acı veriri, Elazığ merkezli deprem de acı verdi.

Hayatını kaybedenler, yaralananlar, yıkılan yapılar…

Öncelikle ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Umarız yaralı kurtulanlarda en azından fiziksel olarak kalıcı sıkıntılar oluşmaz. Hem yakınlarını kaybedenlerin hem de kurtulanların, psikolojik olarak felaketin bazı sonuçlarıyla boğuşmaları zaman alacak.

Ancak bir nokta var ki gerçekten takdire şayan.

Depremin ardından başta vicdani olmak üzere gerçekleştirilen organizasyonlarla ülke olarak tam not aldık. Kurtarma organizasyonlarıyla, enkazların altından yaralı ya da sağ kurtarılanları gördükçe sevindik, ölenlere ağladık.

Acı da olsa ortaklaşmak güzel. Yetmedi, sıcağı sıcağına yapılan yardım organizasyonlarıyla ulaştırılan, çadırlar, battaniyeler, sobalar…

Yapılan hem nakdi, hem de gereksinimler noktasındaki yardımlar hepimizin yüzünü güldürdü.

Giyecek, yiyecek, battaniyeler, otelini, evini açanlar, yardımları felaket bölgelerine ücretsiz aracını tahsis edenler… Sadece bir televizyon programında hem sms, hem de yapılan nakdi yardımlarla 60 milyonun üzerinde para toplandı. Devletin yükünü hafifleten bu girişimlerin hepsi acı da ortaklaşmanın güzel tarafları. Bu vakitten sonra devlete,gönüllü yardımların organizasyonunupolemiklere mahal vermeden iyi gerçekleştirmek düşüyor.

***

Deprem sonrasında yaratılmak istenen polemiklere de vurgu yapmadan geçemeyeceğim. Türk mü, Kürt mü türünden vicdanı kanatan paylaşımlara en güzel cevabı yine halk verdi sanırım. Haklarında gerekli soruşturmalar da başlatıldı, devamı gelecektir elbette.

On yıllardır söylenen, “Deprem öldürmez, kötü binalar öldürür.” Yine öyle oldu.

Hepsi kerpiç veya yığma taş-topraktan köy evleri. Tamamen yok olan köydeki binaların durumu ve Elazığ’daki dört binadan oluşan sitede, üç bina sapasağlam dururken tamamıyla çöken binanın durumu iyi irdelenmeli. İddialar henüz kanıtlanmadı ama giriş katındaki dükkanı genişletmek için taşıyıcı kolonların tıraşlamış olduğu iddiası vahim! 1999-2000 depremlerinde de müteahhitler suçlanmış, birileri yargılanmış ve kısa süre sonra ölenler öldüğüyle kalmış, her şey unutulup gitmişti. İnşallah bu kez öyle olmaz, sorumsuzlar adalet önünde hesaba çekilir.

Elleriyle toprağı kazarak enkaz altındakilerini kurtaran Suriyeli Mahmut ve daha onlarca insani güzelliği bize yaşatanlara teşekkürler.

Evet, acı acıdır, ancak acıyı hafifleten dayanışmadır, tıpkı yas kültüründe olduğu gibi. İyi ki böyle bir coğrafya da bu güzel kültürle yaşıyoruz.

Emekleriyle, çabalarıyla yarayı saran, felaketin insanlarını sarmalayan herkese teşekkürler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tarık Othan Arşivi